18- 24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası

Güncelleme Tarihi:

18- 24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2015 16:45

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI, AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BİLECİK İL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN “18-24 MART YAŞLILARA SAYGI HAFTASI” KAPSAMINDA PROGRAM DÜZENLENDİ.

Aile ve Sosyal Politikalar Bilecik İl Müdürlüğü tarafından “18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası” kapsamında program düzenlendi.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programa, Bilecik Vali Yardımcısı Mustafa Güney, Bilecik Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Tetik, İl Müftüsü Necati Akkuş, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Genel Sekreteri Murat Işık, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Şube Müdürü Erdoğan Kaba, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Düzenlenen programda açılış konuşması yapan Vali Yardımcısı Mustafa Güney, 18 Mart’ın aynı zamanda şehitleri anma haftası olduğunu ve yaşlılar haftasının şehitler haftasının gölgesinde kaldığını belirtti. Güney, “Tüm Türkiye’de şuan da böyle bir uygulama var. 250 binden fazla vatan evladı 20 yaşını görmeden şehit olmuşlar ve yaşlanamamışlardır. Bu Allah’ın takdiri yaşlanabilmek herkese nasip olmuyor. Allah kime ömür verdiyse o yaşlanıyor ve yaşlı sınıfına giriyor ama yaşlanınca da bir takım sorunlarla da karşılaşıyorlar. Bu evrensel bir sorundur, sadece Türkiye’de değil dünyanın gelişmiş ülkeleri yaşlılık sorununu bizden önce yaşıyorlar. Şuanda dünyanın en yaşlı ülkesinin Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre 65 yaşını geçmiş kişiye yaşlı diyoruz. Onlar kendilerini yaşlı görmeyebilirler. Japonya yüzde 25, Almanya’da yüzde 22 gibi rakamlar var. Türkiye henüz yüzde 8 civarında. Yüksek boyutta değil ama hızla yaşlanıyoruz. 2050 yılında belki gençlerimiz hala yaşlanmayacaklar, 2050 yılında Türkiye’deki yaşlı oranı da yüzde 20’yi geçecektir. Gelmişmiş ülkelerin seviyesini yakalamış olacağız. Yaşlıların bir çoğu kendi kendine yaşamını devam ettiremiyor. Birleşmiş Milletler nezdinde yaşlıların hakkını vermek gereklidir. Devlet bunu vazife olarak yapmak zorunda. Devlet yaşlılara bakmak zorundadır. Yaşlılara bakmak için gönüllülük devreye giriyor. Bizim gençlerden beklentilerimiz budur. Biz Müslüman bir toplumuz ama maalesef ki yardımseverliğimiz çok yüksek değil. Gelmişmiş ülkeler arasında hayırseverlikte 128’inci sıradayız. Birçok az gelişmiş ülkeler bile bizden çok yukarıda. Bizim yapmamız gereken daha çok şey var. İnsanların en hayırlısı, başka insanlara en faydalı olandır diyorum” dedi.
“GÜNEŞİN SARARMA VAKTİ GELMİŞTİR”
Bilecik İl Müftüsü Necati Akkuş ise, insan hayatının en önemli kesimi yaşlılık ve hayatın gerçeğinin bu olduğunu dile getirdi. Akkuş, “Allah’ın koymuş olduğu kurallar çerçevesinde her yeni şey eskiyor. Her doğan genç oluyor, yaşlanıyor ve dünyayı bir müddet sonra terk ediyor. Bu bir hakikat ve inkar edilmez bir hakikat. Peygamber Efendimizin buyurduğu 5 şey vardır. Ölüm gelmeden önce hayatın kıymetini bilin, meşguliyet gelmediği sürece boş zamanın kıymetini bilin, hastalık gelmeden önce sağlığın kıymetini bilin, ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin kıymetini bilin ve fakirlik gelmeden önce zenginliğin kıymetini bilin. Her insan doğar, genç olur, olgunlaşır ve bir müddet sonra yaşlanmaya başlar. İnsanın hayatı aslında 3 tane ’S’den ibarettir. İnsan hayatının 3 döneminin başlangıcı birincisi sevmek, ikincisi saymak ve üçüncü olarak da sormakla başlıyor. Sahip olma duygusu da var. İnsan sahip oldukça sevip saymaya da başlıyor. Ömrümüzün de belli bir sayısı var, gün sayısı ve nefes sayısı vardır. Son noktaya geldiğinde de artık ömür tamamen bitmiş oluyor ve bir bakıyorsunuz ömür bitmiş. Artık tabir-i caizse güneşin sararma vakti gelmiştir. Gençlik bitmiş, sıhhat bitmiş ve varsa elinde güç kuvvet gitmiştir” diye konuştu.
“YAŞLA BİRLİKTE DEVAMLI DİKKATTE AZALMALAR GÖRÜLÜR”
Günün anlam ve önemiyle ilgili sunum yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında görevli psikolog Özge Tokgöz ise, yaşlanma organizmanın geriye dönüşü olmayan bir şekilde yıpranması, işlevlerin bozulmaya başlaması şeklinde olduğunu anlatarak, "Yaşlılığın ilk belirtisi, eskiye olan özlemin gittikçe artması ve yaşlanmaya başlayan bireyle genç nesiller arasındaki mesafenin açılmasıdır. Gün geçtikçe yaşama dair her yeni şey, yaşlı bireyi ürküttüğü için alışkanlıklarını değiştiremez ve yeni durumlara uyum sağlayamaz. Emeklilik, ebeveynlik rolü, kendine yetmede zorluk, yalnızlık, bilişsel yetersizlik, öğrenmede yavaşlama, dikkat ve hafıza gerilemesidir. Yaşla birlikte devamlı dikkatte azalmalar görülür. Aynı zamanda dikkati birkaç uyarana bölüştürebilme yeteneği yaşla belirgin azalma gösterir. Yalnızca fiziksel veya ruhsal alanı tutmayıp, tüm alanları etkiler. En sık davranış bozukluğu gösteren hastalıktır. Bakım veren için en çok tükenme sendromuna yol açan hastalıktır. Alzheimer hastalığı bir demans (bunama) çeşididir. Şuanda dünyada 65 yaşından sonra en sık görülen demans türüdür. Hastalığın nedeni bilinmemektedir. Alzheimer’de erken evrelerde anksiyete, depresyon, olumsuz tutumlar, terk edilme gibi duygular gelişebilir. Bu hastalar tipik olarak eşyalarının çalındığını, etrafındaki kişilerin kendilerine zarar vereceğini veya terk edeceği sanrılarını görür” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından huzurevi sakini olan Zehra Şahriye’nin şiiri slayt gösterisi şeklinde izletilerek program sona erdi. Bilecik Valiliği, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü kapsamında İl ve İlçelerde düzenlenen resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere de protokol üyeleri tarafından ödüller verildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!