Güncelleme Tarihi:
BURSA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskınına ilişkin, "Bu vahşice saldırıyla Kudüs'ün binlerce yıllık geleneksel barış şehri olma özelliğine de bir suikastte bulunulmuştur" dedi.
Gül, AK Parti İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, dünyayı özellikle İslam alemini ve Müslüman olmaktan ziyade kalbinde insanlık besleyen herkesi üzen Mescid-i Aksa'daki gelişmenin herkes tarafından görüldüğünü söyledi.
İsrail askerinin, 1967'den bu yana uzun yıllar sonra Mescid-i Aksa'ya tekrar postallarıyla girerek Müslümanların kutsalına, dolayısıyla insanlık değerlerine bir saldırıda daha bulunduğunu ifade eden Gül, İsrail'in, anlayışını Mavi Marmara'da da 10 Türk vatandaşını şehit ederek gösterdiğini hatırlattı.
Gül, İsrail'in iki gün önce uluslararası mahkemede terör suçlusu ilan edildiğine değinerek, sözlerini söyle sürdürdü:
"Bu vahşice saldırıyla Kudüs'ün binlerce yıllık geleneksel barış şehri olma özelliğine de bir suikastte bulunulmuştur. Kudüs, bütün dinlerin, inançların barış içerisinde bir arada yaşaması gereken bir şehirdir. Osmanlı, yüzyıllarca Hristiyanların da Yahudilerin de Müslümanların da barış içerisinde bir arada yaşadığı bir şehir inşa etmiştir, korumuştur ama bugün maalesef İsrail, politikaları ve Ortadoğu'da bu tür adımlarıyla yine çıban başı olmaya devam ediyor. Mihrabın tahrip edilmesi, Kur'an-ı Kerimlerin yerlere atılarak çiğnenmesi asla kabul edilebilir bir durum değildir."
İsrail'in bu vahşetini bir kez daha lanetlediklerini anlatan Gül, Mescid-i Aksa'nın İslam dinindeki önemine dikkati çekti. Gül, şunları kaydetti:
"Orası, Müslümanların ilk kıblesi ve Peygamber Efendimizin Miraç'a yükseldiği yerdir. Burada İslam düşmanlığı yaparak, insanlığın ortak değerleri olan din özgürlüğüne, kutsallara saldırıda bulunmak, insanlıkla asla bağdaşmaz. Bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu olayda, umarım ki İsrail, bütün dünyadaki vicdan sahibi kamuoyunun, uluslararası toplumdan gereken tepkiyi görür. Dün Sayın Başbakanımız da bu saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Orada çok aşırı Yahudilerle İsrail askerlerinin girerek mabedi tahrip etmeleri kabul edilebilir bir şey değil. Burada temel felsefe, hangi ırka, inanca sahip olursa olsun, herkesin özgürce kutsallarını, ibadetlerini yapabilmesi lazım ama maalesef İsrail, terör devletini ve İslam aleyhtarlığını sürdürüyor."
- Yargıya güven olgusu
Gül, yargı ve iç güvenlikle ilgili çok önemli reform ve düzenlemeler yapıldığını belirterek, son olaylarla kamu düzenini suistimal ederek tahribata uğratmak isteyenlere yönelik ihtiyaç duyulan tedbirlerin ve ötekinin demokratik özgürlüğünü, alanlarını engelleyen eylemleri ortadan kaldırmaya dönük bir yasa çalışması bulunduğunu dile getirdi.
Bu yasa çalışmasının, Yargıtayda, Danıştayda daire, üye sayıları artırılarak daha hızlı, etkin bir yargı sistemine ulaşmak için önemli bir adım olacağına inandıklarını aktaran Gül, "Türkiye'de maalesef yargıya güven önceleri 60-70'lerdeyken şu anda yüzde 20'lerin altına düşmüştür. Bu, başta yargı camiasını ve bütün milletimizi üzen bir durumdur. Umarız bu tür yasal çalışmalarla hakimlerimizin, savcılarımızın da bu anlamda uygulamalarıyla Türkiye'de yargı hak ettiği yeri bulur" ifadesini kullandı.
- "CHP, muhalefet olmayı bile beceremeyen parti"
Türkiye'de, 3 Kasım 2002'de bir "Anadolu ihtilali" yaşandığını dile getiren Gül, iktidarlarının 12'nci yılını tamamladıklarını belirtti. Gül, 2015 seçimlerinin yaklaştığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"2015'in haziran ayında, Türkiye'nin yine muhalefeti bile olmayan bir seçime giriyoruz. Bu tabii Türk demokrasisi açısından çok üzücü bir tablo ama görünen anketler, kamuoyu desteği de görüyor ki yüzde 50'nin üzerinde anayasayı değiştirecek bir çoğunlukta inşallah AK Parti, milletin desteğiyle rehavete de kapılmadan bu seçimlerden başarıyla çıkacak. CHP'nin hali ortada. İşte bir ara cumhurbaşkanlığı için bile ismi geçen Emine Ülker Tarhan hanımefendinin istifasıyla ortaya koyduğu itirazlar, aslında milletimizin, sokakta herkesin CHP ile ilgili yaptığı itirazlar. Bu da gösteriyor ki CHP, bırakın iktidar olmayı muhalefet olmayı bile beceremeyen parti. Muhalefet olmayı beceremeyen bir partinin, seçmenlerine, tabanına verebileceği hiçbir şeyin olmayacağı aşikardır. Tabanına, Dersim meselesinden dolayı sırtında o kamburla siyaset yapan CHP'nin zaten başarılı olması mümkün değil."
MHP ve HDP'nin de umut vermediğini, AK Parti'nin kendisiyle yarıştığını ifade eden Gül, bunların hiçbirinin rehavete düşmelerine yol açmadığını, yeni anayasayla Türkiye'nin daha demokratik bir ortama kavuşacağını söyledi.
- Başbakan Davutoğlu'nun Bursa programı
Gül, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yarın Bursa'da katılacağı programlara ilişkin hazırlıkların tamamlandığı ve 720 milyon liralık yatırımların açılışlarının yapılacağı bilgisini verdi.
Davutoğlu'nun yanı sıra programa adeta "mini Bakanlar Kurulu" sayılabilecek şekilde yoğun bir bakan katılımının da olacağını bildiren Gül, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bursa'da ayrıca AK Parti'li 18 büyükşehir belediye başkanımızın katılımıyla Büyükşehir Belediye Başkanları Toplantısı'nı gerçekleştiriyoruz. Bunun birincisini Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile 8 Mayıs'ta Ankara'da gerçekleştirmiştik, 30 Mart'tan sonra. İkinci Büyükşehir Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nı da kadim şehrimiz Bursamızda gerçekleştireceğiz. Bunu da özellikle Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, Bursa'da yapma konusunda talimat verdiler."
Abdulhamit Gül, programa Davutoğlu'nun yanı sıra Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli'nin katılacağını anlattı.
Davutoğlu ve bakanların daha sonra Bursa Sanayi ve Ticaret Odasının düzenlediği "Ekonomiye Değer Katanlar 2014 Ödül Töreni"ne katılacağını ifade eden Gül, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezindeki bu toplantılara Bursalıları davet ettiğini sözlerine ekledi.