Lisinia'da ilk ada çayı balı üretimi yapıldı

Güncelleme Tarihi:

Lisiniada ilk ada çayı balı üretimi yapıldı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2016 11:04

Lisinia'da ilk ada çayı balı üretimi yapıldı

Haberin Devamı

Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)- BURDUR'daki Lisinia Doğa Proje Alanı'nda geçen Haziran ayında başlanan ada çayı balı üretimi ilk meyvelerini verdi. Yaklaşık 30 kovanda üretimi yapılan ada çayı balı kavanozlara aktarılırken Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca, "Bu kahvaltıda yemek için kullanabileceğiniz bir bal değil, çünkü ada çayı kimyasal bir bitki. Günde bir yemek kaşığı tüketildiğinde afrodizyak etkileri ortaya çıkıyor" dedi.
Burdur'un Yeşilova İlçesi'ne bağlı Akçaköy'de geçen yıl başlatılan Lavanta Deresi Projesi kapsamında yaklaşık 70 dekarlık araziye ada çayı, lavanta ve kekik ekimi yapıldı. Geçen haziran ayında ise, araziye bal üretimi için arı kovanları konuldu. Yaklaşık 30 kovandaki binlerce arı diğerlerine göre çiçekleri daha erken açan ada çayından bal üretimine yönlendirildi. Başta bal üretmeyen arılar Lisinia Doğa Proje Sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca'nın çalışması sonucu bal yapmaya başladı. Aradan geçen 2 aylık sürede kovanlarda toplanan ballar kavanozlara alındı.
'40'IN ÜZERİNDE AKTİF MADDE VAR'
Ada çayı balının şu ana kadar Türkiye'de özel üretiminin yapılmadığını söyleyen Öztürk Sarıca, bu balın yurtdışında çok değerli olduğunu aktardı. Üretim için araziye saldıkları arıların ilk başta üretim yapmadığını anlatan Öztürk Sarıca, pancar ve ada çayı yağı vererek arıları ada çayına alıştırdıklarını ve bal üretimi yapmalarını sağladıklarını kaydetti.
Ada çayının yapısında 40'ın üzerinde aktif madde bulunduğunu belirten Öztürk Sarıca, "Bunların neredeyse tamamı vücudun sistemlerinin bir yerine dokunuyor. O sistemle ilgili aktifleri harekete geçiriyor. Dolayısıyla vücuttaki herhangi bir hastalıkta neredeyse tamamında ada çayı etkili. Dolayısıyla balına da, yağına da ada çayı aktifliği geçiyor" dedi.
"ÇOK KIYMETLİ BİR BİTKİ"
Düzenli ve yeteri kadar kullanıldığında ada çayının herhangi bir yan etkisinin olmadığını vurgulayan Öztürk Sarıca, şöyle konuştu:
"Türkiye'de üretilen aromatik bitkilerin bence en değerlilerinden bir tanesi, çünkü lavantadan bile çok fazla kimyasalı var. Yeterli miktarda tüketilmesi gerekiyor. Yurtdışında fazla miktarda balı yapılıyor. Ada çayının sadece içilerek değil yağı ve balıyla da tüketilmesi taraftarıyım. Çünkü neredeyse bir 'ev doktoru' durumunda. Özellikle son dönemlerde kanser hastalığında da kullanılmaya başlandı. Menopoz dönemindeki kadınlarda, kadınların mens dönemi ağrılarında, ağız yaralarında, özellikle çocukların sindirim problemlerinde, gazlarında çok fazla tercih ediliyor. Antibiyotiklerle öldürülemeyen pek çok bakteride ada çayı yağı ve ada çayı balı etkili. Yüzeysel yaralara ada çayı balı uygulanabiliniyor. Bu yönleriyle çok kıymetli bir bitki dolayısıyla bu kıymeti zaman içinde anlaşılacağını düşünüyorum."
"AZAR AZAR TÜKETİLEBİLİYOR"
Ada çayı balının da diğer ballardan farklı olduğuna dikkati çeken Öztürk Sarıca, bunun kahvaltıda yemek için kullanabilecek bir bal olmadığını anlatırken, "Çünkü ada çayı kimyasal bir bitki. Dolayısıyla bunun özütlerinin tamamı bala geçtiği için azar azar tüketilebiliyor. Çok fazla tüketildiğinde yan etkileri ortaya çıkıyor. Bu haliyle baktığınızda günde bir yemek kaşığı tüketildiğinde afrodizyak etkileri ortaya çıkıyor. Genelde tedavilerde bir tatlı kaşığı, günlük takviye için de bir çay kaşığı kadar yetiyor" dedi.

FOTOĞRAFLI


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!