Güncelleme Tarihi:
BİLECİK (AA) - MUHSİN ARSLAN - Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyeleri, doğru antibiyotiğin, yerinde ve dozunda kullanılmamasıyla mikroorganizmaların kazandıkları dirençlere karşı önlem ve mücadelesini araştırıyor.
Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cihan Darcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mikroorganizmaların toplum içinde "mikrop" ifadesinin kötü bir imaj sergilediğini ancak mikroorganizma olmasa dünyada da yaşamın olmayacağını belirtti.
Mikroorganizmaların, doğada tek veya çok hücreli olarak gözle görülmeyen canlılar olduğunu belirten Darcan, "Toplum içerisinde en çok bilinen yanı mikroorganizmaların hastalık yapmalarıdır. Antibiyotik kullanarak kendimizi koruyoruz ancak yanlış antibiyotik kullanımı mikroorganizmalara karşı direnç kazanıyorlar. Çalışmalarımızda dirençlere karşı nasıl önlem ve mücadele edeceğimizi araştırıyoruz" dedi.
Çalışmalarda, mikroorganizmaların direncini sağlayacak bazı genleri mutant hale getirerek, dirençleri ölçtüklerini anlatan Darcan, şunları kaydetti:
"Birçok stres faktörüne karşı mikroorganizmaların geliştirmiş olduğu direnç mekanizmalarını çözmek, mücadelede yeni alternatif geliştirmek, yeni antibiyotikler keşfetmek ve mücadele edecek kimyasal maddeler üzerine çalışmalar yapıyoruz. Sadece mikroorganizmalar değil insanların da bilinçli olarak antibiyotik kullanması mücadelede önemli bir faktör. Her hasta olunduğunda antibiyotik kullanılmamalı ve direnç gelişimini desteklememeliyiz. Bazı genler antibiyotiklerin taşınmasında ve yok edilmesinde rol alır. Dolayısıyla, mekanizmaları çözersek, onlarla mücadelede daha rahat hareket edebiliriz. Bu mekanizmaların genlerini, regülatör proteinleri, birbirleriyle olan ilişkilerini analiz ediyoruz. Ayrıca çevresel ortamda var olan birçok fiziksel ve kimyasal stres faktörleri de bu direnç durumunda önemli rol oynamaktadır. Bu faktörlerin direnç durumundaki etkilerini de araştırıyoruz."
- "Mikroorganizmalarda direnç sorunu"
Darcan, yenilen gıdaların yetişmesi sırasında patojen olan mikroorganizmalarla da mücadele etmek zorunda olduklarını vurguladı.
Mikroorganizmaların antibiyotiklere karşı çeşitli yollarla direnç geliştirdiğine işaret eden Darcan, sözlerine şöyle devam etti:
"Mikroorganizmaların insan, hayvan ve bitkilerde hastalık yaparak zararlı etkiler göstermesi, iş gücü kaybı ve verim azalmasına neden olmaları, ölümlere sebep olmalarının yanında, kullandığımız antibiyotiklerin üretilmesinden birçok biyolojik olayın açıklanmasında bilim adamlarının çalışmalarında kullandığı en önemli deney materyali olmasına kadar sayısı oldukça fazla olan yararları vardır. Mikroorganizmaların en önemli noktası zarar verebilmeleridir. Hastalıklarla mücadele ederken yapılan kişisel yanlışlar, canlıların oldukça başarılı bir şekilde genetik madde aktarım yollarını kullanabilmeleri, çevresel değişimlere adaptasyon yetenekleri onlarla mücadelemizi kısıtlamaktadır. Antibiyotik direnci günümüzde hastalıklarla mücadelede göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Kullandığımız tedavici edici kemoterapotik ilacı parçalayabilirler, bu ilacın etkilediği yolu değiştirebilirler, içlerine almayabilirler. Bu mekanizmaları ya başka mikroorganizmalardan aktararak yada yararlı mutasyonel değişimlere uğrayarak yapabilirler. Dolayısıyla 'insanoğlu mu, akıllı mikroorganizmalar mı' dedirtecek kadar güçlü olan adaptasyon mekanizmalarına karşı boş durmuyoruz. Mücadele sırasında doğayı kirletmeyecek kimyasallar kullanmak zorundayız."
Darcan, 2 farklı besiyerinde yaptıkları deneylerde en az 4 katlık bir direnç farkı olduğunu tespit ettiklerini sözlerine ekledi.