Şeyh Edebali Üniversitesinde Kütüphaneye Katkıda Bulunanlara Plaket

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, üniversiteleri Kütüphane ve Bilgi Merkezi’nin yapımı ve gelişimine katkı sunan kişi ve kurumlara teşekkür programı düzenlendi.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Kütüphane Konferans Salonu’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile gerçekleşen programa, Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Bilecik İl Genel Meclis Başkanı Serkan Yıldırım, İl Emniyet Müdürü Ali Ekber Bektaş, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sağlık Şube Müdürlüğü Şube Müdürü Battal Yılmaz, Bilecik Ticaret Odası Başkanı Fevzi Uzun, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Mustafa Selim kurum müdürleri, üniversite dekanları ve davetliler katıldı.
“BİZİ FARKLI KILAN EN ÖNEMLİ DEĞERİMİZ BİLGİ”
Kütüphanenin tanıtım filminin izlenmesinin ardından Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Mustafa Selim Kütüphane ve Bilgi Merkezi ile ilgili sunum yaptı. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, biraz duygulandığını söyleyerek, “Böyle bir tablonun başından sonuna kadar destek veren bütün kurum ve dostlarımızın bu mütevazi bir salonda bir arada toplanmış. Bir küşat mevsimi gibi bu yolculuğun başından itibaren bu heyecanı paylaşan bütün dostlarımıza bir aradayız. Kütüphane niye önemli? Bizi farklı kılan en önemli değerimiz bilgi. Diğer bütün canlılarla bilgi ancak kaydedildiği zaman bir işe yarıyor. Bilgiyi sadece yönetmek değil o ürettiğiniz bilgiyi muhafaza edebilmeniz önemli. Onun saklanacağı yerlerde kitaplar. O yüzden medeniyet kitap demek. O yüzden medeniyetin bütün kitapları son 200 yılda dışarıya götürülmüş. Bütün paha biçilmez eserlerimiz dışarıya götürülmüş. Çünkü içeride kütüphanelerimiz talan edilmiş. Talan edilen resmi kütüphanelerimiz dalgalarını taşıyan kitapları görürsünüz. Onlar bizim namusumuz, onurumuz. Onları korumak zorundayız ve onların korunacağı yer kütüphaneler. Ne yazık ki bu ülke de bu ülkenin eğitim kurumlarının pek çoğunda kütüphaneler ardiye olarak hizmet görüyor. Halbuki üniversite kütüphane demek. Bu yüzden bu kurumda Rektörlük eğer bir kurumsal beyin vazifesi görüyorsa kütüphane de bu müessesenin kalbi. Kalp mi önemli beyin mi önemli sorusu olmasın istedik. Kalbimizde önemli beynimiz de önemli dedik ve ikiz bir mimari düşündük. Ben öyle tahmin ediyorum. Bu işe emek veren gönül veren herkesin iftar edeceği bir eser ortaya çıktı. Kitap sayımız 100 bine ulaştı. Bu normal şartlarda 30 yılda ulaşılması beklenen bir rakamdır. Bir hocanız olarak bir kardeşiniz olarak size rahatlıkla şunu ifade edebilirim. Ben yaşadığım hayatım boyunca yapabileceğim en hayırlı iş nedir diye merak eden birisi varsa, bir insan ömründe yapabileceği en hayırlı iş kütüphaneye, bilgiye ve kitaba yatırım yapmaktır. Başka hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. "Güneş yeryüzünde, ilim ve ilimle uğraşan dan daha hayırlı bir şeyin üzerine doğmamıştır." hadisi şerif. Eskiden bizim geleneğimizde imkan sahiplerinin kitap bastırıp talep edenlere dağıtması geleneği vardı. Ben kitap yazıyorum ama bunu bastıracak imkanım yok. O zaman imkanı olan bir büyüğümüz o ilim adamına diyecek ki ‘Beş, on bin adet ben bastırayım, talep eden insanlara dağıtayım’, bu geleneği yaşatmamız lazım. Eğer yeryüzü yolculuğumuz da bizi taşıyacak en önemli değerlerimizden birisi silahsa bu ateş çemberi bu tehdit denizinde, taşınması en kolay ve en etkili silahta bilgi. Biz ancak bilgiyle yolumuzu aydınlata biliriz. Raflar dolacak. çocuklarımız burada sabahlayacak ve üretecekler. Bilgi bilgiyi tetikleyecek. Lütfen bu kuruma sahip çıkın. Bu kütüphanenin elektriği, suyu, çorbası, çayı, kahvesi kesilmesin. Bu insanların emeğini tabiat takdir etti, inşallah tarihte takdir eder” dedi.
“İLK EMRİ ‘OKU’ OLAN BİR DİNİN MENSUPLARIYIZ”
Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, bilgi, bir toplumun en kıymetli değeri olduğunu belirterek, “Ona ulaşmanın yollarını bulmaları dinimizi ve ilmimizi Çin’de dahi olsa onu gidin sahiplenin bulun diye emreden bir dine sahibiz. İlk emri ‘Oku’ olan bir dinin mensuplarıyız. Tabi Bilecik ilklerin şehri kuruluş ve kurtuluşun beşiği olan bir şehir. Osmanlı Devleti gibi bir devletin manevi kurucusu Şeyh Edebali Hazretlerinin manevi kurucusu Şeyh Edebali Hazretlerinin ismini verdiğimiz bu kuruluş kurtuluş şehri Bilecik’te bir üniversitemiz oluştu. Üniversitemiz kimliği kişiliği ismi çerçevesinde de başta Rektörümüz Sayın Azmi Özcan Bey olmak üzere tüm üniversite kadromuzun ve gerçekten duasıyla katkısıyla destek olan tüm kardeşlerimizin işbirliğinde şehrimizin tarihi yapısına, üniversitemizin ismine uygun bir mekan şeklinde bir üniversite yapılanması gerçekleşti. Böyle özel ve güzel bir kütüphanenin olması üniversitemizin mevcut yapısının değerine değer katan bir unsur. Şehrimize bu güzel hizmetleri yapan üniversite rektörümüz başta olmak üzere tüm kadrolarına canı gönülden teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
“EN MUHTAÇ OLUNAN ŞEY İLİM”
Son olarak söz alan Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, bu kadar güzel sözlerden sonra söylenecek fazla da bir şey kalmadı ifade etti. En muhtaç olunan şeyin ilim olduğunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti:
“En gereklisi olan kitapların belki en güvenli bir barınağı olan kütüphane gibi güzel bir konuda bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Burada ki kitapları görünce hep aklıma şu geldi. Memuriyet hayatı olduğu için biraz göçebe yaşayınca taşıdığımız yerlerde ki kitaplarımız hep problem olup kutularından açamadığımız karton kutularda kalan kitaplarımın benden davacı olacağını, kütüphanede ki kitapların rahatlığını huzurunu vermediğimiz kitaplara karşı bir sorumluluğun olduğunu burayı görünce hissettim. Ben emeği geçen herkese başta rektörümüz olmak üzere bütün ekibine mimarisinden inşaatına kadar emeği geçen bütün herkese bağışçılarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum.”
Konuşmaların ardından Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Kütüphane ve Bilgi Merkezi’nin yapımı ve gelişimine katkı sunan kişilere Teşekkür Plaket verildi.