Güncelleme Tarihi:
Hakan TÜRKTAN- Saadet YÖRÜKÇÜ / BOZÜYÜK(Bilecik), (DHA) - AİLE hekimliği görevinden istifa ederek referandumun iptali için İstanbul'dan Ankara'ya yürüyen 47 yaşındaki Dr. Hülya Şen, Bilecik'in Bozüyük İlçesi'ne geldi.
Dr. Hülya Şen'i Bozüyük'te bir grup CHP'li ve Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri karşıladı. Pazar günü Ankara'da olacağını belirten Dr. Hülya Şen yürüyüşü ile ilgili olarak şunları söyledi:
"Günde 30 kilometreye yakın yürüyorum. Aradaki mesafeler için önceden bir program yapılıyor. Zaten çok yakından emniyet güçleri takip ediyor. Bu mesafeyi yürümediğim iddiaları falan oldu. Onlara dedim ki; 'istihbarat yetkililerine sorun ne kadar mesafe yürüdüğüm resmi kayıtlarda var.' Günlük programımızı emniyete bildiriyoruz, onlar bizi takip ediyor ve güvenliğimizi sağlıyorlar. Ben bir kişi değilim, milyonlarım. Bu inanç, irade ve hırsla yürümeye devam edeceğim. Ama başkalarının yanıma gelmesi olağanüstü hal koşulları nedeniyle mümkün değil. O yüzden kabul edemiyorum, çünkü yolumun kesilmesini ve durdurulmayı istemiyorum. Ben Ankara'ya mutlaka gideceğim. 23 Nisan'da Ankara'da Ata'yı ziyaret etmemek gibi bir şey mümkün değil. Fakat Ata'nın huzuruna çıkıp da izah etmek de çok mümkün değil. Ancak bunu oraya milyonlar gidersek belki kendisine izah edebiliriz. O yüzden herkesin, belki yürüyememişlerdir ama Ankara'ya gelmesini istiyorum. Gideceğiz ve biz bunu hem dünyaya, hem de Atamıza kabul etmediğimizi, etmeyeceğimizi ilan edeceğiz. "
'YOLLARI AYIRMAK GEREKİYOR DEDİM, İSTİFA ETTİM'
Dr. Hülya Şen, İstanbul'dan Ankara'ya yürüyüşe başlamasıyla ilgili olarak da şöyle konuştu:
"Gece seçim sonuçları açıklandı. Ben Kadıköy'de meydanlardaydım. Orada onbinler meydanlardaydı. Hiçbirisi de içeriye girecek halde değildi zaten. Orada bir reddediş, kabul etmeyiş vardı. Çünkü şaibeliydi, pusulalar mühürsüzdü. İnsanlar Kadıköy'de bir sağa bir sola yürüdüler. Sokak aralarına girdiler, çıktılar. Yağmur yağdı ve herkes evine gitti. Evetli bir güne uyandık. Benim gidip çalışabilecek şeyim yoktu. Devletin de, benim 25 yıl evvel göreve başladığım devlet olduğuna da inanmıyorum. 'Yolları ayırmak gerekiyor' dedim, istifa ettim ve yürüyüşe karar verdim. Bu bir çaresizlikti. Çünkü ne oturulabiliyor, ne uyunabiliyor, ne çalışılabiliyor. Yürümek iyi geliyordu, aklıma gelen bu oldu. Bir kişi başladık ama artık bir kişi değilim. Çok büyük bir kalabalık olduğumuzu biliyorum."
FOTOĞRAFLI