Diyabet Hastası Artıyor
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2015 14:50
Bingöl İl Sağlık Müdürü Abdullah Demir, diyabet tanısı konan hasta sayısının her geçen gün arttığını söyledi.
Bingöl İl Sağlık Müdürü Abdullah Demir, ‘14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. Diyabet hastalığının ülkemizde görülen önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirten Demir, diyabet tanısı konan hasta sayısının her geçen gün arttığını söyledi. Demir, “Diyabet hastalığının görülme sıklığı, şişmanlığın artışına paralel olarak hızla artmaktadır. Diyabet yaşam boyu sürebilen ve kesin tedavisi olmayan, iyi tedavi edilmemesi durumunda ciddi organ hasarlarına, kalp damar hastalıklarına, böbrek yetmezliğine yol açabilen bir hastalıktır” dedi.
Anormal susama ve ağız kuruması, sık sık idrara çıkma, kol ve bacaklarda yorgunluk, enerji kaybı, sürekli açlık hissi, anı kilo kaybı, yavaş iyileşen yaralar, tekrarlayan enfeksiyonlar, bulanık görme gibi belirtilerin diyabetin uyarıcı işaretleri olduğunu kaydeden Demir, “Ayrıca yakın aile bireylerinde diyabet öyküsü olanlar, kalp-damar hastalığı bulunanlar, obez kişiler, hipertansiyon hastaları, kan yağları yüksek olan kişiler, gebelikte diyabet geçirenler, düşük veya ölü doğum yapanlar, iri bebek doğuranlar, 45 yaş üstü kişiler diyabet için riskli kişilerdir. Diyabet tedavisinde amaç, kan şekeri yükselmelerini ve kan şekeri düşmelerini önlemektir. Vücuttaki kan şekerinin ayarlanması hastalığa bağlı yan etkilerin gelişimini önlemek veya gelişmiş yan etkilerin zararlarının azaltılması için son derece önemlidir. Diyabette ideal kilo da önemli bir hedeftir. Düzenli olarak kilo kontrolü yapılmalı ve önceki kilo ile sürekli karşılaştırılmalıdır. İyi bir diyabet kontrolü; dengeli bir diyet, fiziksel aktivite, düzenli ilaç kullanımı kombinasyonu ile mümkündür. Diyabetinizin olması yaşamınız boyunca sevdiğiniz yiyecekleri yiyemeyecek olmanız anlamına gelmez. Fakat yediğiniz yiyecek çeşidine ve miktarına daha çok dikkat etmeniz gerekmektedir. Önemli olan kan şekerinin kontrolünü sağlamak için sebze, meyve, tahıl kaynaklarından zengin, ılımlı miktarda protein ve yağ ile kolesterolü sınırlandırılmış bir beslenme planı uygulamanızdır” diye konuştu.
Diyabetliler için ara öğün konusunun çok önemli olduğunu vurgulayan Demir, “Ara öğünler için hazırlıklı olmayı unutmayınız. Yanınızda -çantanızda, arabanızda, iş yerinde masanızın çekmecesinde daima yiyebileceğiniz uygun besinler bulundurunuz. Ara öğünlerin önerilmesinin nedeni uzun açlıklardan sizi korumaktır. Vücudunuz için gerekli olan besinlerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alınması, hiperglisemi ve hipoglisemiyi önleyerek, kan şekeri kontrolünü sağlayacak kan şekerinin kontrol altına alınması da kısa ve uzun dönemde gelişebilecek komplikasyonları önleyecek veya geciktirecektir” ifadelerine yer verdi.
Bingöl İl Sağlık Müdürü Abdullah Demir, ‘14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. Diyabet hastalığının ülkemizde görülen önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirten Demir, diyabet tanısı konan hasta sayısının her geçen gün arttığını söyledi. Demir, “Diyabet hastalığının görülme sıklığı, şişmanlığın artışına paralel olarak hızla artmaktadır. Diyabet yaşam boyu sürebilen ve kesin tedavisi olmayan, iyi tedavi edilmemesi durumunda ciddi organ hasarlarına, kalp damar hastalıklarına, böbrek yetmezliğine yol açabilen bir hastalıktır” dedi.
Anormal susama ve ağız kuruması, sık sık idrara çıkma, kol ve bacaklarda yorgunluk, enerji kaybı, sürekli açlık hissi, anı kilo kaybı, yavaş iyileşen yaralar, tekrarlayan enfeksiyonlar, bulanık görme gibi belirtilerin diyabetin uyarıcı işaretleri olduğunu kaydeden Demir, “Ayrıca yakın aile bireylerinde diyabet öyküsü olanlar, kalp-damar hastalığı bulunanlar, obez kişiler, hipertansiyon hastaları, kan yağları yüksek olan kişiler, gebelikte diyabet geçirenler, düşük veya ölü doğum yapanlar, iri bebek doğuranlar, 45 yaş üstü kişiler diyabet için riskli kişilerdir. Diyabet tedavisinde amaç, kan şekeri yükselmelerini ve kan şekeri düşmelerini önlemektir. Vücuttaki kan şekerinin ayarlanması hastalığa bağlı yan etkilerin gelişimini önlemek veya gelişmiş yan etkilerin zararlarının azaltılması için son derece önemlidir. Diyabette ideal kilo da önemli bir hedeftir. Düzenli olarak kilo kontrolü yapılmalı ve önceki kilo ile sürekli karşılaştırılmalıdır. İyi bir diyabet kontrolü; dengeli bir diyet, fiziksel aktivite, düzenli ilaç kullanımı kombinasyonu ile mümkündür. Diyabetinizin olması yaşamınız boyunca sevdiğiniz yiyecekleri yiyemeyecek olmanız anlamına gelmez. Fakat yediğiniz yiyecek çeşidine ve miktarına daha çok dikkat etmeniz gerekmektedir. Önemli olan kan şekerinin kontrolünü sağlamak için sebze, meyve, tahıl kaynaklarından zengin, ılımlı miktarda protein ve yağ ile kolesterolü sınırlandırılmış bir beslenme planı uygulamanızdır” diye konuştu.
Diyabetliler için ara öğün konusunun çok önemli olduğunu vurgulayan Demir, “Ara öğünler için hazırlıklı olmayı unutmayınız. Yanınızda -çantanızda, arabanızda, iş yerinde masanızın çekmecesinde daima yiyebileceğiniz uygun besinler bulundurunuz. Ara öğünlerin önerilmesinin nedeni uzun açlıklardan sizi korumaktır. Vücudunuz için gerekli olan besinlerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alınması, hiperglisemi ve hipoglisemiyi önleyerek, kan şekeri kontrolünü sağlayacak kan şekerinin kontrol altına alınması da kısa ve uzun dönemde gelişebilecek komplikasyonları önleyecek veya geciktirecektir” ifadelerine yer verdi.