Güncelleme Tarihi:
Hilmi DUYAR/BALIKESİR, (DHA)- BALIKESİR Karesi Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, geçen yıl ile ilgili yaptığı değerlendirmede, hükümetin yanlış politikaları ve afetler nedeniyle 2017'nin üreticinin kayıp yılı olduğunu söyledi. Türkiye'nin ithalatçı ülke konumuna geldiğini öne süren Sözat, "2017 iki zengin yarattı. Biri rantçıların cep zenginliği, biri de bizim gibi gariban çiftçilerin borç zenginliği" dedi.
ÜRETİCİNİN BORCU 1 YIL ERTELENDİ
Karesi Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, bölgedeki üreticiler için geçen yılın kayıp bir yıl olduğunu söyledi. Sözat, sebzeden meyveye, etten süte, canlı hayvandan samana her şeyin ithal edildiğini, hükümetin bu politikadan kısa sürede vazgeçmesi gerektiğini kaydetti. Sözat, Balıkesir il merkezinde doğal afetler nedeniyle ödeme güçlüğü çeken 1100 çiftçinin bir banka ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını hasar tespit komisyonu raporları doğrultusunda ertelettiklerini belirtti. Ertelemenin çiftçiyi biraz rahatlattığını ifade eden Sözat, "Türkiye son 40 yılın en büyük kuraklık dönemini yaşıyor. Güneydoğu'da da ocak ayında yağmur duasına çıkan iller var. Rant peşinde koşan insanlar, doğayı tahrip ediyor, ormanları yok ediyor, bundan dolayı da ilkim değişikliklerinin meydana geldiği noktasında iddialar var. Birileri menfaat için doğayı bozuyor, biz gariban çiftçiler de bunların yapmış olduğu hatanın giderilmesi için Allah'a yalvarıyoruz" dedi.
'TÜRKİYE İTHALATÇI KONUMA GELDİ'
Sözat, çölleşen Türkiye'nin maalesef kendine yeten ülke konumundan çıkarak ithalatçı konuma geldiğini belirterek, "2017 yılı ithalatçı bir Türkiye yarattı. 2017 yılı Türkiye'yi ithalat cenneti haline getirdi. 2017 yılında birileri çok para kazandı. 2017 yılı cep zengini yarattı. Bir zenginlik de bizlere düştü. O da borç zenginliği. 2017 yılı iki zengin yarattı: Biri rantçıların cep zenginliği, biri de bizim gibi gariban çiftçilerin borç zenginliği" diye konuştu.
126 ÜLKEDEN İTHALAT YAPIYORUZ
Türkiye'nin meyveyi, sebzeyi, hububatı, hatta samanı ithal eder duruma geldiğini belirten Sözat, bazı holding ve büyük çiftçilerin Romanya'da, pamuk, mısır ekip oralarda üretim yaptığını öne sürdü. Türkiye'nin ithalatçı bir ülke konumundan kurtulup, ihracatçı konuma geçmesini, sürdürülebilir bir tarım politikası ile yabancı ülkelerin çiftçilerinin değil, Türk çiftçisinin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Sözat, şöyle konuştu:
"126 ülkeden ithalat yapıyoruz. İthal olmayan bir şey kalmadı. İthalattan sadece çiftçi değil tüm ülke zarar görüyor, Türkiye zarar görüyor. İthalatın kesinlikle durdurulması lazım. Bazı ülkelerden ucuz, sıfır gümrükle et, buğday, bakliyat ithal etmenin ne Türkiye'ye faydası var ne de tarıma. Gelin yurt dışındaki çiftçileri değil, Türkiye'deki çiftçileri destekleyelim. Daha fazlasını üretelim. Söylediklerimiz kesinlikle siyasi bir eleştiri değil, tarımda yaşadığımız yanlışların yansıtılmasıdır. Bizim en büyük sıkıntımız üretim maliyetlerinin çok yüksek olması. Bir ay içerisinde beş defa mazota zam gelir mi? Avrupa'da tarımda kullanılan mazota destek var. Türkiye'de de kısmen uygulanmaya başlanılmıştı, hemen vazgeçildi. Şimdi milyarlık yatların, teknelerin, kullandığı mazotlar ÖTV'siz, tarımda kullanılan traktörün mazotu ÖTV'li. Biz vergisiyle algısıyla mazotu 5 küsur liraya alırken, onlar 1 lira 70 kuruşa alıyorlar. Yurt dışından mal getirmeyi düşüneceğinize bunu düşünün."