Serhat TEZCAN/Hürriyet Bursa
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2021 10:31
Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Bursa Ekip Lideri Abdullah Nişancıoğlu, Bursa halkının afet bilincinin yetersiz düzeyde olduğunu belirterek, “Bu konuda yapılan eğitimlere katılım düzeyi çok düşük. Mutlaka herkes evine DASK yaptırmalı. Ayrıca ev veya arsa alırken, deprem ve imar yönetmeliğine uygun olup olmadığını araştırmalı. Herkes evinde acil durum planı yapmalı. Afet tehlike avı yapıp, riskleri azaltmalı ve zaman zaman aile içinde tatbikatlar yapmalıdır” dedi.
Bursa’nın özellikle son yıllarda birçok felaketten nasibini aldığını söyleyen AKUT Bursa Ekip Lideri Abdullah Nişancıoğlu, yakın dönemde yaşanan Yıldırım, Gürsu ve Kestel ilçelerindeki sel ve su baskınları, bazı ilçelerdeki orman yangınları, zaman zaman merkezi çevre illerdeki veya Bursa’nın ilçelerinde gerçekleşen fakat kentte de hissedilen depremler, bahar aylarında Bursa’nın meşhur lodos rüzgarları, kış aylarında yoğun kar yağışları ve çiftçileri çok etkileyen don olaylarının Bursalılar’ın doğal afetlerle yaşayan bir toplum olarak, afet bilincinin çok yüksek olması gerektiğini gösterdiğini kaydetti.
COĞRAFİ KONUM
Bursa’nın coğrafi yapısı bakımından birçok doğal afeti yaşayabilecek bir yapıda olduğunun altını çizen Nişancıoğlu, “Uzmanlar tarafından en son hazırlanan Türkiye fay hatları haritasına bakıldığında depremi yaşayabilecek iller arasında yer almaktadır. Ayrıca konumu itibariyle merkezi Bursa olmasa dahi Marmara’da olabilecek büyük depremlerden etkilenecek illerden biridir” diye konuştu.
TARIM ŞEHRİ
Dağlık yapısı nedeni ile sel ve su baskınları, çığ, heyelan, orman yangınları, şiddetli fırtınalar gibi birçok doğal afeti de yaşayabilecek konumda olduğuna dikkat çeken Nişancıoğlu, “Bursa günümüzde her ne kadar sanayi şehri olarak anılsa da aslında Türkiye’nin başlıca tarım şehirlerinden biridir. Bu nedenle son yıllardaki küresel ısınma ve buna bağlı iklim değişikliklerinde oluşabilecek kuraklık gibi olumsuzluklardan da en çok etkilenebilecek iller arasında” dedi.
ŞEHİR PLANLAMASI İYİ DEĞİL
Sanayi şehirlerinden birisi olması nedeni ile Bursa’nın uzun yıllar en çok göç alan illerinden biri olduğunu belirten Nişancıoğlu, buna bağlı olarak şehir planlamasını iyi yapamamış ve bazı bölgelerinde kaçak ve çarpık yapılaşmalar oluştuğunu söyledi. Nişancıoğlu, buna yeni sanayi bölgeleri de eklenince oluşabilecek en küçük afette bile büyük ölçüde etkilenebilecek bir yapıda olduğuna işaret etti.
OSMANGAZİ VE YILDIRIM
Özellikle üzerinde durulması gereken bir başka önemli konunun, eski yerleşim alanlarındaki yapıların çoğunun deprem yönetmeliğinden önce yapılmış olması olarak değerlendiren Nişancıoğlu, “Kentsel dönüşüm bu anlamda çok önemlidir. Eski yapılar yeni yönetmeliklere uygun binalarla dönüştürülmediği ve kent planlaması yeniden yapılandırılmadığı sürece de fiziksel olarak birçok afete hazır olmayacaktır. Olası bir büyük afette özellikle eski kentleşmenin olduğu Osmangazi ve Yıldırım İlçeleri’nde altyapı ve ulaşım sıkıntısı çok olacaktır. Kentsel dönüşüm planlanırken, bunların kesinlikle üzerinde durulması gerekmektedir” dedi.
EN KALABALIK VE GÜÇLÜ ŞEHİR
Türkiye geneline bakıldığında arama kurtarma alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları bakımından en kalabalık ve en güçlü şehirlerden birisinin
Bursa olduğunu belirten Nişancıoğlu, “AFAD olarak güçlü birlik müdürlüğü olan il diyebiliriz. AKUT olarak bizler uluslararası akreditasyonunu Birleşmiş Milletler’in Kentsel Arama Kurtarma Danışma Grubu INSARAG ve Avrupa Sivil Koruma Mekanizması AB ModEX Türkiye’den giren ilk STK’dır. Ülkemizde ise AFAD tarafından tamamlayan güçlü yapısı ile başta kentsel arama kurtarma ve birçok operasyona hazır güçlü bir ekibe sahibiz. Bunun haricinde birçok kamu ve özel sektör kurumunun arama kurtarma ekibi var. Ayrıca bizim gibi çok sayıda güçlü STK var. Bu kalabalık arama kurtarma ekipleri her yıl AFAD organizasyonunda ortak tatbikatlar yaparak, olası afetlere hazır kalmak için çalışıyoruz” diye konuştu.
EĞİTİMLERE KATILIM DÜŞÜK
Bursa halkının afet bilincinin yetersiz düzeyde olduğunu söyleyen Nişancıoğlu, “Bu konuda yapılan eğitimlere katılım düzeyi çok düşük. Mutlaka herkes evine DASK yaptırmalı. Ayrıca ev veya arsa alırken, deprem ve imar yönetmeliğine uygun olup olmadığını araştırmalı. Herkes evinde acil durum planı yapmalı. Afet tehlike avı yapıp, riskleri azaltmalı ve zaman zaman aile içinde tatbikatlar yapmalıdır” dedi.