Güncelleme Tarihi:
BİLECİK (AA) - Sebze üretiminden dolayı "Marmara'nın küçük Antalya'sı" olarak bilinen Bilecik'in Söğüt ve İnhisar ilçesine bağlı köy muhtarları, etkili olan kar yağışı nedeniyle çökmenin meydana geldiği seraların kaldırılmasını ve afet bölgesine alınması için devletten destek bekliyor.
Kar yağışı nedeniyle çökmenin meydana geldiği seralarda incelemelerde bulunan köy muhtarları, sezonuna göre bin - bin 500 civarında kişinin kesimde ve yüklemede çalıştığını belirterek, bölgenin Türkiye ekonomisine istihdam ve katkı sağladığını ifade etti.
Bazı köylerde üreticiler, çöken seraların altında kalan ürünlerini kurtarmaya çalışıyor.
Çaltı Köyü Muhtarı Osman Akça, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köyde 4 bin 500 dönüm civarında sera ile çevre köylerde de aynı zararın olduğunu tespit ettikleri bildirerek, çiftçinin mağdur durumda olduğunu ve devletten yardım beklediklerini vurguladı.
Geçitli Köyü Muhtarı Metin Çakır da köylerinde 300 dönümün üzerinde seranın tamamen zarar gördüğünü söyleyerek, vatandaşın kahvede çay içecek parasının bulunmadığını savundu.
Hamitabat Köyü Muhtarı Nizamettin Işıkan ise kış ve yaz sezonunda marul, salatalık, domates, patlıcan ve biber yetiştirdiklerini anlatarak, ne yapacaklarını bilemediklerini, devletten acil yardım beklediklerini ifade etti.
Küre Köyü Muhtarı İbrahim Göğercin de bölgede yoğun kar yağışı dolayısıyla seraların yerle bir olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Köylülerdeki seralar yoğun kar yağışından etkilenip göçünce kredi ve sera borçlarını ödeyemeyecek duruma geldi ve mağdur duruma düştü. Bölgemizden günlük İstanbul'a geçen arabalar Küre'den geçiyor, yaklaşık 100 araba mal geçiyordu. Şu anda seralar durunca 100 arabadan 1-2 arabaya düştü. Pazarda 1 lira olan marul şu anda 5 liraya, 1 lira olan soğan 10 liraya çıktı. Ekonomiye katkısı sıfıra inen bölgemiz, şu anda ne yapacağını bilemez durumda ve şaşkın hale gelmiştir."
Yakacık Köyü Muhtarı Hüseyin Yıldırım da köylerindeki 500 dönüm seranın, kar yağışı nedeniyle çöktüğünü belirterek, seraların fide, gübre ve işçilik masrafının dönüm başına 4 bin lirayı bulduğunu vurguladı.
Akçasu Muhtarı Erol Aydın ise 50 hane olan köylerinde 600 dönüm civarında seranın zarar gördüğünü ve 1 dönüm seranın maliyetinin 18 bin ila 20 bin arasında değiştiğine dikkati çekerek, "Bunların tamamı telef oldu. Şimdi biz bunun için ne yapabiliriz, enkazımızı kaldırmamız lazım. Bizim bunu kaldıracak gücümüz yok. Olmadığı gibi de altında ki ürünümüz var, bunu ne yapacağız. Yani vatandaşımız ürünü sattı, kimi parasını aldı kimisi alamadı. Kaybımız ve acımız büyük. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir, biz devletimize güveniyoruz. İnşallah devletimiz de yardım edecek" diye konuştu.
Tuzaklı Köyü Muhtarı Mehmet Ergin de domates sezonunda Güneydoğu'dan işçilerin bölgeye çalışmaya geldiğini dile getirerek, "Türkiye ekonomisine bir istihdam sağlıyoruz. Köyümüzde 600, 700 dönüm seramız şu anda kar nedeniyle göçük altında kaldı. Yetkililerden ve devlet büyüklerinden yardım bekliyoruz. İnşallah duyarsız kalmazlar" dedi.
- "Bizi unutmasınlar"
Sera üreticisi ve esnaf Mehmet Yılmaz, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve devlet büyüklerine seslenerek, kendilerini yalnız bırakmamalarını istedi.
Vatandaşın ürünlerinin zarar gördüğünü anlatan Yılmaz, şunları söyledi:
"Türkiye, dünyanın her tarafına yardım ediyor, bizleri de unutmasın. Ayrıca köyde kahve işletmeciliği yapıyorum, vatandaşın cebinde çay içecek parası yok. Bakkala gittiğinde ekmek alacak parası kalmadı. Halk perişan, çoluk, çocuk ağlıyor. Ne olursunuz bizleri unutmayın burada. Tabi ki biz devletimizi seviyoruz. Devletimiz bize sahip çıksın, biz bunu istiyoruz."
Üretici Ali Dereli de 10 dönümlük serasının çöktüğünü ve 200 bin lira zararının bulunduğunu anlatarak, "Çok perişan bir vaziyetteyiz. Ufak bir çiftçi olarak ekonomiye katkım büyüktü. Mesela Çevre bölgelerden köyümüze çalışan işçi geliyordu ve herkes ekmek yiyordu. Şu anda hepsi yerle bir oldu. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Devletimizden ne yapmamız gerektiği konusunda aydınlatmalarını bekliyoruz. Her şeyimiz bitti. Devlet büyükleri, bizi duysunlar" ifadelerini kullandı.