Tezcan’dan Süreç Açıklaması

Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Davut Tezcan, “Ülkemizdeki siyasi partiler samimi olup bu çözüm sürecini mutlak suretle devam ettirmeleri gerekir” dedi.
BTSO Başkanı Davut Tezcan, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu Başkanlığı’nda Başbakan Ahmet Davutoğlu, Selahattin Demirtaş ve Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüklerini söyledi. Tezcan, görüşmelerinde bölgede yaşanan bu olayların sorumlularının AK Parti ve HDP olduğunu söylediklerini belirterek, bir an önce hükümetin kurulması ve çatışma ortamın ortadan kaldırılması gerektiğini de ifade ettiklerini de söyledi. Tezcan, son iki yıldır her şeyin yolunda gittiğini, ancak birkaç gündür susmayan silahların akan kanın son bulması için ellerinden geleninin fazlasını yapmaları gerektiğini belirterek, “Türkiye’de yaklaşık 30 yılı aşan bir şiddet atmosferi vardı. Bu son iki yılda çözüm süreci ile birlikte özellikle bizim bölgemiz nefes aldı. Bu iki yılın dışında da artık yatırımcıların buralara yönlendiğini ve burada işletmeler kuracaklarını bizlere zaman zaman başvurarak söylüyorlardı. Ayrıca bu süre zarfı içinde köylerin yeniden inşa edilmesi için ve tarım hayvancılık yönünden toparlanmaya başlandığı bir süreç yaşandı. O kadar bir rahatlama geldi ki, özellikle Bitlis Valisi’nin başlattığı bir projede ‘artık köylerden de çöp toplanacak’ dediler. Bu artık köylerin de yaşam biçimin ne kadar kaliteye dönüşmesi için valinin önem verdiği bir duruma geldi. Aynı zamanda tayini çıkan bürokrasinin veya memurun ne kadar sıkıntı yaşadığını ve hatta öğretmenlerin, doktorların burayı istemedikleri bir dönemi yaşadık. Ancak bu iki yıllık süreçte herkes buraya geldi. Ama son Suruç katliamından sonra ve akabinde çatışmalar neticesinde bölge sanki yine 90’lı yıllara dönecek gibi insanların hafızasına getirilmeye başlandı” diye konuştu.
Şiddetin nereden gelirse gelsin lanetlemek gerektiğini ifade eden Tezcan, “Bizler şiddeti lanetliyoruz. Çözüm sürecinin mutlak suretle devam etmesi lazım. 7 Haziran seçimlerinde halk bu işin mecliste çözülebilmesi için yüzde 96 temsiliyet verdi. Bunun çözüm noktası da meclistir. Eğer bugün meclis çözüm sürecini tekrar sokaklara yayarsa bunun sorumlusu meclisteki partiler ve halkın temsiliyet verdiği vekillerdir. Bu çözüm süreci ile ilgili tekrar Suruç katliamı ve akabinde askerlerin ve polislerin şehit olması, ardından çatışmaların olması ve araçların yakılması neticesinde biz bu olayların durması ve mutlak suretle silahların susması için bölge odaları olarak TOBB Başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğu başkanlığında bir araya geldik ve parti liderlerini ziyaret ettik. Sayın Başbakanımızla da konuştuk ve bölgede yaşanan olumsuzlukların ve göçün yaşanabileceğini, bu sürecin devam etmesi halinde yatırımların kısıtlanacağını kendisine izah ettik. Diğer bir taraftan yatırımların gelmeyeceğini ve mevcutlarında bırakıp kaçacaklarını anlattık. Bu konuda barış sürecinin devam etmesini hükümetinde acilen kurulması gerektiği yönünde fikirlerimizi beyan ettik. Tabi orda konuştuklarımızın tamamını burada söylemek etik olmaz, çünkü görüşmelerimiz basına kapalı olarak gerçekleşti. Bir gün sonra Selahattin Demirtaş ile görüştük. Bölgenin durumunu kendisine izah ettik. Bölgenin durumunu kendisine de izah edip ve bölgenin huzur ve kalkınması, ekonomik ve sosyal alanda da en büyük sorumlu ve sorumluluğun kendilerinde olduğunu söyledik. Çünkü bölgeden en çok oy alan en çok vekil çıkaran insanların kendilerine oylarını verdikleri zaman çatışmasız bir ortamın oluşması için HDP’nin de meclise gitmesini ve artık bu işlerin mecliste çözülmesi gerektiğini aktardık. Bugün bölgede yaşanan bu olayların en büyük sorumlusu Ak Parti ile HDP olduğunu her iki ziyaretimizde de söyledik. Çünkü bölgede halkın iradesini alan bu iki partidir. Mutlak suretle seçilmiş meslek odaları ve aydın kesim bu sürecin, bu kanın durması için inisiyatif alabileceklerini de kendilerine izah ettik. Acilen bu olayların durması gerektiğini, aksi takdirde bölgemizin veya ülkemizin Ortadoğu’daki ülkelerden farkımızın kalmayacağını da her iki tarafa da ve Sayın Kılıçdaroğlu’na da söyledik. Kılıçdaroğlu görüşmemizde ise ne olursa illaki kırmızı çizgilerinden vazgeçip ülkenin hükümetsiz kalmaması gerektiğini ve kendisinin ara buluculuk yapması gerektiğini beyan ettik. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun ‘bu iş mecliste çözülür’ söylemini tamamıyla desteklediğimizi de söyledik. Gerçekten hak verilecekse sokakta verilmez. İnsanların anayasal hakkı mecliste verilir. Bu haklar ne sokakta verilir, ne Suruçta verilir ne de bölgedeki bu çatışma alanlarında verilir. Bu çözülecekse mecliste çözülecektir. Ancak MHP’den de randevu istedik. Büyük bir talihsizlik, MHP bizlere randevu vermedi. Aynı zamanda bakanlarımızla da görüştük, durumu onlara da izah ettik” dedi.
Siyasi parti liderleri haricinde bazı bakanlarla da görüştüklerini sözlerine ekleyen BTSO Başkanı Tezcan, “Bakanlarımıza, bölgedeki bu çatışma durumun ortadan kalkması ve çözüm sürecinin aynı şekilde devam etmesi veya 90’lı yıllara bir daha dönmemek için arkadaşlarımızla birlikte inisiyatif alacağımızı, elimizi değil gövdemizi de taşın altına koyacağımızı söyledik. Bu işin sadece meslek odaları değil insan olarak herkesin elinden gelenin fazlasını yapması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa aksi takdirde hiçbir olay şiddetle, silahla çözülmediğini dünya ilkelerinde de gördük, burada aynı şekilde olsun istiyoruz. Kendi ülkemizdeki dinamikler bu işte samimi olsalar, mutlak suretle çözüleceğini ve ülkenin bölgede süper güç olacağına inanıyorum. Eğer biz bu enerjimizi şiddetle veya bu siyasi polemiklerle değil de ülkenin gelişmesi ve kalkınması için harcasaydık, şimdi ülkemiz daha farklı bir mesafe alırdı. Son süreçte bölgemize baktığımız zaman üniversiteler ve hava alanları kuruluyor. Bizim Bitlis olarak takip etmemiz gereken işlerimiz var. Mesela Başbakanımız bize burada havaalanı sözü verdi. Bu bakımdan bizim acilen Ulaştırma Bakanımızdan havaalanımızın bir an evvel yapılması için ve mevcut yatırımların hayata geçmesi için gelişmişlik seviyemizi baz alarak gelişmiş illerin seviyesine nasıl geliriz diye görüşmemiz lazım” diye konuştu.