Güncelleme Tarihi:
Bu faktörlerin başında genetik yatkınlık gelmekte ve onu çevre izlemektedir. Stres, kötü beslenme, alkol, uykusuzluk, radyasyon, hava kirliliği gibi etkenler bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Stres, tek başına bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyon etkenlerinin üremesini kolaylaştıran en önemli risk faktörlerindendir. Bağışıklık sistemini güçlendiren en önemli etkenlerden biri dengeli beslenmedir. Yetersiz beslenme, bağışıklık sistemini bozmakta, fonksiyonlarını baskılamakta ve enfeksiyon riskini artırmaktadır.
Sınırlı veya tek yönlü beslenme gibi aşırı beslenme de bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Sürekli sınırlı beslenmenin insanlarda hastalığın şiddetini, obez bireylerde ise enfeksiyon görülme sıklığını arttırdığı gösterilmiştir. Ayrıca sigara kullanımı da bağışıklık sistemini bozan en önemli etkenler arasında sayılmaktadır. Erken yaşlanmaya ve vücudun savunmasız kalmasına sebep olduğu için, aktif veya pasif içici olmamak gerekir. Bu nedenle sigaradan ve sigara içilen ortamlardan uzak durulmalıdır.
KORONAVİRÜSÜ ORTAYA ÇIKMAK İÇİN NE BEKLER
Biri hapşırdığında, havaya içerisinde virüs barındıran yaklaşık 30-40 bin küçük partikül havaya dağılır. Koronavirüslerin hedefi akciğerlerdir. COVID-19 ortaya çıkmak için insanların yaşlanmasını, bağışıklığın zayıf düşmesini, beslenme eksikliklerini veya stres durumunu bekler. Çoğu insanda stres durumunda neden virüslerin ortaya çıktığı ve insanların hasta oldukları sorusunun cevabı da budur.
Bağışıklık sisteminin etkin güçlendirici faaliyetler olarak; dengeli beslenme, düzenli egzersiz , düzenli uyku sayılabilir.
Beslenme dikkat edilmesi gereken en önemli konudur. Vücudumuzun protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve su olarak gruplandırılan farklı besin ögelerine ihtiyacı var. Genel olarak sağlıklı bir beslenme için şeker ve karbonhidrat ağırlıklı beslenme tercih edilmemeli, protein alımı yeterli seviyede tutulmalı, bol su tüketilmeli, lif açısından zengin, turşu, yoğurt gibi fermente gıdalar tüketilmelidir. Bağırsak florası da bağışıklığı güçlendirmenin başka bir yoludur. Probiyotiklerin (fermente gıdalar) bağırsak florasını daha sağlıklı kıldığı bilinmektedir.
D VE C VİTAMİNİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
İnsan vücudunun virüs ve bakterileri öldüren anti-mikrobiyal proteinleri üretmek için D vitaminine ihtiyaç duyar. D vitamini güneşlenme ile doğal yollarla vücutta sentezlenir. Eğer vücut yeterli derecede D vitamini üretemezse hastalık etkenleri ile mücadelede zayıf kalır. Bu nedenle D vitamini bağışıklık sistemini güçlendiren önemli bir destektir. Ancak aşırı olarak tüketilmesinin toksik olduğunu da unutulmaması gerekir.
Suda eriyen ve vücudumuzda depolanmayan C vitamini de günlük alınması gerekir. Vücuttan toksik maddelerin atılmasını sağlar ve savunma sistemini güçlendirir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ UYKUYLA DESTEKLEYİN
Düzenli uykunun bağışıklık sistemini güçlü tutmanın başlıca yollarından birisidir. Uyku sırasında salgılanan melatonin seviyelerinin en yüksek olduğu gece saatlerinde uykuda olmak önemlidir. Melatoninin kansere karşı bağışıklık sistemini olumlu etkiler. Depresyon ve stresi azaltıp yaşam süresini artırır, yaşlanma bulgularını azaltır. Günlük 6 saatten az uyuyan kişilerde günlük 7 saatten fazla uyuyan kişilere göre soğuk algınlığına yakalanma ihtimalinin 4,2 kat daha fazla olduğu, 5 saatten daha az uyuyan kişilerde ise bu riskin arttığı gösterilmiştir.
Tüm bunların yanında pozitif olmak, doğayı, insanları ve hayvanları sevmenin de etkileri unutulmamalıdır. Olumlu düşünce beyinden iyileştirici, mutluluk verici hormonlar olan endorfin ve serotonin salgılanmasını sağlar. Çalışmalar, iyimser insanların bağışıklık sisteminin daha güçlü olduğunu, kronik hastalıklara daha az yakalandıklarını göstermektedir. Bu geçirdiğimiz pandemi döneminde umudumuzu yitirmeden, pozitif düşünerek, sürece olumlu tarafından bakarak istediklerimizi elde etmenin imkânsız olmadığını unutmamamız gerekir.
Sağlıcakla kalın, evde kalın.