Minik Kalpler Çanakkale Ruhu Yaşattı
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2015 09:15
MİNİK KALPLER ÇANAKKALE RUHU YAŞATTI
Dünya tarihine damga vuran Çanakkale Deniz Zaferi, 100 yılı geride bırakırken kahramanlık destanının yıldönümünde Türkiye, şehitlerini dualarla, ilahilerle, şiirlerle, Çanakkale için yakılmış türkülerle, tiyatro gösterileriyle anmaya devam ediyor.
Çanakkale’de destan yazan kahramanlar geçen zaferin 100. Yılında Bayburt’taki minik kalplerce de unutulmadı. Tüm yurda yayılan anma programlarına Bayburt Şehit Recep Eşiyok Ortaokulu öğrencileri de katıldı. Okul öğrencileri Türkçe öğretmenleri Gülşah Koçyiğit Özbay ve Elmas Keten rehberliğinde Çanakkale destanını anlatan ‘Kalbe Düşen Toprak’ adlı tiyatro oyununu sergiledi.
Şair Zihni Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyuna Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Selçuk Coşkun, Şehit Recep Eşiyok Ortaokulu Müdürü Sertaç Şeker, öğretmenler, öğrenci velileri ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşundan ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Bayburt Şehit Recep Eşiyok Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Gülşah Koçyiğit Özbay, günün anlamını ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
Çanakkale Zaferi’nin Türk tarihi içinde ayrı bir yeri olduğunu anımsatan Özbay, "Gözler hâlâ Çanakkale ile yaşarır, yürekler hâlâ Çanakkale ile ürperir, düşünceler hâlâ Çanakkale ile yücelir. Çanakkale bugün meydana gelmiş gibi canlıdır. Unutulmamıştır, unutulmayacaktır. Çanakkale Zaferi, Müslüman Türk’ün imanının ve azminin güç ve kuvvetinin canlı bir belgesi, mağrur ve zalim küfrün hakkın karşısında mağlubiyeti ve maddenin mana önünde ezilip yok olmasıdır. Ne hazindir ki düşman topları cehenneme çevirircesine kan kustururken ordumuzdaki top yetersizliğinden dolayı hiç olmazsa aldatıcı olsun diye bazı mevzilere soba borusu yerleştirilmişti. Siperler için yeterli kum torbası bulunmuyordu. Bu savaşın silahla iman gücünün çarpışmasından başkan bir anlamı yoktu. Mehmetçikler ‘gök ekinler gibi’ biçilmek pahasına korkusuzca ölüme yürümüşlerdi. Her şey din ve devletin bekası içindi. Osmanlı ninesi oğlunu cepheye gönderirken ‘ Hüseyin’im yiğit oğlum benim! Dayın Şıpka’da, baban Dömeke’de, ağabeylerin Çanakkale’de şehit düştüler. Son yongam sensin! Eğer minareden ezan sesi kesilecekse, camilerin kandilleri sönecekse sütüm sana haram olsun! Öl de köye dönme’ diyordu. Mehmetçikler, zafer gecesinin anılarına ‘ Zaferden sonra neşemizi düşman askerlerinin acısına hürmeten göstermedik’ diye yazabilecek kadar yüce gönüllü insanlardı "dedi.
Okul müdür yardımcılarından matematik öğretmeni Alper Hancı ise milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘ Çanakkale Şehitlerine’ şiirini seslendirdi.
Ardından okul öğrencileri tarafından Çanakkale türküleri eşliğinde ‘Kalbe Düşen Toprak’ oyunu sahnelendi. Katılımcıları derinden etkileyen oyun dakikalarca alkışlandı.
Okul öğrencilerinde oluşan koro ise Elledim Eledim, Yemen Türküsü ve Çanakkale Türküsü olmak üzere üç türkü okudu.
Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Selçuk Coşkun, oyunda rol alan tiyatro ekibine Çanakkale gezisi sözü verdi. Oyunda Bayburt Üniversitesi tiyatro ekibi de öğrencilere teknik destekte bulundu.
‘Kalbe Düşen Toprak’ oyunu hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.
Çanakkale’de destan yazan kahramanlar geçen zaferin 100. Yılında Bayburt’taki minik kalplerce de unutulmadı. Tüm yurda yayılan anma programlarına Bayburt Şehit Recep Eşiyok Ortaokulu öğrencileri de katıldı. Okul öğrencileri Türkçe öğretmenleri Gülşah Koçyiğit Özbay ve Elmas Keten rehberliğinde Çanakkale destanını anlatan ‘Kalbe Düşen Toprak’ adlı tiyatro oyununu sergiledi.
Şair Zihni Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyuna Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Selçuk Coşkun, Şehit Recep Eşiyok Ortaokulu Müdürü Sertaç Şeker, öğretmenler, öğrenci velileri ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşundan ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Bayburt Şehit Recep Eşiyok Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Gülşah Koçyiğit Özbay, günün anlamını ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
Çanakkale Zaferi’nin Türk tarihi içinde ayrı bir yeri olduğunu anımsatan Özbay, "Gözler hâlâ Çanakkale ile yaşarır, yürekler hâlâ Çanakkale ile ürperir, düşünceler hâlâ Çanakkale ile yücelir. Çanakkale bugün meydana gelmiş gibi canlıdır. Unutulmamıştır, unutulmayacaktır. Çanakkale Zaferi, Müslüman Türk’ün imanının ve azminin güç ve kuvvetinin canlı bir belgesi, mağrur ve zalim küfrün hakkın karşısında mağlubiyeti ve maddenin mana önünde ezilip yok olmasıdır. Ne hazindir ki düşman topları cehenneme çevirircesine kan kustururken ordumuzdaki top yetersizliğinden dolayı hiç olmazsa aldatıcı olsun diye bazı mevzilere soba borusu yerleştirilmişti. Siperler için yeterli kum torbası bulunmuyordu. Bu savaşın silahla iman gücünün çarpışmasından başkan bir anlamı yoktu. Mehmetçikler ‘gök ekinler gibi’ biçilmek pahasına korkusuzca ölüme yürümüşlerdi. Her şey din ve devletin bekası içindi. Osmanlı ninesi oğlunu cepheye gönderirken ‘ Hüseyin’im yiğit oğlum benim! Dayın Şıpka’da, baban Dömeke’de, ağabeylerin Çanakkale’de şehit düştüler. Son yongam sensin! Eğer minareden ezan sesi kesilecekse, camilerin kandilleri sönecekse sütüm sana haram olsun! Öl de köye dönme’ diyordu. Mehmetçikler, zafer gecesinin anılarına ‘ Zaferden sonra neşemizi düşman askerlerinin acısına hürmeten göstermedik’ diye yazabilecek kadar yüce gönüllü insanlardı "dedi.
Okul müdür yardımcılarından matematik öğretmeni Alper Hancı ise milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘ Çanakkale Şehitlerine’ şiirini seslendirdi.
Ardından okul öğrencileri tarafından Çanakkale türküleri eşliğinde ‘Kalbe Düşen Toprak’ oyunu sahnelendi. Katılımcıları derinden etkileyen oyun dakikalarca alkışlandı.
Okul öğrencilerinde oluşan koro ise Elledim Eledim, Yemen Türküsü ve Çanakkale Türküsü olmak üzere üç türkü okudu.
Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Selçuk Coşkun, oyunda rol alan tiyatro ekibine Çanakkale gezisi sözü verdi. Oyunda Bayburt Üniversitesi tiyatro ekibi de öğrencilere teknik destekte bulundu.
‘Kalbe Düşen Toprak’ oyunu hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.