Güncelleme Tarihi:
Ersin ERCAN/BOLU, (DHA) - DENİZ Harp Okulu'nda, dolabında cep telefonu bulunması gibi basit olaylarla disiplin ve oda hapsi cezaları verilerek mobbing uygulanmasına rağmen 3'üncü sınıfı tamamlayan S.B.A., FETÖ/PDY üyelerince askeri casusluk davasına ismi karıştırılınca ayrılmak zorunda kaldı. Ardından Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nü bitirerek inşaat mühendisi olan 27 yaşındaki S.B.A., şimdi yaşadığı mağduriyetin giderilmesini istiyor.
2003'de Askeri Liselere Giriş Sınavı'nı kazanan S.B.A., 14 yaşında Bolu'daki ailesinin yanından ayrılıp İstanbul'da Deniz Lisesi'ne girdi. 2007'de mezun olup Deniz Harp Okulu'na devam eden S.B.A., 1'inci sınıfı 2 disiplin puanı cezası ile tamamladı. S.B.A., 2'nci sınıfın 2'nci ayından itibaren başlayan baskı ve yıldırma politikalarını şöyle anlattı:
"2'nci sınıfta dönemin bitmesine 2 ay kala yatakhanelerde üst sınıflarımız tarafından arama yapıldı. Odada bulunan diğer arkadaşlarımın dolaplarına dokunulmamıştı. Benim dolabımda bulunan eşyalar etrafa saçılmış, çantalarım boşaltılmıştı. Arama sonucunda yerini bilmeyen kimsenin bulamayacağı şekilde gizlenmiş cep telefonum bulundu. Okulda cep telefonu bulunan tek kişi ben değildim. Çok sayıda arkadaşımın cep telefonu olduğunu biliyordum. 14 gün oda hapsi ve 56 disiplin puanı cezası aldım. 3'üncü sınıfa temiz bir sayfa ile başlamak istemem nedeniyle yaz tatilimin bir kısmında cezamı çekerek bitirdim. Oda hapsinde geçirdiğim süre boyunca hep tanıdık simaları görüyordum."
3'ÜNCÜ SINIFTA BASKILAR ARTTI
3'üncü sınıfa geçtiğinde okuldaki tüm bölük ve tabur komutanlarının değiştirildiğini ve ondan sonra en küçük olaylarda ceza almaya başladığını anlatan S.B.A, "Artık dayanamayarak aldığım bir cezaya itiraz ettiğimde bölük komutanım M.K.'den, '4. sınıfın yalan söylediğini mi söylüyorsun?' cevabını aldım. Disiplin puanım yavaş yavaş erimeye başladı. Sene boyunca ayda 1 kere izne çıkabildim. Yine de disiplin puanımı bitirmeden 3'üncü sınıfı tamamladım" dedi.
ASKERİ CASUSLUK DAVASINDA EVİ BASILDI
4'üncü sınıf olması için önünde tek engel olan Açık Deniz Eğitimi sırasında gece yatağından kaldırılıp tabur ve bölük komutanının yanına götürüldüğünü ifade eden S.B.A., şöyle konuştu:
"Babamın 2'nci sınıftayken hafta sonu izinlerimizde kullanmam için İstanbul'da aldığı ve 2 arkadaşımla kaldığım evimize Askeri Casusluk Davası kapsamında polisin baskın yaptığını öğrendim. İstanbul'a döndüğümüz zaman büyük cezalar aldık. Disiplin puanlarımız sıfırın altına düşünce evdeki arkadaşlarımdan biriyle birlikte ayrılmak zorunda kaldık. Tabur komutanımız, 'Genç yaşınızda nelerle uğraşmak zorunda kaldınız' dedi. Ama bizi korumak için uğraşmadı. Alay komutanı ile görüşen ailem 'Neden bu çocukların arkasında durmuyorsunuz?' diye sorduklarında, 'Bizim arkamızda kim duracak?' cevabını aldı. Bir süre sonra alay komutanının balyoz davasından ceza aldığını öğrendim."
'SABAH MAHKEMEYE GİDİP AKŞAM OKULDA SINAVA GİRDİM'
Evden kendilerini ahlaksız gösterecek eşyalar ile yine kendilerine ait olmayan evraklar ve kitaplar çıktığını, haklarında fuhuş yaptırdıkları yönünde asılsız haberler yapıldığını anlatan S.B.A., okuldan ayrılması nedeniyle 57 bin liralık tazminat borcunun altına girdiğini söyledi. S.B.A., sözlerini şöyle sürdürdü:
"Askerlik hayatım bitmişti. Üniversite sınavına girdim. Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nü kazandım. Yaşadığımız olaylar peşimizi henüz bırakmamıştı. Yapılan arama sonucu evimizde bulunduğu iddia edilen CD'lerde ahlaksız videolar bulunduğu iddiası ile hakkımızda dava açılmıştı. Sabah mahkemeye gidip akşam okulumda sınava girdiğim gün oldu. Sonra bu dava düştü. 2011'de girdiğim İnşaat Mühendisliği'ni 2014'te bitirdim. Devre arkadaşlarımdan 3 yıl gecikmeli olarak kendi paramı kazanmaya başladım. Aynı zamanda devre arkadaşlarımın yarısından daha az ücret alarak çalışmaya devam etmekteyim. Öncelikle bu duruma düşmemizde pay sahibi olanların cezalandırılmasını; benim ve benim gibi haksızlığa uğrayan arkadaşlarımın mağduriyetlerinin giderilmesini talep ediyorum."
FOTOĞRAFLI