Bitkin bulunan kara çaylak tedavi edildi

Mesut MADAN/BURDUR, (DHA) - AFYONKARAHİSAR'da öğrencilerin okul bahçesinde bitkin halde bulduğu kara çaylak, Burdur'daki Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi'ndeki tedavisinin ardından doğaya salındı.
Afyonkarahisar'ın Başmakçı İlçesi Fatih İlkokulu bahçesinde geçen hafta öğrencilerin bitkin halde bulduğu kara çaylağı evine götüren mahalle sakinlerinden Sedanur Canıvar, kuşa 12 saat baktı. Hayvanın düzelmemesi üzerine Canıvar, Burdur'daki Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Öztürk Sarıca'yı arayarak yardım istedi. Kuşu alan Öztürk Sarıca, merkeze getirerek tedavisine başladı. Yapılan incelemede zehirlendiği tespit edilen hayvan 3 günlük tedavisinin ardından doğaya salındı.
'ÇEVREYE KATKILARI ÇOK BÜYÜK'
Öztürk Sarıca, "Büyük olasılıkla yakın çevreye atılan leşleri tüketmiş. Çaylaklar yiyecek ayırt etmiyor. Canlı memelileri yedikleri gibi leşleri de tüketiyorlar. Aslında bu anlamda çevreye katkıları çok büyük. Bu kuşun zehirlenmesinin sebebi son yıllardaki bilinçsiz ilaç kullanımları ve ilaç kullanılmış hayvanların doğaya atılması. Başmakçı'da büyük oranda tavukçuluk yapılıyor. Büyük olasılıkla tavuk leşinden ya da ilaç kullanılmış büyükbaş hayvan leşinden zehirlendi" dedi.
'KENDİSİ BESLENEBİLİR DURUMDA'
Yaptıkları destek tedavisiyle kara çaylağın çok hızlı şekilde hayata tutunduğunu aktaran Sarıca, "Kara çaylakları çok fazla kafeste tutamıyoruz, çok fazla rehabilite etme şansımız yok. Yaptırdığımız uçuş antrenmanları ile şu an uçmaya müsait. Tedavi sonunda kendisi beslenebilir durumda ve son derece güçlü" diye konuştu.
'SOYLARININ TÜKENMESİNE SEBEP OLUYOR'
Özellikle ilaç kullanılmış büyükbaş hayvan leşlerinin ortalık yere atılmaması gerektiğini vurgulayan Sarıca, "Çünkü leşle beslenen yırtıcı kuşlar bunu yedikleri zaman böbrek ya da karaciğer rahatsızlığı yaşıyor ve bu durum çok hızlı bir şekilde soylarının tükenmesine sebep oluyor. İlaç kullanılan evcil hayvanlar öldüğü zaman mutlaka gömülmeli" dedi.
Kara çaylakların dünyada yaygın bir popülasyonu olduğunu ve Türkiye'yi göç sırasında kullandıklarını aktaran Öztürk Sarıca, yuvalarını yaparken etraftaki her şeyi topladıklarını ve bu nedenle çevre kirliliğine dikkat edilmesi gerektiğini anlattı.

FOTOĞRAFLI