Güncelleme Tarihi:
Aziz ÖNAL-Mesut BUDRAÇ/ BİNGÖL,(DHA)- HDP Grup Başkan Vekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, saray ve Ak Parti iktidarının gerek ulusal alanda, gerekse uluslararası alanda insanlığa karşı işlemiş olduğu suçların yargılama sürecinin başlayacağını öne sürüp, "Bunu hep beraber göreceğiz" dedi.
HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, partisinin Bingöl il başkanlığında gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından halk iradesine yapılan darbe neticesinde sancılı bir sürecin Türkiye halklarının önüne geldiğini ileri süren Baluken, "Suruç, Ankara katliamından başlayarak, özellikle Kürt illerinde, özellikle Sur'da, Cizre'de, Silopi'de, Nusaybin'de, Yüksekova'da ve Şırnak'ta, halka karşı yapılan acımasız vahşet tabloları, kent merkezlerini yakıp yıkan talan politikası, Türkiye'yi kaosun içine sürüklemiştir" dedi.
"ERDOĞAN VE AKP İKTİDARI MUTLAKA YARGI ÖNÜNE ÇIKARILACAK"
HDP'nin içinde bulunduğu süreçten güçlenerek çıkacağını söyleyen Baluken, "HDP bu sürecin sonucunda güçlenerek çıkacaktır. Kürt halkının iradesi asla bastırılamayacaktır. Kürt halkının özgürlük mücadelesi, sadece Türkiye'de değil, Rojova'da ve tüm Ortadoğu coğrafyasında birlikte yaşadığı diğer halklarla birlikte demokratik geleceğini sağlayarak sonuca ulaşacaktır. Bu sürecin sonucunda da saray ve AKP iktidarı gerek ulusal alanda, gerek uluslararası alanda insanlığa karşı işlemiş olduğu suçların yargılama süreci başlayacaktır. Bunu hep beraber göreceğiz. Gerek yolsuzluk, hırsızlık davaları, gerek IŞİD'e verilen destek, gerek kara para trafiğinde Türkiye'nin bir merkez haline getirilmesi, gerekse de Sur, Cizre ve Silopi'deki katliam süreçleri, Erdoğan'a ve AKP iktidarının 'insanlığa karşı işlenmiş suçlar' dosyası üzerinde uluslararası adalet önünde mutlaka yargı önüne çıkarılacaktır. O nedenle önümüzdeki döneme dair bizler de HDP olarak gerek siyasi, gerek diplomatik, gerekse hukuki anlamda çok güçlü hazırlıklarımız var" dedi.
Yeniden müzakere masasına oturmanın gerektiğini ifade eden Baluken, dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili olarak da, "Mevcut anlayış, HDP milletvekillerine yönelik gözaltı ve tutuklama süreçlerinin başlayabileceğini, dolayısıyla 2 Mart 1994 yılında Orhan Doğan, Hatip Dicle ve diğer arkadaşların şahsında parlamentoya yapılan darbe sürecinin 2016 yılı Türkiye'sinde güncellenebileceğini ortaya koyuyor. Yine mevcut anlayış, milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırırken, atanmış olan askerlere, emniyet yetkililerine dokunulmazlığı getiriyor" dedi.
"BELEDİYEYE KAYYUM ATAMAK, GERİ DÖNÜLEMEZ SONUÇLAR DOĞURABİLİR"
DBP'li belediyelere 'terör örgütüne destek verdikleri' gerekçesi ile kayyum atanabileceğiyle ilgili haberleri de değerlendiren Baluken şöyle devam etti:
"Darbe anlayışı içerisinde yerel yönetimlere, belediyelere antidemokratik bir yasal düzenleme getirilmek istendi. Bunu kabul etmek mümkün değil. Yüzde 90, 95 oy almış bir belediye başkanının asılsız gerekçelerle görevden alınması ve yerine kayyum atanması durumunda, bu Türkiye siyasetinde geri dönülemez bir takım sonuçları da gündem edilebilir. Bizim kanaatimiz odur ki, güçlü bir demokrasi ve barış iradesi, Erdoğan'ın bu çılgınlıklarının önüne set çekebilir. Bunun dışında, Erdoğan'ın ya da AKP iktidarının kendi siyasi istikbali doğrultusunda devreye koymuş olduğu bu darbe konseptinden vazgeçirebilecek herhangi bir yöntem söz konusu değildir. O nedenle önümüzdeki dönemde bu darbe anlayışının bertaraf edilmesini, tekrar Türkiye'nin temel sorunlarının diyalog ile siyaset kanalları ile çözülmesi için HDP olarak biz mücadeleyi yükseltmeyi düşünüyoruz."
Türkiye'nin IŞİD'e destek veren ülke olarak anıldığını ifade eden Baluken, "Bugün Türkiye, Erdoğan'a lider ve Avrupa Birliği hedeflerinden tamamen uzaklaşmış durumunda ülke konumuna gelmiştir. Avrupa Parlamentolarında IŞİD çetelerine destek veren ülke pozisyonlarında tartışılmaya başlamıştır. Birleşmiş Milletler nezdinde, İran'a yönelik uluslararası ambargoyu delen, kara para aklayan, terörü finanse eden ve her türlü hırsızlık - yolsuzluğa bulaşan bir hükümet olarak tartışılmaktadır. Birleşmiş Milletler, ileriki kısa bir süre içerisinde Türkiye'ye ambargo koyabileceğine dair tartışmalar yürütmeye başlamıştır" dedi.
FOTOĞRAFLI