Güncelleme Tarihi:
Reşat YİĞİZ/BATMAN, (DHA)- GÜNEYDOĞU Anadolu Bölgesi'nde havaların ısınmasıyla birlikte göçer ailelerin yaklaşık 3 ay süren yayla yolculukları başladı. Mardin'in Nusaybin ilçesi Batman'dan yola çıkan göçerler, yazı Van'ın serin yaylalarında geçirdikten sonra sonbaharla birlikte yeniden dönüşe geçecek.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde havaların ısınması ile birlikte göçer aileler, hayvan sürülerini daha serin yaylalara götürmek için yola çıkmaya başladı. Mardin'in Nusaybin ilçesi Batman'dan yola çıkıp, yaklaşık 3 ay yürüyen göçerler, yaz aylarını daha serin olan Van'ın yaylalarında geçiriyor. Yolculuk sırasında göçer aileler, geceleri çadır kurup konaklıyor, gündüzleri ise yollarına devam ediyor. Göçerler, binlerce hayvanla birlikte yaylalara yürüyerek, bölgede yüzlerce yıldır devam eden geleneğini de sürdürüyorlar.
Van’a kadar süren yolculuğun en büyük yükünü ise 'Berivanlar' olarak bilinen göçer kadınlar çekiyor. Uzun ve zorlu yolculukta hayvan sürülerinin bakımını yapan ve erkeklere her konuda yardımcı olan göçer kadınlar, bu yolculuktan oldukça memnun olduklarını söylüyor. Besledikleri hayvanlardan sağdıkları sütten elde ettikleri peynir ve yoğurdu, geçiş güzergahlarındaki yerleşim yerlerinde satan göçerler, bölgedeki ekonomiye de önemli katkı sağlıyor.
SONBAHAR'DA DÖNÜŞE GEÇİYORLAR
Van'daki serin yaylalalrda yaz mevsimini geçiren göçer aileler, sonbaharın gelişiyle birlite dönüşe geçiyor. Yine zorlu bir yolculukla asıl bölgelerine dönen göçerler, kış mevsiminde daha sıcak yerlerde kalıyor.
ŞEHİR HAYATINDAN SIKILIYORLAR
Kış aylarını Batman'ın Korike Mahallesi'nde geçiren göçer kadınlardan Gurbet (20), Mizgin (20), Fahriye (22) ve Emine Güneş (23), şehir hayatından sıkıldıklarını söylüyor. Çocuk yaştan beri yaylalara çıktıklarını belirten göçer kadınlar, "Yaylaya çıkmak yaşamımızın bir parçası haline geldi. Biz göçerlik yapmasak, eksik yaşarız. Hayvanlarımızın sütünden peynir ve yoğurt elde ediyoruz. Hazırladığımız ürünleri günlük ya da bir haftadan sonra genelde bulunduğumuz ilin çarşısına götürüp esnafa satıyoruz. Sattığımız ürünlerimize karşılık aldığımız para ile günlük ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Yayla ve meralarda hayvancılık yapmak kolay. Ancak özellikle kışın hayvan beslemek çok zor. En büyük yük ise biz kadınların omzunda. Hayvanlarla biz ilgileniyoruz. Tüm bu zorluklara rağmen dağlar ve bayırlar bizim için çok güzel" diyor.
GÜNEŞ ENERJİSİYLE ELEKTRİK ÜRETİYORLAR
Yaşadıkları doğal hayatın yanında teknolojiyi de yakından takip eden göçer kadınlar, kullandıkları akıllı telefonlarını da yanlarında taşıdıkları güneş enerjisi panelleriyle şarj ediyorlar. Enerji panelleriyle günlük enerji ihtiyaçlarını da karşılayan göçerler, akıllı telefonlar sayesinde günlük haberleri ve gelişmeleri de takip ediyor. Kadınlar, göçer hayatında dünyadan habersiz kalmadıklarını söylüyor.
FOTOĞRAFLI