IHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2015 13:03
Memur-Sen Bitlis Şube Başkanı Cabir Durak, hükümetin masaya yeni ve yüksek tekliflerle gelmelerini beklediklerini söyledi.
Durak, genel merkez yöneticilerinin 11 hizmet kolundaki sendikaların ve il başkanları ile danışmanların kapsamlı olarak toplu sözleşme teklifi hazırladıklarını ifade etti. Ekonomik, sosyal, insani ve toplumsal bakımdan son derece kapsamlı bir toplu sözleşme teklifi hazırladıklarını belirten Memur-Sen Bitlis Şube Başkanı Durak, “2016 ve 2017 yıllarını kapsayan 3’ncü dönem toplu sözleşme tekliflerimizi, 27 Temmuz’da kitlesel basın açıklaması sonrasında Devlet Personel Başkanlığı’na sunduk. 11 hizmet kolunun tamamında yetkili olan sendikalarımız da, hizmet koluna ilişkin tekliflerini aynı gün Devlet Personel Başkanlığı’na teslim etti. Yetkili konfederasyon olarak tekliflerimizi, sadece 850 bin üyemiz adına değil, 3 milyon 200 bin kamu görevlisi, 1 milyon 900 bin kamu görevlisi emeklisi başta olmak üzere aileleriyle birlikte 20 milyon insan için toplu sözleşme masasına taşıdık. Tekliflerimizin hem cüzdana hem de vicdana yönelik olmasına özen gösterdik. Memur-Sen’in teklifleri, kamu görevlilerinin haklı beklentileridir. Maaş ve ücretlere yönelik zam tekliflerimizi, yüzdelik zam, taban aylığı, refah payı ve enflasyon farkından oluşan dörtlü bir mali paket olarak hazırladık. Bu mali paketle kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine, 2016 yılında birinci altı ayda yüzde 8, ikinci altı ayda yüzde 8 olmak üzere kümülatif yüzde 16.64, 2017 yılında birinci altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 7 olmak üzere kümülatif yüzde 14.49 olarak zam istedik. En düşük kamu görevlisi maaşı ile en yüksek kamu görevlisi maaşı arasındaki makasın daralması hedefiyle 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere taban aylığına 2016 yılında 150 TL, 2017 yılında 100 TL seyyanen zam teklif ettik. Ülkenin büyümesinde ve gelişmesinde büyük emeği bulunan kamu görevlilerine 2016 yılı için, 2015 yılı ekonomik büyüme oranının yüzde 50’sini ve 2016 yılındaki üçer aylık dönemlerdeki ekonomik büyümenin de takip eden ayda refah payı olarak yansıtılmasını istedik. 2017 yılında da üçer aylık büyümenin, kamu görevlilerinin maaşlarına yansıtılması uygulamasının devam ettirilmesini talep ettik” diye konuştu.
Kamu görevlilerine yapılan oransal zamların enflasyonun altında kalması halinde, enflasyon farkının oluştuğu ayı takip eden aydan itibaren maaşlara ilave edilmesini teklif ettiklerini belirten Durak, “Bütün kamu görevlilerinin kadrolu olarak istihdam edilmesi önceliğimizdir. Memur-Sen olarak güvenceli istihdam kapsamında olan kamu görevlilerinin iş güvencesine dokundurtmadan yeni kazanımlar üretmeyi ve iş güvencesine sahip olmayan kamu görevlisi kalmamasını her zaman önemsedik. Bu çerçevede, yaklaşık 300 binin üzerindeki 4/B’linin 4/A kadrosuna geçmesini sağladık. Yine 10 ay çalışan ve birçok sosyal haktan mahrum olan 4/C’lilerin 12 ay çalışmasının ve sosyal haklardan yararlanmasının önünü açtık. Bu yıl da, 4/B yurt dışı teşkilatındakiler dahil, 4/C, üniversiteli işçiler, KİT personeli, vekil imamlar, kamu dışı aile sağlığı çalışanları, vekil ebe ve hemşireler başta olmak üzere tüm sözleşmelilerin kadroya geçirilmesini istedik. Sosyal haklara ilişkin tekliflerimizi ‘İnsan’ ve ‘Aile’ merkezli belirledik.Mali paket yanında parasal ödemelerle desteklenmiş sosyal haklara ilişkin tekliflerimizden oluşan bir paket sunduk. Bu sosyal paketle, yan ödeme katsayısının yüzde 50 artırımlı ödenmesini istedik. Kıdem aylığı gösterge rakamının 5 kat arttırılmasını ve süre sınırı olmadan uygulanması teklifine yer verdik. 60 TL olan toplu sözleşme ikramiyesinin yetkili sendikalara üye olanlara, yüzde 100 artırımlı olacak şekilde 120 TL olarak ödenmesini istedik. Eş yardımının 177 TL’den 275 TL’ye, 6 yaş üstü için 21 TL, 6 yaş ve altı için 42 TL olan çocuk yardımının yaş ayırımı olmaksızın 75 TL’ye yükseltilmesi teklifini masaya taşıdık” dedi.
