Başkan Türkyılmaz: Mudanya'daki orman yangını için yargıya başvuracağız

Halil ÖZÇOBAN/MUDANYA (Bursa), (DHA)- BURSA'da, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, geçen hafta cumartesi günü lüks villaların bulunduğu alanda 22 hektar orman alanının kül olduğu yangınla ilgili şüpheleri olduğunu söyledi. Türkyılmaz, "Bu yangının olduğu yerlerde kimlerin ne şekilde nemalanacağı, kimlere rant sağlayacağının araştırması yapılıyor. Gelen ihbarları da değerlendirmeye alıp önümüzdeki günlerde yargıya vereceğiz" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcıları Gülizar Bicer Karaca ve Orhan Sarıbal, geçen hafta cumartesi günü çıkan yangında 22 hektar orman alanının kül olduğu, Bursa'nın Mudanya ilçesindeki Çağrışan Mahallesi'nde yöre halkıyla bir araya geldi. Burada açıklama yapan Mudanya Belediye Başkanı CHP'li Hayri Türkyılmaz, lüks villaların bulunduğu alandaki yangınla ilgili şüpheleri olduğunu söyledi. Başkan Türkyılmaz, yangının, atılan bir izmaritten çıktığının açıklanmasına tepki göstererek, şöyle dedi:
"Yangının bir izmaritten çıktığı ihtimalini kolay kolay söyleyecek bir durum yok. İzmariti bulduysanız, izmariti atanı da bulmanız lazım. Hiçbir inceleme yapılmadan yangının başladığı sırada 'izmaritten' şeklinde bir açıklama yapılması manidardır. Bizim şüphelerimizi daha da artırmaktadır. Bununla ilgili teknik ekiplerimiz bütün çalışmaları yapmakta. Bu yangının olduğu yerlerde kimlerin ne şekilde nemalanacağı, kimlere rant sağlayacağının araştırması yapılıyor. Gelen ihbarları da değerlendirmeye alıp önümüzdeki günlerde yargıya vereceğiz. Hem belediye olarak hem yöre halkı olarak suç duyurusunda bulunacağız, bu işin peşini bırakmayacağız."
'BETONLAŞMAYA İZİN VERMEYECEĞİZ'
Başkan Türkyılmaz, yanan alanın eskisi gibi ağaçlandırılacağını, kesinlikle betonlaşmaya açılmayacağını da belirterek şöyle devam etti:
"Betonlaşmaya izin vermeyeceğiz. Orada ormana, Hazine'ye, şahsa ait araziler var. Bu yangından kimler ne şekilde faydalanabilir, bunların çalışması yapılıyor. Çalışmanın sonucunda çok önemli bir kararı da almış olacağız. İnsanlığın menfaatine, doğanın, canlıların menfaatine bir karar alabiliriz. Bölgede hiçbir alanın, kime ait olursa olsun ranta kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. Göreve geldiğimizden bu yana bir karış yeri imara açmadık. Doğaya ve insana saygılı şekilde görev yaptık. Bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz."
29 Ağustos 2015 tarihinde aynı bölgede çıkan yangında zarar gören alan içinde tapusu belediyeye ait 20 dönümlük yer olduğunu belirten Başkan Türkyılmaz, burayı çocuk meyve ormanı olarak gelecek günlerde Mudanya'nın hizmetine sunacaklarını da belirtti.
KARACA: ORMAN TALAN EDİLMİŞ
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Karaca ise 2015 yılındaki yangından sonra muhtemel yangınlara karşı önlem alınmadığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Türkiye'nin her yerinde ormanların talan edilmesi, imara ve yapılaşmaya açılması ülkemizde daha ağır koşullarda iklim değişikliğine neden olmuştur. Son süreçte yaşanan sel baskınlarının da temel kaynağı, tamamen beton ekonomisine dayalı bir yönetim ve üretim anlayışı benimsemiş olan bu iktidardır. Ordu'da gördük ki HES'lerle ormanlar talan edilmiş, yapılaşmaya açılan alanlarla birlikte Ordu'da, Karadeniz'in birçok bölgesinde kaçak inşaatlar, ormanı, doğayı talan etmiş. Sel felaketinin boyutlarının bu kadar büyümesinin başlıca sorumlusunun da oradaki yerel mevcut iktidar olduğu ortaya çıkmıştır. Talan ekonomisine, rant ekonomisine, beton ekonomisine doğamızı feda eden, 'yeşil' dendiğinde aklına sadece 'dolar yeşili' gelen yönetim anlayışı nedeniyle doğamız talan edilmektedir. Biz gelecek kuşaklara yaşanabilecek bir Türkiye bırakabilmek için doğamızın gönüllü koruyucuları, savunucuları, bekçileri olmak zorundayız."
SARIBAL: YANGINLARDA YÜZDE YÜZ ARTIŞ VAR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal da son 16 yılda ormanların talan edildiğini savunarak şöyle konuştu:
"Ormanlarımız, meralarımız, tarım alanlarımız, emlak rantı, bina rantı üzerinden, betonlaşma üzerinden yağmalanıyor, talan ediliyor. 2017'nin aynı dönemi ile 2018'in yaz aylarını karşılaştırdığımızda yaklaşık yangınlarda yüzde 100'ün üzerinde bir artış var. Siz bunun üzerine emlak barışını koyduğunuzda karşımızda başka bir hikaye çıkıyor. Bina sayısı arttıkça, insanların ormanlara, tarım alanlarına, meralara girme olanakları arttıkça, yangınların da arttığını görmekteyiz. O zaman deprem de bir kader değil, yangın da kader değildir. Depremde kötü bina öldürüyor. Bu devletin sorumluları, kendilerini en üst seviyede korurken, 'ekosistem' dediğimiz ormanımız, meralarımız, tarlalarımız, yaşam alanlarımız tam da kaderine terk edilmiş, dualara terk edilmiş, koruyanı yok."

FOTOĞRAFLI