Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Gökhan Karaman adlı bir kişinin kendisine gönderdiği 'Son Savaş' adlı yazıyı ilçe milli eğitim müdürleri ile okul müdürlerinin de bulunduğu WhatsApp grubunda paylaştı. Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis Çelik de bu yazıyı kendi WhatsApp'ındaki okul müdürlerine ve arkadaşlarına gönderdi.
CHP'Lİ VEKİLDEN TEPKİ
Referandumda evetçileri destekleyen ve hayırcılara ağır ithamlarda bulunan yazı tartışmalara yol açtı. CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, düzenlediği basın toplantısında, Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş ile Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis Çelik'e tepki göstererek görevden alınmalarını istedi. Tüzün şöyle konuştu:
"Bilecik Milli Eğitim İl Müdürü Fazilet Durmuş ile Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis Çelik, okul müdürleriyle haberleşmek için kurdukları WhatsApp grubunda 'evet' için kampanya başlatmış. Bu iki bürokratın paylaştıkları saçma sapan, ipe sapa gelmez iddialar. Bir defa başlığı felaket; 'Son Savaş.' Neyin son savaşı. İç savaş mı çıkarılmak isteniyor? Öncelikle bu bir seçim değil, referandum, partiler arası bir yarış söz konusu değil. Bu metinde siyasi değerlendirmelerin ötesinde 'hayır' oyu verecekler için 'namussuzlar, hırsızlar, Amerikan çocukları, darbeciler' gibi inanılmaz suçlamalar var. Bu açıkça halkı kin, nefret ve düşmanlığa tahrik etmektir. Bunun Türk Ceza Yasası'nda karşılığı var. Bunun adı bölücülüktür. Açıkça suçtur. Elbette suç duyurusunda bulunacağız. Ama metni paylaşanların, çocuklarımızı emanet ettiğimiz okullarımızı yöneten bürokratlar olması vahim bir durum. Bu kişilerin özür dilemesi, istifa etmesi yetmez. Milli Eğitim Bakanı sayın İsmet Yılmaz'ı göreve davet ediyoruz. Bu kişiler, vakit geçirilmeden görevden alınmalı ve haklarında soruşturma başlatılmalıdır."
'SON SAVAŞ'
Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş ile Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis Çelik'in Whatsapp grubundan 'Son savaş' başlığı ile paylaştıkları öne sürülen yazıda aynen şu ifadeler yer alıyor:
"Anlamıyor musunuz; Bu referandum değil, Bu yıllardır bu ülkeyi sömürüp kaymağını yiyenlerle son karşılaşmanız. Bu referandum değil, Üniversite kapılarında bacılarınızın başındaki örtüyü çekip indirenlerle, onları yerlerde sürükleyenlerle son karşılaşmanız. Bu referandum değil, Seçtiğiniz başbakanları indirip asan darbecilerle son karşılaşmanız. Bu referandum değil, 'İsterlerse %90 oy alsınlar, Bu ülkede asıl biziz, bizim dediğimiz olur' diyenlerle son karşılaşmanız. Bu referandum değil, 15 Temmuz gecesi tankların önüne dikilip, vatan için canını veren yiğitlerle, Bağdat caddesinde Darbecileri-Tankları ıslık ve alkışlarla karşılayanların karşılaşması. Bu referandum değil, 367 Krizi çıkaranlarla, Canları istedikleri zaman parti kapatanlarla, Cumhurbaşkanının eşi başörtülü olmaz, Burası kamu alanıdır deyip, Bu ülkeyi babasının çiftliği görenlerle sizin son karşılaşmanız. Bu referandum değil, 10 yılda bir darbe yapıp, halkın seçtiği iktidarı yıkan, Koalisyonlarla ülkeyi soyan Amerikan çocuklarıyla Anadolu çocuklarının son karşılaşması. Bu referandum değil, Yıllardır bize Koyun, Baldırı çıplak, Dağdaki Çoban, Bidon kafa, Cahil, Köylü, Bilmez, diye aşağılayan namussuzlarla son karşılaşmamız. Bu referandum değil, Siz 15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısına çıkıp vatan için canınızı verirken, Bankamatiklere koşanların, Camileri basıp İmam-Müezzin dövenlerin son karşılaşması. Bu referandum değil, Mazlumların ümidi, İslam'ın hizmetkarı, ümmetin son kalesi Türkiye'nin 90 yıllık aradan sonra yeniden dirilişinin oylanması. Biz daha Boğazlarından geçen gemileri bile durdurup denetleyemeyen bir ülkeyiz. Ne diyordu gazeteci Ergün Diler "İlk kez ülkemizi geri almak için bu kadar yaklaştık. Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız, Ya sandıkları patlatıp Osmanlının torunları olarak masaya yumruğumuzu vurup sahaya inecez, Ya da bir 90 yıl daha sürünmeye devam edecez. Ne diyorlar ya bir manyak gelirse, Mecliste kendilerinin seçtikleri akıllı, Ama halkın %51'nin seçtiği manyak oluyor. Daha düne kadar 'Türk milleti zekidir' diye Atatürk'ün sözünü tabela yapıp duvarlara asanlar, İşlerine gelmeyince Halk cahildir, gider bir manyağı seçer demek istiyorlar. Bu halk sizi cebinden çıkarır. 'Başörtülü okumak isteyen Arabistan'a gitsin' diyen bir cumhurbaşkanını halk mı getirdi? hayır Siz getirdiniz. 50 tane PKK ve DHKP-C'li teröristi affeden cumhurbaşkanını Halk mı getirdi? Hayır siz getirdiniz. Müthiş bir algı operasyonu yapılıyor ve benim saf kardeşlerim bu şeytanların tuzağına düşüyor. Ne diyorlar, Başkan öldü yardımcısı bir manyak olursa. Şu an başkanlık sistemi olsaydı, Yardımcıları, Devlet Bahçeli, Binali Yıldırım, Süleyman Soylu olurdu. Hepside vatanı için canını veren insanlar. Ne diyorlar, Başkanlık gelirse ülke bölünür diyorlar. O zaman PKK neden hayır diyor? Türkiye'yi düşündükleri için mi? 40 bin insanımızı öldürenler, Her gün bombalı araçlarla saldıranlar kim? 6 ay Diyarbakır Sur'da Ezanı Muhammediyeyi susturanlar kim? Camileri yakanlar kim? Kuranı Kerim'in yaprakları arasına bomba düzeneği kuran alçaklar kim? PKK'lılar değil mi? Ne diyordu İmamı Şafi hazretleri, 'Fitne zamanı, düşman oklarını takip edin, o sizi Hakka götürür.' Bugün CHP, HDP, FETÖ, PKK, YPG, AB, ABD, Almanya hepsi 'Hayır' diyor. İşte şimdi Ya bunların safındasınız? Ya da Davos'ta masaya yumruğunu vuran, İsrail cumhurbaşkanına postayı koyan Abdülhamit'in varisinin. Mesele bu kadar net. Daha ne diyeyim. Uyanık olun, tezgaha gelmeyin. Yıllardır bizi sömürdüler. Artık yeter. Bu sefer bunlara Osmanlı tokadını indirelim."