Gelir vergisi kaynaklı maaş kayıplarının telafisini de istediklerini anlatan Memur-Sen Bitlis Şube Başkanı Cabir Durak, “Bu kapsamda, yıl boyunca maaştan yapılacak gelir vergisi kesintisinin yüzde 15 olmasını ve bu oranın aşılması halinde aşan kısmın işveren tarafından karşılanmasını istedik. 2016 yılı için 830 TL, 2017 yılı için bin 37 TL doğum yardımı, kamu görevlisine 3 bin 157 TL, eş ve çocuklarına bin 578 TL ölüm yardımı istedik. Büyükşehirlerde 300 TL, diğer illerde 250 TL kreş yardımı ödenmeli dedik. Kamu görevlilerine 3 bin 946 TL, çocuklarına bin 578 TL evlenme yardımı istedik. Merkez ve taşra ayrımı yapılmadan ücretsiz servis hizmeti sunulmasını ya da her gün için 5 TL servis yardımı istedik.
Yemek servisinin ücretsiz olmasını, yemek servisi yoksa öğün başı 6 TL yemek yardımı yapılmasını teklif ettik. 2016 yılı için 125 TL, 2017 yılı için 150 TL giyecek yardımı, yemek çıkmayan yerlerde 6 TL yemek yardımı yapılmasını istedik. Ramazan ve Kurban bayramlarında bin 578 TL dini bayram ikramiyesi verilmesini teklif ettik. Yine fazla mesai ve tazminatlarda yüzde 100’lere varan artışlar istedik. İlk oturumda 3 kazanım yukarıda bir kısmına yer verdiğimiz oldukça kapsamlı tekliflerimizle 3 Ağustos’ta başlayan 3’ncü dönem toplu sözleşme görüşmeleri 3 kazanımla başladı. Başbakan Sayın Davutoğlu’nun Memur-Sen 5’nci Genel Kurulu’nda talebimiz üzerine taahhütte bulunduğu 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlilerine bir derece verilmesi, Kamu İşveren Heyet Başkanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’in de kabul etmesiyle toplu sözleşme görüşmelerinin ilk oturumunda elde edilen kazanım oldu. Aynı oturumda eş durumu özrüne dayalı atamalarda 3 yıllık sigortalılık süresi şartı kaldırılarak, iki yıl içinde 360 gün prim ödeme ve halen sigortalı olarak çalışma şartının getirilmesiyle önemli bir mağduriyet giderildi. Yine toplu sözleşme düzeninde ve görüşme sisteminde değişikliğe gidilerek hizmet kollarının teklifleri özel bir gündemle ele alındı ve ikinci oturumda hizmet kollarının teklifleri tek tek tartışıldı. Masada Akla Dayanan Strateji Masa Dışında Diyaloga Dayalı Diplomasi Genel Başkanımız Ali Yalçın, yetkili konfederasyon ve Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak hem birinci oturumda hem de ikinci oturumda Kamu İşveren Heyet Başkanı’nın kamu görevlilerini mutlu edecek, onların beklentilerini karşılayacak bir teklifle gelmesini istedi. Tekliflerimizi Kamu İşveren Heyeti Başkanı’na sunmakla yetinmedik, maliyetleriyle ve sosyal etkileriyle birlikte Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu ile de paylaştık ve hükümetin 3’ncü oturumda masaya mutlaka teklif sunmasını istedik. Bu kararlı tutumumuzun sonucu olarak, Kamu İşveren Heyeti Başkanı Sayın Faruk Çelik, 3’ncü oturumda 2016 yılı birinci altı ay için yüzde 4, 2016 yılı ikinci altı ay için yüzde 4, 2017 yılı birinci altı ay için yüzde 3, 2017 yılı ikinci altı ay için yüzde 3 şeklindeki teklifini sundu. Aynı teklif içeriğinde, 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlileri için bir derece verilmesi ve 2’nci dönem toplu sözleşme metninde genel ve hizmet kolu toplu sözleşme hükümlerinin 3’ncü dönem toplu sözleşme döneminde uygulanmaya devam edilmesi tekliflerine yer verildi. Kamu görevlilerinin yüzünü güldürmeyecek teklifi müzakere etmedik, etmeyeceğiz” diye konuştu.
