Güncelleme Tarihi:
Ahmet ÜN- Aziz ÖNAL- Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, (DHA) - BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Bingöl mitinginde yaptığı konuşmada, "Türk de bizim, Zaza da bizim, Kürt de bizim, Laz da bizim. Kürtçe de bizim, Zazaca da bizim, Türkçe de bizim. Allah'ın birleştirdiğini kim ayırabilir? Yeter ki oynanan oyunların farkına varalım. Tuzakları fark edelim. Hainlere gereken dersi verelim. Gün, ayık olma günüdür. Bizleri Kürt, Türk, Laz, Zaza diye birbirimizden ayırmaya çalışıyorlar. Asil milletimiz hileli tuzakları başlarına geçecek ve bizi parçalamaya çalışanlara gereken dersi verecek" dedi.
Bingöl'e gelen Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım'a, Başbakan Yardımcıları Veysi Kaynak, Mehmet Şimşek, Ak Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehdi eker ve Cevdet Yılmaz ile bölge milletvekilleri eşlik etti. Başbakan Yıldırım mitingden önce eski milletvekili Mahfuz Güler'in babasının vefatı nedeniyle düzenlenen taziyesine katıldı.
Ak Parti'nin, kentin 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuşan Başbakan Yıldırım, artık Türkiye'de darbeler döneminin bittiğini, hiç bir etnik grubun, diğerine üstünlüğünün olamayacağını söyledi. Başbakan Yıldırım, şöyle dedi:
"Bu ülke kolay kurulmadı. İstiklal Savaşı'nda Türk'ü, Kürt'ü, Zaza'sı, Arap'ı, Roman'ı bir olduk; beraber olduk, omuz omuza verdik, savaştık, zaferi kazandık. Cumhuriyeti birlikte kurduk. Öyle asker kılığına girmiş üç beş haine bu ülkeyi bırakacak göz var mı bizde? Burası bizim vatanımız, bizim toprağımız. Biz bin yıldır bu topraklardayız. Allah'ın izniyle daha nice nice yıllar bu topraklarda birlikte yaşayacağız. Bu topraklar üzerinde hiç kimsenin, hiçbir etnik grubun diğerine üstünlüğü olamaz. FETÖ'nün itleri de kendisi de hesap verecek."
Türkiye'de her zorluğun birlikte aşıldığını dile getiren Başbakan Binali Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu ülkenin, bu ay- yıldızlı bayrağın altında yaşayan bütün vatandaşlarımız başımızın tacıdır. Zazalar, Kürtler, Araplar, Türkler, Romanlar, Türkmenler ne kadar etnik grubumuz varsa başımızın tacıdır. Bu topraklarda kardeşlikle bugünlere geldik. Birbirimize kardeş olduk, kenetlendik. Zorlukları birlikte aştık. Bundan böyle de hiç kimse, kimse üzerinde üstünlük taslamayacak. Kibir, gurur içerisinde olmayacak. Herkes barış, özgürlük içinde kendi geleneklerini yaşayacak. Dilini de konuşacak, ibadetini de yapacak. Teröre karşı amansız mücadele verdik. Türk- Kürt arasına girmeye çalışan alçak PKK terör örgütüne karşı amansız mücadelemizi sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz. Bütün dünya bilsin ki; Türk de, Zaza da, Kürt de, Laz da bizim. Kürtçe de, Zazaca da, Türkçe de bizim. Doğu da, batı da bizim, İzmir de bizim, Bingöl de bizim. Biz birlikte Türkiye'yiz, kardeşiz. Allah'ın birleştirdiğini kim ayırabilir? Yeter ki oynanan oyunların farkına varalım. Tuzakları fark edelim. Hainlere gereken dersi verelim. Gün, ayık olma günüdür. Bizleri Kürt diye Türk diye Laz diye Zaza diye birbirimizden ayırmaya çalışıyorlar. Biliyorum ki aziz Zaza kardeşlerim, bu oyuna asla gelmez. Bu toprakların has evladı, kadirşinas Kürt halkı bütün tuzakların farkında. Asil milletimiz hileli tuzakları başlarına geçecek ve bizi parçalamaya çalışanlara gereken dersi verecektir."
"ANNELERİMİZİN ACISI DİNSİN İSTİYORUZ"
Başbakan Yıldırım, hükümetin bu memlekette yatırım yaparken, şantiyeler kurarak, bölünmüş yollar, tüneller yaparken; şantiyeyi basan, iş makinelerini yakanların en çok zararı bölge halkına, Bingöl'e verdiğini anlattı. Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Esnafa kepenk kapattırarak rızkına engel olan, ticareti durma noktasına getirenler en çok bu memleketin insanına zarar veriyor. Bu bölgede terörden, şiddet sarmalından en çok siz etkileniyorsunuz. Çocukları kandırarak, dağa çıkararak, ellerine silah vererek askere saldırtanlar en çok bu memlekete zarar veriyor. Evladı dağa çıkarılmış annenin, çocuğuna hasret kalmış babanın hasretini kim dindirebilir? Bu memleketin evlatlarını katil yapanlar, kalem tutması gereken ellere silah tutuşturanlar şimdi hesabını veriyor. Tek tek hesabını soruyoruz. Ak Parti hükümeti olarak annelerin yürek acısını dindirmeye çalışıyoruz. Terörün can evinden vurduğu annelerimizin acısı dinsin istiyoruz. Terörün gençlerimizi kullanmasına izin vermeyeceğiz."
