Bilecik Belediyespor Geçen Seneki Takımı Elinde Tutmayı Hedefliyor

Bu sene Basketbol Bölgesel Lig’de Bilecik’i temsil edecek Bilecik Belediyespor, geçen seneki oyuncuların bazıları ile anlaşmaya başladı.
Geçen yıl Türkiye Basketbol 3. Lig (TB3L)’de mücadele eden ve tekrar Bölgesel Lig’e düşen Bilecik Belediyespor geçen sene takımda mücadele eden Özer Başsezgin ve Cemal Uysal ile bir sene daha çalışma kararı aldı. Konu hakkında İHA muhabirine açıklama yapan Özer Başsezgin, öncelikle takımla anlaştığı ve 1 sene daha Bilecik’te oynayacağı için çok mutlu olduğunu söyledi. Geçen sene TB3L’de çok kötü bir sene geçirdiklerini belirten Başsezgin, “Tanıdığım, bildiğim en önemlisi güvendiğim insanlar olduğu için burayı devam kararı aldık karşılıklı olarak tabi. Geçen sene istediğimiz olmadı. Ama bu sene daha iyi şeyler olacağına inanıyorum. İnşallah geçen senenin telafisini fazlasıyla yapacağız. Geçen sene bir kötü hava yakaladık ve o havayı düzeltemedik. O yüzden olmadı. Bazı şeyler istediğimiz gibi gitmedi. Öz güvenle alakalı biraz da. Maç kaybedince güvenimizde gitti. Bu sene daha iyi olacak inşallah. Geçen seneye göre daha iyi yapılanma olacak. En azından Yeşer hocamızın da tekrardan başımızda olması bizim için çok büyük avantaj olarak düşünüyorum ben kendi adıma. Çünkü herkesin tanıdığı, bildiği, alıştığı bir insan. İnşallah iyi bir sezon olacak. Daha başarılı olacağımızın sözünü veriyorum herkese” dedi.
“TB3L’DE EKSİKLİKLERİMİZ BELLİYDİ VE EKONOMİK SIKINTILARIMIZ VARDI”
Geçen yıl taraftarlar tarafından hırsı ve özverili oyunu ile en çok sevilen oyuncu olan Cemal Uysal ise, geçen sene TB3L’de bazı eksikleri oldukları ve tecrübesizliklerinden dolayı TB3L düştüklerini ifade ederek sözlerine şu şekilde devam etti.
“TB3L’de eksikliklerimiz belliydi ve ekonomik sıkıntılarımız vardı. Takım oyuncu olarak da kayıt olarak da sıkıntılarımız vardı. Sonuç olarak tam hazır olmayan bir lige eksikliklerimizle aslında yeni bir başlangıç yapacağımız, yeni bir sayfa açabileceğimiz bölgesel lige geri döndük. Şimdi eksiklerimizi de gördük. Eksiklerimizi görerek, hareket ederek daha kalıcı 3’üncü ligde kalıcı olmaya yönelik çalışmalara başladık. Sağ olsun hocalarım da beni tekrar tutmak istediler. Bende zaten gönül bağıyla kalmak istedim. O yüzden bu senede buradayız. Daha iyi çalışacağız, daha iyi hazırlanacağız. Eksikliklerimizi herkes aynaya bakarak görecek. O eksiklikleri giderip sezona iyi bir başlangıç yapıp asıl olan hedefimiz alt yapısıyla kaliteli bir takım kurup genç bir takımla savaşıp oynayacağız."
“HIRS BİZİM YETİŞME TARZIMIZ BASKETBOLU SEVEREK OYNUYORUM”
Geçen sene hırsı ve basketbolu severek oynadığını için taraftarlar tarafından sevilen bir oyuncu haline geldiğini söyleyen Uysal, “Hırs bizim yetişme tarzımız. Biz gerçekten basketbolu severek oynuyoruz. Basketbolu çok seviyoruz bunu her zaman böyle yaptık. Bu her zaman böyle olacak. Zaten hırsımızı kaybettiğimizde bırakma zamanımız gelmiş demektir. Hırsımızı kaybettiğimizde bırakacağız artık.Yeşer hocam savaşan oyuncuları seviyor. Basketbolu seven oyuncuları seviyor çünkü kendisi de çok seviyor. O yüzden zaten saha içindeki hırçınlığı da o. Bizde onu bu şekilde seviyoruz. Onun enerjisi bize geçiyor. Eğer sahada da onun enerjisini verecek oyuncular olursa, daha hırçın oyuncular olursa, kazanmak için oynayan oyuncular olursa o da o enerjiyi bizimle alıp birlikte güzel bir takım yapıyor. 12 seneden beri Yeşer hocam devam ediyor. Bu hırsla ve enerjiyle devam ediyordu. Geçen sene hafif bir kayıp yaşadı ama kendisinin eksikliği olan bir durum yoktu. Oyuncularımız da bazı durumlar vardı. Bizde antrenmanlarla bunları telafi edip onun bize verdiği enerjiyle, bizim ona verdiğimiz enerjiyle bu sene güzel bir takım olacağız, genç bir takım olacağız” dedi.
“BU ENERJİ KEŞKE BİZDE DE OLSA SAHA İÇİNDE”
Takım baş antrenörü Yeşer Karabulut’un saha kenarında enerjisinin, saha içinde kendilerinde olsa TB3L’den düşmeyecekleri belirten Uysal, “Yeşer hocamın bu tamamen enerjisi. Bu enerji keşke bizde de olsa saha içinde. Sonuç olarak insanız. Hepimiz hata yapıyoruz. Sahada biz hatasız mı oynuyoruz tabi ki hayır. Antrenörün de mutlaka hataları olacak. Ki hatalarıyla güzel olacak her şey. Karşılıklı bu şekilde devam edeceğiz. Sahada biz normal değiliz ki. Biz sahadayken o dışarıdayken oynamak istiyor. Forma giymek istiyor ama olmayacağını da biliyor. Hırsıyla bunu kapatmaya çalışıyor ama enerjiyi alamayacak oyuncular olunca da kızıyor doğal olarak. Bu hakeme yansıyor oyuncuya da bir şey diyemiyor. Onunda bazı anlarda bize etkisi olabiliyor” dedi.