Başkan Durak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hükümetin ve Kamu İşveren Heyeti’nin kabul edilebilir ve kamu görevlilerini memnun edecek yeni bir teklifle gelmesini istedik. Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı ve yetkili konfederasyon olarak, 11 yetkili sendikamızla birlikte oturumu kapattık. Yetkili konfederasyon ve Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak kamu görevlilerini yoksulluk sınırından kurtarmayacak teklifi müzakere edilebilir bulmayarak oturumu sonlandırırken, KESK ve KAMU-SEN’in hükümetin teklifini müzakereye açmak istemesine ve masaya yapışıp kalmalarına bir anlam veremedik. Kamu görevlilerinin mali, sosyal ve özlük haklarının görüşüldüğü masada KESK ve KAMU-SEN’in toplu sözleşme sürecinin kazanımlarla sonuçlanması çabalarımıza köstek değil destek olmalarını istedik. Kamu İşveren Heyeti’ne de ‘Kasayı açarsanız, telefonumuz açık’ diyerek tekliflerini revize etmesi, yeni tekliflerle gelmesi için süre verdik. Yeni teklif çağrımıza rağmen 4’ncü oturuma hükümetin yeni bir teklifle gelmemesi üzerine, eski teklifi müzakere etmeyeceğimizi deklare ederek oturuma ara verilmesini istedik. Buna rağmen KESK ve KAMU-SEN, bizim müzakere edilemez gördüğümüzü ifade ettiğimiz rakamları değerlendirdiler. Yetkili konfederasyon ve Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti olarak, oturuma ara verilmesi, hükümetin yeni bir teklifle gelmesi kararlığımızı sürdürdük ve oturuma ara verilmesini sağladık. Kararlı duruşumuzla kasanın ağzı, masanın ufku açıldı. Kamu işveren heyeti, Memur-Sen ailesi olarak ortaya koyduğumuz ısrarlı ve kararlı tutum sonucunda, bir saatlik aradan sonra teklifini revize etmiş bir şekilde masaya geldi ve yeni teklifini sundu. Hükümet ve Kamu İşveren Heyeti, 2016 yılı birinci altı ayı için yüzde 5, ikinci altı ayı için yüzde 4 teklifiyle masaya gelirken, 2017 yılına ilişkin ilk teklifindeki rakamlarda değişikliğe gitmedi. Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti olarak 2016 yılına ilişkin yeni teklifi revize edilmiş bu teklifi rakamlar yönüyle yetersiz tutum yönüyle olumlu bir adım olarak gördüğümüzü, 2017 yılı teklifini ise müzakere edilemez bulduğumuzu ifade ettik. Hükümetin ve Kamu İşveren Heyetinin, hem 2016 yılı birinci altı ay için yüzde 5, ikinci altı ay için yüzde 4 teklifini hem de 2017 yılı birinci altı ay yüzde 3, ikinci altı ay için yüzde 3 teklifini yeniden gözden geçirerek yeni tekliflerle masaya gelmesini bekliyoruz. Oransal zam teklifleri dışında hem 2016 hem de 2017 yılı için mali ve sosyal haklar alanında yeni teklifler sunmasını istiyoruz. Kamu İşveren Heyetinin 11 hizmet kolunda gece gündüz çalışan kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak teklifler paketiyle masaya gelmesini sağlama mücadelemize devam ediyoruz. Toplu sözleşme sürecinin başlangıcında ifade ettiğimiz ‘bütün kamu görevlilerini mutlu edecek’ teklife ulaşıncaya kadar masada olacağız ve kamu görevlilerini mutlu etmeyecek bir metnin altına asla imza atmayacağız. Memur-Sen olarak ortaya koyduğumuz kararlı duruş sonrasında geldiği nokta önemli ancak yeterli değildir. Biz, mali ve sosyal haklar bakımından ‘Büyük Türkiye’, vicdani tekliflerimiz açısından da ‘Yeni Türkiye’ iradesiyle örtüşen teklifler bekliyoruz. Biz, kasanın anahtarının değil emeğimizin hakkının peşindeyiz. Memur-Sen ve on bir hizmet kolundaki yetkili sendikalarımız, Türkiye’nin sahip olduğu ekonomik gücün ve değerler zemininin, hem mali ve sosyal haklarımızı hem de sosyal ve vicdani haklarımızı karşılayacak seviyede olduğunu biliyoruz. Sermaye kesimine, girişimcilerine teşvik paketleriyle destek olan siyasi irade toplu sözleşme masasını, emeğiyle ve alın teriyle geçinen kamu görevlilerine yönelik sosyal teşvik paketini hayata geçirme zemini olarak görmeli ve gereğini yapmalıdır. Hükümet ve Kamu İşveren Heyeti, toplu sözleşme imzalamak ve kamu görevlilerini mutlu etmek istiyorsa, kasanın ağzını açmalı, hakkımızı vermeli ve bu amaçla kamu görevlilerine oransal zam yanında taban aylığı ve refah payı ile birlikte sosyal yardımlarda da önemli ölçüde artışlar sağlamalıdır.”