"1961 ANAYASASI'NIN ANTİ DEMOKRATİK İZLERİNİ SİLMİŞ OLACAĞIZ"
Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa değişikliği referandumuna da değinirken, devleti kaybetmenin ne demek olduğunu Suriye'de gördüklerini anlattı. Başbakan Yıldırım, "Tünelin ucunda ışık göründü" dedikten sonra şöyle konuştu:
"Teröre büyük darbe vurduk. Artık can çekişiyorlar. 16 Nisan'dan sonra size söz veriyorum, bu örgüt bitecek. Bu milletin düşmanı katiller, Kandil'deki sözde ağababaları ne diyorlar? 'Sandıktan evet çıkarsa biz biteceğiz.' Biteceksiniz, korkunun ecele faydası yok. Allah'ın izniyle sandıktan 'Evet' de çıkacak, FETÖ de, PKK da, DEAŞ da bitecek. Bunları başımıza bela olmasından kurtaracağız. 16 Nisan'da vereceğiniz her 'Evet' oyu, 12 Eylül anayasasının kalan izlerini de yok edecek. Adnan Menderes'i idama götüren 27 Mayıs'ın, 1961 Anayasası'nın anti demokratik izlerini de 16 Nisan'da inşallah sizin oylarınızla tamamen silmiş olacağız."
"HALKIN SEÇTİĞİ DİKTATÖR OLUR MU?"
Muhalefetin 'tek adam' eleştirisine de yanıt veren Yıldırım, zemini sağlamlaştırma zamanının geldiğini, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte daha hızlı, kaliteli ve randımanlı işleri gerçekleştirmiş olacaklarını anlatırken, "Öyle ikide bir durmak yok. Yol akıp gidecek. Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, bu demokrasi otobanıyla menziline vaktinde ulaşacak. Menzil neresi?; Muasır medeniyetler seviyesi, 2023 hedefleri, 2053 hedefleri, 2071 hedefleri" dedi.
Muhalefetin 'Tek adam rejimi kurulacak' dediğini kaydeden Binali Yıldırım, "Bu, kocaman bir yalan. En fazla 10 yıl. Ondan sonra mutlaka değişiyor. Buradan tek adam, diktatör çıkar mı? Halkın seçtiği diktatör olur mu? Bunlar külliyen yalan, kuyruklu yalan. Bu sistem Erdoğan için değil, her doğan içindir" diye konuştu. Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz Cumhuriyeti 1923'te kurduk. İstiklal Savaşı'nı yaptık. Cumhuriyet kurulduğu günden bu tarafa 94 yıl geçti. Normal şartlarda 4 senede bir seçim olsa bugün 24'üncü hükümet kurulacaktı; ama şimdi 65'inci hükümetteyiz. Bu ne demektir? Zayıf hükümetler, darbeler yüzünden hiçbir zaman süresini hükümetler tamamlayamamış. Hizmetler hep geri gitmiş. Milletin umutları, beklentileri başka bahara kalmış. Ama, Amerika'da 228 senede her 5 yılda bir başkan seçilmiş. İşte istikrar, güçlü iktidar bu. Bu ülkeye, bu millete yazık değil mi? Enerjimiz, kaynaklarımız heba olup gidiyor. Yaptığımız iş şu; sandıkta kimin hükümeti kuracağına siz karar vereceksiniz. Güven oyunu siz vereceksiniz. 5 yıl kulağınız rahat. Gezi olayları, yargı darbesi, 15 Temmuz darbe girişimi derken, ülke vakit kaybediyor. Kaynaklarımız çarçur oluyor. 16 Nisan'da öyle bir gür sesle 'Evet' diyeceğiz ki Türkiye'de artık sorun çıkaran bütün kesimler cevabını alacak."
"CHP DE HDP DE KARA TREN SOLCUSU"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinden CHP ve HDP'yi eleştiren Yıldırım, bu yeni sisteme CHP ile 'ahbap-çavuş ilişkisi' içinde olduğunu söylediği HDP'nin karşı çıktığını belirtti. Yıldırım, "CHP, HDP ne zaman bu ülkenin hayrına ne zaman bir iş yaptı? Ne zaman ülkenin hayrına olan bir işe 'evet' dediler, hiç gördünüz mü? Bingöl, 16 Nisan'da bunlara unutulmayacak bir ders vermeye hazır mısınız? Bingöl, 'Bu iş tamam' diyor. Bu anayasa değişikliğine CHP karşı, HDP karşı ama yetmedi, şimdi FETÖ de PKK da, DEAŞ da karşı. Şimdi bazı ülkeler de karşı çıkmaya başladılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşünü asla ve asla durduramayacaklar" dedi.
Anayasa değişikliğiyle milletin ayağına daha fazla hizmet götürüleceğini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, bu değişiklik ile Türkiye'de huzur ve istikrarın kalıcı hale geleceğini, ekonominin uçacağını, bu sistemle terörle mücadelenin daha da güçleneceğini de söyledi. Başbakan Binali Yıldırım ve beraberindekiler mitingden sonra Muş'a gitmek üzere Bingöl Havalimanı'na hareket etti.
FOTOĞRAFLI