Güncelleme Tarihi:
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, deprem, sel ve özellikle son haftalarda ülke olarak deneyimlediğimiz ve bir türlü söndürülemeyen orman yangınları yaşandığını hatırlattı. Türkiye’de her an bir afetin oluşması neredeyse rutin haline geldiğini ifade eden Şimşek, “Bursa’da da durumlar pek farklı değil ne yazık ki... Önceki yıllarda Mudanya’da meydana gelen yangın ciğerlerimizi yakarken, geçen yıl bazı köylerimizin sel suları altında kalması fazlasıyla üzmüştü bizi. Depremse zaten birinci derece risk taşıyan kentimiz için olması durumunda maddi ve manevi en fazla zararı verecek afetlerden biri olacaktır” dedi.
YETERLİ SEVİYEYE GELİNEMİYOR
İMAR BARIŞI ÇELİŞKİ OLUŞTURDU
YENİ ÇÖKÜNTÜ ALANLARI OLUŞTU
GERİ DÖNÜLMEZ KAYIPLARI ÖNLEMEK İÇİN
YAPI STOKU ENVANTERİ OLUŞTURULMALI
Afetlere hazırlıklar kapsamında yapılabilecekleri konuşmaktan öteye geçmenin hayati önemde olduğunu vurgulayan Şimşek, 13 maddelik tespitlerini şöyle sıraladı:
“1-İmar affından yararlanan tüm yapılar mühendislik hizmeti almamış varsayılmalı ve depreme dayanımı yönünden yeniden incelenmelidir.
2-Yapı stoku envanteri oluşturulmalı ve Yapı Güvenliğinin Deprem Riski Açısından Değerlendirilerek bir an önce güvenli hale getirilmelidir.
3-Depreme dayanıksız olduğunu kabul ettiğimiz çöküntü bölgelerinin dönüşümü için Kentsel Dönüşüm Master Planları yapılmalı ve dönüşümlerin mekân düzeyinde değil sosyal, ekonomik ve mekânsal gelişme anlayışıyla bütüncül planlama ile yapılması sağlanmalıdır.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ODAĞI MÜTEAHHİTLER DEĞİL DEPREM OLMALIDIR
4-Kentsel dönüşümlerin ilgili yerel idarelerin yürütücülüğünde kar amacı gütmeden kent içindeki çöküntü bölgelerinin iyileştirecek, depreme dayanıklı yapıları oluşturacak ve sosyoekonomik yapıya katkı koyacak kısaca kente değer katacak projeler olarak kurgulanması gerekmektedir. Kentsel dönüşümün odağı müteahhitler değil, deprem olmalıdır.
5-İstisnai durumlar dışında, her şantiye şefi sadece bir şantiyede tam zamanlı olarak görevlendirilmeli, bu görevi yerine getirecek kişilerin ilgili meslek odalarınca verilen eğitimlere katılıp belgelendirilmeleri zorunlu tutulmalıdır. Şantiye şefleri, TMMOB tarafından belirlenen ‘Mimarlık ve Mühendislik Asgari Ücreti’nin altında çalıştırılmamalı, hak ve ücretleri yasal güvenceye alınmalıdır ki işlerine sahip çıksınlar.
6-Yapı denetimi sisteminin aksayan tarafları TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla belirlenmeli ve düzeltilmelidir.
NİTELİK DÜŞÜYOR
7-Mühendislik Mimarlık fakültelerinde verilen eğitimde nitelik, kontenjan fazlalığı ve benzer nedenlerle her geçen gün düşmektedir. Kontenjan azaltma çalışmalarına ivedilikle başlanmalı, altyapı imkanları yetersiz olan bazı üniversitelerdeki bölümler kapatılmalıdır.
8-Deprem konusunda denetleyici ve uygulayıcı rolü olan kamunun teknik anlamda güçlü kılınması için, kamuda yetersiz olan mimar, mühendis ve şehir plancısı sayısının artırılması gerekmektedir.
9-Dere yataklarında, taşkın alanlarında yapılaşmaya izin veren planlar durdurulmalı, yenisinin yapılmasına asla müsaade edilmemelidir. Ciddi sel ya da heyelan riski taşıyan mevcut bölgelerin analizleri yapılarak gerekirse tahliyesi sağlanmalıdır.
STRATEJİLER GELİŞTİRİLMELİ
10-Orman yangınlarına müdahaleden önce önlemeye yönelik stratejiler geliştirilmeli, orman yangını, afet eylem planları uygulamaya geçirilmelidir. Orman ile iç içe geçecek yerleşim yerlerinin ve turizm tesislerinin yapılması engellenerek yangın riski azaltılmalıdır.
11-Orman yangını ile mücadele edecek STK`lar hızla örgütlenmeli, halkın bilinçlendirilmesi ve olası müdahalelere katılabilmesi konusunda eğitimler düzenlemeli; son yaşanılan yangınlardaki gibi yetersiz personel, araç ve koordinasyon durumlarında daha risksiz çalışmaların gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
TOPLUMUN YAŞAM ALANLARINI YOK EDEN DÜZENLEMELER İPTAL EDİLMELİ
12-Yangınlar henüz başlamamışken 18 Temmuz 2021 tarihinde TBMM`den geçip 28 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanan ve 7334 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yürürlüğe giren, ülke turizminin gelişimine katkıda bulunacak bir içeriği olmayan, ormanlarımızın, kıyılarımızın talan edilmesine yol açacak, kamu yararı içermeyen, doğaya, ekosisteme, insanlığın ortak mirasına zarar veren, toplumun yaşam alanlarını yok eden düzenlemeler derhal iptal edilmelidir.
13-Halkın güvenli yaşam hakkının korunması için planlama, proje üretme ve denetleme işlerinin odaları tarafından eğitilen ve belgelendirilen yetkili mühendis, mimar, şehir plancıları eliyle yapılması sağlanmalıdır.”
AFETLERE KARŞI BÜTÜNCÜL EYLEM PLANLARINA GEÇİLMELİ