Güncelleme Tarihi:
BURSA (AA) - VEDAT YÜCEBAŞ - Uyuşturucuyu bir hastalık sayan ve bu kötü alışkanlıklarından vazgeçmeyi başaran bağımlılar, gazete, dergi ve internet medyasına verdikleri röportajlarda, katıldıkları televizyon programlarında yüzlerinin gizlenmesini kendilerine yapılmış bir "hakaret" olarak görüyor.
Merkezi İstanbul Sefaköy'de bulunan Ayık Yaşamda Buluşalım Derneğinin (AYBUDER) Genel Sekreteri Seyide Yörük (31), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 yıl kullandığı uyuşturucudan arınmayı başarıp 3 senedir bundan uzak durduğunu söyledi.
Kendisini, "hala iyileşmekte olan bir bağımlı" diye tanıttığını belirten Yörük, uyuşturucu bağımlılığını ömür boyu sürecek kronik bir hastalık olarak değerlendirdiklerini ve hayatlarına bu doğrultuda yön verdiklerini anlattı.
Yörük, bağımlılığı hastalık olarak değerlendirip bu şekilde hareket etmeyi öğrendikten sonra işlerin daha da kolaylaştığını dile getirerek, "Ömür boyu sürecek bir hastalık. Bizlerin bununla yaşaması, bunu durdurması gerekiyor. Bunu öğrenmeye başladıktan sonra da hiç kullanmadan önceki yaşamından bile daha kaliteli bir şekilde yaşamınızı sürdürebiliyorsunuz" dedi.
Türkiye'de bağımlılığın hala "utanılacak bir şey" olarak görüldüğünü bildiren Yörük, bu insanların, bir dönem utanıldığı için evlerden çıkarılmayan engelliler gibi toplumdan izole edildiğini savundu. Yörük, şöyle devam etti:
"İnsanlar bunun hala utanılacak bir şey olduğunu düşünüyor. Maalesef gelişmekte olan bir ülkenin yaşadığı en büyük sıkıntılar bunlar. Biz de şu an aynı şeyle mücadele ediyoruz. Yani hiçbir bağımlı aslında yaptığının farkında olmayan biri değildir, tam tersine çok zekidir fakat durdurmayı başaramadığı bir şey var, o da bu. Bu, onun hayatını ne kadar kötüye sürüklese de durduramıyor. Bu, kanser hastasını bir eve kapatıp rahatsızlığının kendi kendine geçmesini beklemek gibi bir şey."
- "Yüzümüzü buzluyorlar, bu çok saçma"
Yörük, ailelerin de bağımlılığın bir hastalık olduğu gerçeğiyle yüzleşmesi halinde karşılığını olumlu alabildiğine ve çözüme yönelik büyük bir adım atılabildiğine değindi.
Bağımlıların, iyileşmeye geçtiği zaman yeteneklerini çok daha iyi ortaya koyabildiğini vurgulayan Yörük, şunları kaydetti:
"Eski bir bağımlı olarak televizyon programlarına katıldım. Panellerde, uyuşturucu geçmişimi ve iyileşme sürecimi, yüzümü gizlemeden hatta bunun aksine gururla göstererek anlattım. Utanılacak bir şey yapmadım. O dönem hastaydım ve bir şeyler yaptım, hepsi bu. Bu, bir hastalık. Bazen röportaj verdiğimizde yüzümüzü buzluyorlar, bu çok saçma. Bir dönem hastalığım vardı ve o zaman bu hastalık, bunları yaptırdı ya da o hastalığın etkisindeyken belki içimde bastırdığım duygular, çözemediğim karakter bozuklukları ve kusurlar vardı. Onları ortaya döktüm sadece ama şu an iyileşmeye geçtiğim zaman bu da olabildi. Yüzün kapatılması o kadar saçma ki. Aileler, bunun utanılacak bir şey olmadığını anladığı zaman iyileşmeye başlayacak. Bu konu çok önemli."
Yüzü gizlenmeden verdiği röportajlar ve televizyon programlarına katılmasının ardından çevresinden olumlu tepkiler aldığı bilgisini veren Yörük, bu konuda model olmaya başladığını belirtti.
Bağımlılıktan kurtulmak isteyenlerin, kendisi gibi kişileri örnek aldığına işaret eden Yörük, "Bu kişiler, 'O yapabiliyorsa ben de yapabilirim', 'Bu problemi o aşabildiyse ben de kendi problemimi aşabilirim' diyor. Bu, o kadar güzel bir şey ki. Uyuşturucuyla mücadele, gizlenmek ve toplumdan izole edilmekle yapılamaz. Toplumun da temiz yaşamı tercih etmiş bağımlıları 'hasta' olarak görüp kabul etmesi gerekiyor" diye konuştu.