Güncelleme Tarihi:
Arif ARSLAN- Reşat YİĞİZ/ BATMAN, (DHA) - DARBE girişimi sırasında sokaklara çıkarak darbecilere direnen Yusuf Özgün, Yusuf Ak ve Mehmet Köse, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen 'Tecrübe konuşuyor içimizdeki kahramanlar' projesi kapsamında Batman'a gelerek yaşadıklarını anlattı. Kahraman değil fenomen olduğunu belirten ve 15 Temmuz gecesi tank süren Mehmet Köse, "Ben kendimi fenomen olarak görüyorum, kahraman olarak değil. 5 dakikada tank sürdüm, 5 saniyede de vatan haini olabilirdim. Yanlış bir düğmeye basmakla şu anda burada değil, hakim karşısında olurdum" dedi.
15 Temmuz darbe gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokağa çıkarak darbecilere direnen Yusuf Özgün, Yusuf Ak ve Mehmet Köse, 'Tecrübe konuşuyor içimizdeki kahramanlar' projesi kapsamında geldikleri Batman'da darbe gecesi yaşadıklarını anlattı. Programa Batman Valisi Ahmet Deniz, Belediye Başkanvekili Ertuğ Şevket Aksoy, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş ve çok sayıda davetli katıldı. Programda ayrıca Mehmet Çelikdemir, kum sanatıyla 15 Temmuz gecesini ekrana yansıttı.
Etkinlikte ilk konuşmasını yapan Yusuf Özgün, 15 Temmuz gecesinin sözcüklerle ifade edilmeyecek bir gece olduğunu belirterek, "Karanlıkla başlayan gecenin sonu aydınlık oldu. O gece Cumhurbaşkanımız çıkıp bizleri sokağa çağırmasaydı Suriye olurduk, Irak olurduk, beter olmuştuk"dedi.
'GAZ FREN DERKEN TANK YÜRÜDÜ'
15 Temmuz gecesi tank süren Mehmet Köse ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Tankların köprüye çıkmasını biz terör zannettik. Ufak hareketlenmeler oldu. Eve gider gitmez görev yerine dönmemiz için acilen çağırdılar. Bir motosikletim vardı. Daha yeni öğrenmeye başladım. Kışla önüne kamyonları çektik. Çok hain saldırılar oldu. O gece boğaz köprüsünde olmayı çok isterdim. Tabi kamyonla giderken Göztepe'de vatandaşların ele geçirdiği tank vardı. Biz de yardımcı olmak için oraya gittik. 15 tonluk tankı vinçle kaldıramazsınız. Bu tank 50- 60 ton var. Hayatımda tank gördüm mü, evet kışlanın önünde gördüm. Askerliği Jandarma Komando olarak yaptım. Askerlikte tankı, ceza verilmiş orada yatıyor, o şekilde gördüm. Ceza alan tank gördüm. Bir de filmlerde görmüştüm. Tankın içine bir girdim, baktım anahtar yok, içi karanlıktı. Anahtar geldi girdim içine çalıştırdım. Ben kendimi fenomen olarak görüyorum, kahraman olarak değil. Ama şunu da söyleyeyim, 5 dakikada tank sürdüm, 5 saniyede de vatan haini olabilirdim. Yanlış bir düğmeye basmakla şu anda burada değil hâkim karşısında olurdum. Kontağı açmamla birlikte içinde ışıklar açıldı. Yazılara baktım Türkçe yazıyordu, aman Türkçe yazıyorsa da bu oldu. Baktım bir gaz bir fren, otomatik viteslidir herhalde. Birinci vites, ikinci vites derken baktım tank yürüyor. Hareket ettik Hasanpaşa garajına getirdim."
'KAFAMDAKİ ŞARAPNEL PARCALARI BENİM MADALYAM'
15 Temmuz gecesi tank atışıyla yaralanan Yusuf Ak ise yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. O gece bir merminin iki insanı yaraladığına şahit olduğunu belirten Ak şöyle konuştu:
"Bir mermi arkadaşımın ağzını parçalayıp, ensesinden çıkıp, arkasındaki birini yaraladı. Biz Çanakkale'yi görmedik ama 15 Temmuz'u canlı yaşadık. Sonucunda zaferle ayrıldık. Çok mutluyuz, gururluyuz. Ben 5 aylık çocuğumun kokusunu almadan eşimden helallik aldım, 'bu gece şahadete gidiyorum' dedim. Daha 5 aylık çocuğumun kokusunu almadan evimi terk ettim. Bu kardeşlerimiz anamız, babamız vatansız kalmasın diye gittim. Saat sabah 05.28'de tank ateşiyle ben vuruluyorum. Vurulduktan sonrasını hatırlamıyorum. Benim kafamda üç tane şarapnel parçası ile bir tane mermi parçası var. Sağ baş parmağımı kaybettim. Vücudumda çeşitli yerlerinde şarapneller vardı. Üçü ameliyatla alındı, yalnız beynimdeki şarapnel parçaları alınamıyor. Alınmasınlar ben onlarla yaşayacağım, çünkü onları şeref madalyaları olarak taşıyacağım, ömrümün sonuna kadar. Daha sonra tedavilerle zamanla kendime geldim."
FOTOĞRAFLI