Güncelleme Tarihi:
BURDUR (AA) - GÖKMEN YÜCE - Burdur'da bulunan Türkiye'nin "haritalandırılmış en uzun mağarası" olduğu belirtilen İnsuyu Mağarası'ndaki göllerin çekilen sularını geri getirmek için çalışma yürütülüyor.
Türkiye'nin 1963 yılında turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu'nun ekosisteminin korunması, gelecek nesillere aktarılması ve sürdürülebilir turizm faaliyetlerinin devamlılığının sağlanabilmesi amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Burdur Valiliği arasında 2012 yılında işbirliği protokolü imzalandı.
Protokol kapsamında mağara içi ve çevresinin fiziki şartlarının (yürüyüş yolları ve elektirik-aydınlatma sistemi) iyileştirilmesi ve "mağara risk eylem planı"nın hazırlanması hedeflendi. Bu konularda 2015 yılında çalışma yapılması için Orman ve Su İşleri Bakanlığınca da ödenek tahsisi yapıldı.
Son dönemde mağaradaki yeraltı göllerinde gözle görülür derecede çekilme ve kuruma meydana gelmesi üzerine bu durumun sebeplerinin belirlenmesi ve çözüm önerilerinin ortaya konulması amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü ile Pamukkale Üniversitesi işbirliğinde hidrojeolojik ve hidrolojik çalışma yapılmasına karar verildi.
- "Su sorunu çözülmeden yapılacak çalışmalar anlam ifade etmeyecek"
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6. Bölge Müdürü Adnan Yılmaztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllar turizme hizmet etmiş mağarada göllerin sularının son dönemde çekildiğini söyledi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun "İnsuyu için ne gerekiyorsa yapın" talimatının ardından bu konuda çalışma başlattıklarını belirten Yılmaztürk, "Çalışmalara alt yapıdan başlayacaktık ancak gördük ki buradaki su sorunu çözülmeden yapılacak çalışmalar anlam ifade etmeyecek. Dolayısıyla öncelikle bu sorunu çözmeye karar verdik" dedi.
- Suyun nasıl kaybolduğu, nasıl geri getirebileceği araştırılıyor
Yılmaztürk, yeraltı sularının "çok bilinmeyenli denklem" gibi olduğunu, bu nedenle sorunu çözebilmek için bilimsel çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.
Mağaradaki suyun neden çekildiği hakkında şu anda ellerinde kesin veriler bulunmadığına işaret eden Yılmaztürk, şöyle konuştu:
"Genel Müdürlüğümüzün mağaracılık bölümü ile irtibata geçerek üniversiteler arasında bir tarama yaptık. Sonra Pamukkale Üniversitesindeki hocalarımızla mağarada ön çalışma gerçekleştirdik. Şimdi hidrojeolojik ve hidrolojik alanlarda çalışma yürütülüyor. Suyun nasıl kaybolduğu, alana nasıl geri getirilebileceği ve nasıl tutulabileceği konusunda detaylı çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar sonunda bize rapor verilecek. Dünyada benzer çalışmalar varsa bunlar incelenecek. Yeni yöntemler ve teknolojiler araştırılacak. Bu konudaki çalışmalarda sonuna kadar gideceğiz ve kararlıyız."
Yılmaztürk, çalışmada mağaradaki göllerin sularının çekilmesine neden olan unsurları bulup, alternatif sulama yöntemleriyle sorunu çözmek istediklerini bildirdi.
Çevredeki yakın kaynaklardan mağaradaki göllere su aktarılması konusunu da araştıracaklarını anlatan Yılmaztürk, "Bu mağaradaki su sorununu çözmek zorundayız. Çünkü burası Türkiye'nin tanıtımına önemli katkı yapmıştır. Çevrede kontrolsüz su kullanımı nedeniyle mağaradaki göllerin suyunun çekildiğini düşünüyoruz. Devlet olarak, millet olarak mağaraya hakettiği değeri kazandırarak borcumuzu ödeyeceğiz" diye konuştu.
- İnsuyu Mağarası
Türkiye'nin "haritalandırılmış en uzun mağarası" olan, 8 bin 350 metre ölçülebilir uzunluğa sahip İnsuyu Mağarası'nı gezen ziyaretçiler hem mağaranın "büyüleyici" güzelliğini görüyor hem de yazın serinleme imkanı buluyor.
Burdur-Antalya karayolunun güneydoğusunda, deniz seviyesinden bin 200 metre yükseklikte bulunan İnsuyu Mağarası, temiz ve serin havasıyla dikkat çekiyor.
Burdur kent merkezine 13 kilometre uzaklıktaki mağara, 1960 yılında, kaybolan keçisini arayan bir çoban tarafından bulunmuştu.
Son yıllarda yapılan çalışmalarla mağaranın bilinmeyen bölümleri keşfedilmeye çalışılıyor. Farklı boyutlarda 9 gölcüğün bulunduğu mağarada, Türkiye'nin en büyük yeraltı gölü olduğu belirtilen "Büyük Göl" de yer alıyor.
Mağarada, kalker tortulanmalarından çeşitli şekil ve yapıda meydana gelen sarkıt ve dikitler etkileyici bir güzellik oluşturuyor.