Güncelleme Tarihi:
Ayhan ACAR/AMASRA (Bartın), (DHA)- BARTIN Platformu, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun kömür çıkarmakla ilgili hükümlerini yerine getirmediği öne sürülen şirket hakkında davacı olduğunu, Prof. Dr. Orhan Kural'ın da içinde bulunduğu bilirkişi heyetinin raporu ile şirketin 104 milyon liralık tazminatı ödemekten kurtulduğunu açıklayarak, Kural hakkında 'görevi kötüye kullanma', 'gerçeğe aykırı bilirkişilik' suçlarından yargılanması için suç duyurusunda bulundu.
Bartın Platformu'na bağlı üyeler Amasra Adliyesi'nin önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Bartın Platformu adına basın açıklaması yapan Prof.Dr. Erdoğan Atmış, Orhan Kural'ın mahkemeye verdiği taraflı bilirkişi raporu nedeniyle şirketin 104 milyon liralık tazminattan kurtulduğunu belirterek, "Söz konusu holding ile Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) arasında yapılmış olan 'Kömür Rödevansı Sözleşmesi' nin kömür çıkarmakla ilgili hükümlerini aradan geçen 12 yılda yerine getirmeyen ve halen 1 kilo kömür çıkarmamış olan şirketin TTK tarafından dava edilmesi üzerine, Zonguldak 2'nci Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından görevlendirilmiş olan içinde Prof.Dr. Orhan Kural'ın da bulunduğu 3 kişilik bilirkişi heyeti 23.06.2016 tarihinde mahkemeye sundukları bilirkişi raporuyla holdingi devlete 104 milyon liralık tazminatı ödemekten kurtarmakla kalmamış, bu alandaki rödevans hakkını elinde bulunduran Hattat Holding'in aynı yerde yapmayı planladığı 1320 MW'lık Hema Termik Santrali'nin ÇED raporu da, rödevans sözleşmesi de bu bilirkişi raporu sayesinde yürürlükte kaldığı için olumlu sonuçlanmıştır. Yani usulsüz bir şekilde hazırlanmış bilirkişi raporu, termik santralin de önünü açmıştır."
Erdoğan Atmış bilirkişinin görevini kötüye kullandığını öne sürerek, şöyle konuştu:
"Bilindiği üzere mahkemelerce hukuki uyuşmazlığa ilişkin teknik ve uzmanlık gerektiren hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmaktadır ve her ne kadar hakimler, bilirkişi görüşlerine bağlı olmasalar da konuya ilişkin teknik bilgi gereği bilirkişi raporları kararın ne şekilde verileceği yönünde en önemli etkendir. Bu nedenle bilirkişilerin hazırlayacakları raporun davanın esasına etkisi göz önüne alındığında bilirkişinin raporu hazırlarken objektif ve tarafsız olması en önemli unsurların başında gelmektedir. Bilirkişilerin yaptıkları görev dolayısıyla Türk Ceza Kanunu kapsamında kamu görevlisi sayılacakları ve kamu görevlilerine özgü suçlara ilişkin cezaların kendilerine de uygulanacağı şüphesizdir. Bu kapsamda Prof Dr. Orhan Kural'ın 'Görevi kötüye kullanma', 'Gerçeğe aykırı bilirkişilik' suçlarından yargılanması için suç duyurusunda bulunduk."
Erdoğan Atmış, usulsüz bilirkişi raporu üzerinden çıkar sağladığını öne sürdüğü şirketin de hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini ifade ederek, şu açıklamada bulundu:
"Bu olayın tek faili Prof. Dr. Orhan Kural değildir. Usulsüz bilirkişi raporu üzerinden çıkar sağlayan holdingin de hukuk önünde hesap vermesi gerekmektedir. Bu kapsamda; Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde holding lehine sonuçlanan davanın, TTK'nın temyiz etmesiyle şu an Bölge İstinaf Mahkemesi'nde devam ettiğini biliyoruz. Bölge İstinaf Mahkemesi'ndeki davada yerel mahkemedeki görülmüş olan dava dosyasındaki bilirkişilerin şirketle ilişkisi sorgulanmalıdır. Amasra B sahası için holding ile TTK arasında 2005 yılında yapılmış olan rödevans sözleşmesi iptal edilmeli ve bu sahadaki kömür çıkarma işini Türkiye Taşkömürü Kurumu üstlenmelidir. Amasra Gömü Köyü'nde yapılmak istenen Hema Termik Santrali ÇED olumlu kararı iptal edilmeli ve Amasra'daki termik santral projesinden vazgeçilmelidir."
Basın açıklamasının ardından platform üyeleri, 'Termik santral istemiyoruz' sloganları atarak, adliyeye giderek suç duyurusunda bulundu.
FOTOĞRAFLI