Güncelleme Tarihi:
Halil ÜLKER/AHLAT(Bitlis), (DHA)- BİTLİS'in Ahlat ilçesine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan Nazik Gölü için jandarma teknolojiden yararlanarak ilgi çeken koruma yöntemi buldu. Sazan, inci kefali, siraz, karasius gibi balık türlerinin yaşam alanı Nazik Gölü, yasa dışı avcılık yapanlara karşı drone il kontrol altında tutuluyor. 30 kilometrekarelik bir alana sahip olan göl yüzeyinde süreli drone uçuruluyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, gölde kaçak ağ kullanıldığını, bunun balık varlığına büyük zarar verdiğini belirterek, drone ile takibin etkili olduğunu söyledi.
Ahlat'a yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan Ovakışla beldesindeki Nazik Gölü, jandarmanın sürekli kontrolü altında tutuluyor. Denizden yüksekliği 1876, derinliği 50 metreyi bulan ve içinde sazan, inci kefali, siraz, karasius gibi balık türlerin buluduğu Nazik Gölü'nde iç sularda yasak olan manyat ve gırgır ağlarının kullanılmaması için jandarma teknolojiden de yararlanarak koruma sağlıyor. 30 kilometrekarelik bir alana sahip olan göl yüzeyi ve çevresini sürekli kontrol altında tutulması için drone kullanan jandarma, herhangi bir olumsuzluğun yaşanması durumunda da anında müdahalede bulunabiliyor.
Bitlis İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Ufuk Urgun ve Ahlat İlçe Garnizon Komutanı Binbaşı Ahmet Zafer Bayram ile birlikte Nazik Gölü çevresinde incelemelerde bulunan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, Bitlis İl Jandarma Komutanlığı'nca drone ile Nazik Gölü'nde yapılan uygulamanın doğal kaynakların korunmasında önemli ve güzel bir örnek teşkil ettiğini söyledi. Gölde avcılık yapmak isteyen balıkçıların sadece uzatma ağ kullanabileceğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Akkuş, şöyle konuştu:
"Nazik Gölü, önemli balıkçılık kaynaklarındandır. Balık stokları sürdürülebilir fakat sınırsız olmayan kaynaklardır. Bu kaynakları koruyabilir ve uygun yönetim ilkeleri ile yönetebilirsek, sonsuza kadar kullanabiliriz. Bu nedenle bu kaynakları korumamız lazım. Tabii koruma faaliyetlerindeki en önemli teşkilat da Jandarma teşkilatıdır. Gelişen teknolojiyle beraber koruma çalışmalarında da yeni yöntemleri benimsememiz gerekiyor. Çünkü doğal kaynaklar yüzey alanı ve arazi şartları olarak çalışması zor alanlardır. Nüfusun artması ve ekonomik hırslar nedeniyle insanoğlunun doğal kaynaklar üzerindeki etkisi tarihin hiçbir döneminde şimdiki kadar artmamıştır. Günümüzde doğal kaynaklar ve canlı türleri hızla kaybolmakta ve bizleri sonu belli olmayan bir uçuruma doğru götürmektedirler. Bölgemizin önemli balıkçılık kaynaklarından olan Nazik Gölü, mutlak surette korumamız gereken doğal kaynaklarımızın başında gelmektedir."
"Bundan 20-30 yıl geriye gittiğimiz zaman bu gölde ağırlığı 15-20 kiloya varan sazanlar avlanmaktaydı fakat günümüzde gölde ağırlığı 1-1.5 kiloyu geçen sazan bulmak mucize haline gelmiştir" diyen Yrd. Doç. Dr. Akkuş, "Şayet Nazik Gölü'nü şimdi korumazsak yarın çok geç olacaktır. Doğal kaynaklar, arazi şartlarının zorluğu, büyük alanları kapsaması ve farklı nedenlerden dolayı korunması ve denetlenmesi oldukça zordur. Bu noktada gelişen teknoloji ile beraber doğal kaynakların yönetiminde yeni yaklaşımlar benimsememiz, yeni yöntemler geliştirmemiz gerekmektedir. Geliştireceğimiz bu yöntemler ile doğal kaynaklarımızı çok etkin bir şekilde koruyabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Engebeli arazi ve kilometrelerce uzaklıkların zaman ve iş kaybına neden olduğunu ancak drone'la yapılan denetimlerin ise kısa bir sürede tamamlanabildiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, şunları kaydetti:
"Bu tür uygulamaların daha çok kullanılmasını ve geliştirilmesini istiyoruz. Bu çalışmada emeği geçen ve inci kefali kaçak avcılığının önlenmesinde de büyük operasyonlara imza atan Bitlis İl Jandarma Komutanlığı'na, Ahlat İlçe Jandarma Komutanlığı'na teşekkür ediyoruz. İlerleyen günlerde daha farklı uygulamalar olacağına inanıyoruz. Nazik Gölü balıkçılık yönetmeliği açısından son 15 yılı göz önüne aldığımız zaman bölgenin en sorunlu alanlarından birisiydi. Çünkü burada kaçak manyat ve gırgır ağları kullanılıyordu. Bunlar iç sularda kullanımı kesinlikle yasak ağlardır. Balıkçıların şunu görmesi lazım. Bu balık kaynağından kendileri gelir elde ediyorlar ve bu kaynağı sürdürülebilir bir şekilde kullanmak lazım. Belli bir kısmını avlayıp, belli bir kısmını da bırakmak lazım ki stok kendini yenileyebilsin. Dolayısıyla ekonomik kaygılarla birlikte bir anda bütün balığı avlayıp da çok para kazanma düşüncesine kapılmaları kendi sonlarını hazırlar."
FOTOĞRAFLI