Bingöl’de Çin Zulmü Protesto Edildi
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2015 23:55
TÜRKİYE KAMU-SEN BİNGÖL İL TEMSİLCİLİĞİ DOĞU TÜRKİSTAN’DA ÇİN’İN MÜSLÜMANLARA YÖNELİK ZULMÜNÜ PROTESTO EDEREK, GIYABİ CENAZE NAMAZI KILDI.
Türkiye Kamu-Sen Bingöl İl Temsilciliği Doğu Türkistan’da Çin’in Müslümanlara yönelik zulmünü protesto ederek, gıyabi cenaze namazı kıldı.
Dörtyol Saat Kulesi önünde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Teşkilatı ve Ülkü Ocakları’nın da destek vermesiyle toplanan Türkiye Kamu-sen Bingöl İl Temsilciliği üyeleri, Türk bayrakları taşıyarak, Çin aleyhine sloganlar attı.
Basın açıklaması öncesi, Doğu Türkistan’da hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılındı, dualar edildi.
Namazın ardından basın metnini okuyan Türk Sağlık-Sen Bingöl Şube Başkanı Salih Kızılboğa, “Gözümüze uzak, gönlümüze yakın Doğu Türkistan’dan yükselen çığlıkla yüreklerimiz yanmaktadır. Ramazan ayında, Doğu Türkistan’da bir millet kan ağlarken; bütün dünya yine kör, sağır, dilsiz; bu hayasız bu alçakça zulmü seyretmektedir” dedi.
“KATİL ÇİN’İN NAMAHREM ELİ EZANLARIN SESİNİ KESİYOR”
Doğu Türkistan’da evlerinden, yurtlarından edilmiş yüz binlere, katledilen canlara, kimsenin gözlerini kapatma hakkının olmadığını belirten Kızılboğa, şunları söyledi: “Katil Çin’in namahrem eli Türk’ün ırzı üzerinde geziyor. Katil Çin’in namahrem eli ezanların sesini kesiyor. Bugün Türkistan kan gölü ve Batı Türk’ün kanı eşliğinde ayaklar altına alıyor insanlığı. Türkmenler üzerinde uygulanan bu katliama ne hükümetin ne de dünya devletlerinin seyirci kalmasının asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Kızılboğa, “Dicle kenarında bir koyun kaybolsa, hesabının kendilerinden sorulacağını ifade edenler, acaba Doğu Türkistan’dakileri ne olarak görmektedirler? Tarih, bu sorumluluğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin omuzlarına yüklemiştir. Bu nedenle bu devletin politikası değerli yalnızlığı kaldırmaz; milliyetçi bir bakış, onurlu bir duruş, ilkeli bir yaklaşım ister. Bölgede ve tüm dünyada Müslümanlara uygulanan şiddet, zulüm ve baskılara, başta Türk hükümeti olmak üzere tüm dünya devletleri, en kısa zamanda müdahale etmeli ve Doğu Türkistan’da yaşanan bu insanlık dramına bir son verilmelidir. İslâm âlemini ve Birleşmiş Milletler Örgütünü, bu vahşeti durdurmak üzere yetkili organlarını harekete geçirmeye ve etkili tedbirler almaya davet ediyoruz.”
Program, yapılan basın açıklamasının ardından son buldu.
Dörtyol Saat Kulesi önünde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Teşkilatı ve Ülkü Ocakları’nın da destek vermesiyle toplanan Türkiye Kamu-sen Bingöl İl Temsilciliği üyeleri, Türk bayrakları taşıyarak, Çin aleyhine sloganlar attı.
Basın açıklaması öncesi, Doğu Türkistan’da hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılındı, dualar edildi.
Namazın ardından basın metnini okuyan Türk Sağlık-Sen Bingöl Şube Başkanı Salih Kızılboğa, “Gözümüze uzak, gönlümüze yakın Doğu Türkistan’dan yükselen çığlıkla yüreklerimiz yanmaktadır. Ramazan ayında, Doğu Türkistan’da bir millet kan ağlarken; bütün dünya yine kör, sağır, dilsiz; bu hayasız bu alçakça zulmü seyretmektedir” dedi.
“KATİL ÇİN’İN NAMAHREM ELİ EZANLARIN SESİNİ KESİYOR”
Doğu Türkistan’da evlerinden, yurtlarından edilmiş yüz binlere, katledilen canlara, kimsenin gözlerini kapatma hakkının olmadığını belirten Kızılboğa, şunları söyledi: “Katil Çin’in namahrem eli Türk’ün ırzı üzerinde geziyor. Katil Çin’in namahrem eli ezanların sesini kesiyor. Bugün Türkistan kan gölü ve Batı Türk’ün kanı eşliğinde ayaklar altına alıyor insanlığı. Türkmenler üzerinde uygulanan bu katliama ne hükümetin ne de dünya devletlerinin seyirci kalmasının asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Kızılboğa, “Dicle kenarında bir koyun kaybolsa, hesabının kendilerinden sorulacağını ifade edenler, acaba Doğu Türkistan’dakileri ne olarak görmektedirler? Tarih, bu sorumluluğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin omuzlarına yüklemiştir. Bu nedenle bu devletin politikası değerli yalnızlığı kaldırmaz; milliyetçi bir bakış, onurlu bir duruş, ilkeli bir yaklaşım ister. Bölgede ve tüm dünyada Müslümanlara uygulanan şiddet, zulüm ve baskılara, başta Türk hükümeti olmak üzere tüm dünya devletleri, en kısa zamanda müdahale etmeli ve Doğu Türkistan’da yaşanan bu insanlık dramına bir son verilmelidir. İslâm âlemini ve Birleşmiş Milletler Örgütünü, bu vahşeti durdurmak üzere yetkili organlarını harekete geçirmeye ve etkili tedbirler almaya davet ediyoruz.”
Program, yapılan basın açıklamasının ardından son buldu.