“BİLECİK’TE BASKETBOL AÇISINDAN EN BÜYÜK EKSİK TESİS”
Bilecik’te basketbol açısından en büyük eksikliğin tesis olduğunu vurgulayan Uysal, “Bazı şeyler var ama hani temelin alt yapıyı oluşturacak şeyler önemlidir. Kamp alanı yaparsın, oraya genç oyuncuları yerleştirirsin. Genç oyuncuların antrenmanları yazın bitmemesi lazım. Yaz ayında büyük oyuncular gitse de burada kalan ortaokul ve lise oyuncuları basketbolun o kamp alanında devam etmesi lazım. Hiç spordan uzaklaşmadan fabrika gibi çalışması lazım. Orada bir eksiklik var. Antrenör eksikliği yok. Büyük salon basketbol için var. Sonuçta bizde taşın altına elimizi koyduğumuzda onlara yardımcı olacağız. Bu şekilde devam edeceğiz ki bu bir başlangıç olması lazım. Başlangıcı da bu şekilde yapacağız. Sonuçta yavaş, yavaş yapılacak. Bir anda her şey olmuyor” dedi.
“YEŞER HOCA GEÇEN SENE ANTRENÖRLÜK YAPMADI”
Takımın baş antrenörü Yeşer Karabulut’un TB3L’de antrenörlük yapmadığı belirten Uysal, “Çünkü Yeşer hocamın geçen sene antrenörlük becerilerini sergileyemedi. Antrenman yaptıracağı oyuncu yok. Bir insanın antrenörlük yeteneği sergileyebilmesi için burada elinde oyuncu olması lazım. Sabah kros, öğleden sonra şut. Akşam ağırlık olarak takım antrenmanı yaptırması lazım. Bu şekilde onu yargılayabiliriz. Yeşer hocam dışarıdan gelen oyuncularla devrini döndürmeye çalıştı. Ama sonuçta üst ligde bu çok kolay olmuyor. 3’üncü ligde. Para çok harcandı. Ekonominin döndüğü bir ligde kolay olmuyor. Sonuç olarak doğru oyuncular yakalayamadığın anda başarısız görünüyorsun ama bir adam 12 sene bir ligde bu kadar kalıcı, bu kadar istikrarlı devam edebiliyorsa kusura bakmayın ama başarısız oldu diyemezsiniz. Hele de bu bütçeyle. Bütçenin 2 katı, 3 katı. Takımları da yenebiliyorsak 3 maç da olsa demek ki burada doğru şeyler yapmış. Elinden gelen her şeyi vermiş demektir. Burada uygulanması gereken şey, oyuncu, oyuncu ruhu ve oyuncu seçimi. Bu kadar basittir. Burada hata yapabilir. Çünkü elinde yetiştirdiği oyuncu değil, dışarıdan gelen bir oyuncu. Cemal geldi buraya karaktersiz bir şahsi de çıkabilir, cemal geldi buraya karakterli biri de çıkabilir. O yüzden oyuncuları seçtiği anda bir jenerasyon yakalamış, Saday, Önder ve antrenmanı seven oyuncuları yakalamış, ve başarılı olmuş. Bu sene 3’üncü ligde bunu sağlayamamış olabilir. Çünkü dışarıdan gelen oyuncu yok. Ekonomik anlamda da basketbolu düşünen oyuncular olmadı. Seneye ben 2’inci ligde oynayacağım. Bundan daha çok para kazanacağım. Bilecik’te kalmak istemiyorum diyebilen bir oyuncu olması lazım. Bu oyuncuları yakalayabilirsen başarılı olursun” dedi.
“YEŞER HOCA ÇOK YIPRANDI”
Geçen sene Yeşer Karabulut’un arka arkaya alınan mağlubiyetler ve eleştirilerden çok yıprandığını söyleyen Uysal, sözlerine şöyle son verdi.
“Geçen sene Yeşer hoca çok yıprandı. Yardımcı antrenör Yusuf takıma dahil oldu.Şöyle bir gerçek var. Yeşer hocayı sevenler buradaydı. Ben Yeşer hocayı sonradan tanıdım. Dışarıdan tanıdım. Geldiğinde Yeşer hoca için oynayan oyuncular vardı. Sonuç olarak kazanmaya alışık bir adam. Kaybetmeye başlayınca ister istemez psikolojik olarak çökebiliyor. Elinde 3 kilo elma var. Demişsin ki elmalara, gelin arkadaşım siz oradan geleceksiniz buraya, anlaşıyorsunuz elmalarla. Elmalar geliyor buraya antrenmansız. Yapacağı tek şey sahada enerji vermek, bağırmak, çağırmak. Yada ona olan sevgileriyle oynatmak. Yusuf hoca bu takımın evladı. Yusuf hocanın getirilmesi burada yeşer hocayı korumak. Yusuf hocamdan bir beklentimiz yoktu. Eğer yeşer hocam gitmeseydi 1-2 maç daha alabilirdik. Takım için Yeşer hoca şart. Bir adam 12 sene bir emek harcıyorsa bunu da gönülden yapıyorsa bu adamı harcamamak lazım. Destek olmak lazım. Elinde böyle bir ekmek varken ekmeği kenara kaldırmanın bir anlamı yok.”