IHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2015 13:40
HEPATİT
Bitlis Devlet Hastanesi’nde görev yapan enfeksiyon uzmanı Dr. Elif Sargın Altunok, kentte hepatit B’nin hepatit C’den daha fazla görüldüğünü söyledi.
Tüm dünyada önemli bir halk sağlığı problemi olan hepatit virüs adı verilen çeşitli mikropların a, b, c, d ve e’nin neden olduğu karaciğer enfeksiyonu olduğunu ifade eden Altuok, bu virüslerin Türkiye’de yılda 15 bin insanın ölümünden sorumlu olduğunu söyledi. Özellikle hepatit B ve hepatit C virüslerinin uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açtığını belirten Altunok, “Hepatit B ve C enfeksiyonu siroza ilerleyene kadar sessiz seyretmektedir. Pek çok insan farkında olmadan bu virüsü almış olabilir ve hiçbir belirti olmaksızın bu virüsü taşıyabilir. Dünya genelinde yaklaşık olarak 240 milyon kişi hepatit B ve 150 milyon hepatit C virüsü taşımaktadır. Bitlis ili ve çevresinde ise özellikle hepatit B virüsü enfeksiyonu hepatit C’den daha sık görülmektedir. Hepatit D virüsü ise sadece hepatit B enfeksiyonu olan kişilerde enfeksiyon yapabilmektedir. Hepatit D enfeksiyonu, hafif seyreden hepatit B enfeksiyonunu daha ağır ve hızlı seyreden bir hastalığa dönüştürebilir. Hepatit B enfeksiyonunun daha yaygın görüldüğü bölgemizde bu nedenle batı illerine oranla daha yüksek oranlarda hepatit D görülmektedir” dedi.
HEPATİT B VE C VİRÜSLERİNİN BULAŞMA YOLLARI
Altunok, hepatit hastalığının birçok bulaşma yolunun olduğunu belirterek, “Kan ve diğer vücut sıvıları ile bulaşma, sterilize edilmemiş araçlarla tıbbi ya da diş müdahaleleri sırasında bulaşma, anneden bebeğe doğum sırasında bulaşma, kullanılmış enjektörlerin paylaşılması, tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların ortak kullanımı, sterilize edilmemiş araçlarla dövme ya da vücut takılarının uygulanması ve korunmasız cinsel ilişki ile bulaşma mümkündür. Hepatit B ve C enfeksiyonu aynı kaptan
yemek yemekle, ortak gıda veya su tüketilmesi, emzirme ile sarılmak, öpüşmek, tokalaşmak, öksürmek, aksırmak, aynı tuvaleti kullanmak, havuza girmek, aynı araçta seyahat etmek gibi yollar ile bulaşmaz. Hepatit B ve C enfeksiyonlarının günümüzde tedavisi mümkündür. Risk grubunda bulunan kişiler sık kan alanlar, ailesinde hepatit olanlar gibi sağlık kuruluşlarına başvurarak test yaptırması gerekmektedir. Hepatit B virüsü, aşı ile korunabilen hepatit etkenleri arasında yer almaktadır. Hepatit B aşısı güvenli ve etkili bir aşıdır. Ülkemizde, Genişletilmiş Bağışıklama Programı çerçevesinde 1998 yılından bu yana ulusal aşı takviminde yer almaktadır. Hepatit C virüsüne karşı aşı henüz bulunmamaktadır. Aşı dışında bulaşma yoluna ilişkin koruma önlemleri ön plandadır. Hepatit A kontamine su ve besinlerle salgınlara yol açabilen, kötü hijyenik koşullardan dolayı kolaylıkla bulaşabilen bir hastalıktır. Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen hepatit A enfeksiyonu ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabilmektedir. Hepatit E virüsü hepatit A gibi fekal-oral yani dışkı ile temas yolu ile bulaşır. Erişkinlerde çocuklardan daha sık görülür, en önemli özelliği hamilelerde çok ağır seyretmesidir. 2012 yılında, çocukluk dönemi aşı takviminde hepatit A aşı uygulamasına başlanmış ve 18. ay ve 24. ayda olmak üzere çocuklara ücretsiz olarak yapılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hepatit Birliği tarafından Dünya Hepatit Günü olarak belirlenen 28 Temmuz günü, her yıl olduğu gibi bu yılda ülkemizde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nin viral hepatit alanındaki çalışmalarını yürüten Viral Hepatit Çalışma Grubu, viral hepatitlerle mücadelede bayrağı en önde taşımaktadır. VHÇG İstanbul’da 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla hepatite dikkat çekmek amacıyla Anadolu Ateşi Kıvılcım Dans Grubu tarafından bir dans gösterisi gerçekleştirildi. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yılki mesajı ‘Hepatitten korun ve aşılan’ olması nedeniyle VHÇG olarak bizler toplumu hepatite karşı korunmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.