Güncelleme Tarihi:
Tufan DALGIÇ /BANDIRMA(Balıkesir), (DHA)- BANDIRMA Onyedi Eylül Üniversitesi’nde, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi İzleme Koordinasyon Başkanı Hakan Yurdakul’un katıldığı ‘Ekonomi Zirvesi’ yapıldı.
Programın açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir, “Geçmişe göre daha akıllı olmak ve daha çok çalışmak zorundayız. Artık birçok savunma silahını kendimiz üretiyoruz. İhraç mallarımız giderek artmaya başladı. Ara yatırım mallarını da kendimiz üretmeye başlarsak birçok sıkıntıyı geride bırakmış olacağız” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu da “Her şeyin başı ekonomi; önce güçlü bir ekonomi, güçlü Türkiye, güçlü ordu. Ekonomimiz güçlü olmazsa üniversiteler, hastaneler, otoyollar, hava alanları, savunma sanayine yatırım yapamazsınız. İşin temeli ekonomi. Her şey para değil ama o da olmadan işlerin yürümediğini görüyoruz. Uzun ömürlü iktidarda kalmış partilere baktığımız zaman hepsinin ekonomide başarılı olduğunu görürüz. Türkiye’de de AK Parti ekmeği ve pastayı büyütmüş. Şimdi büyükşehirlerde değişim oldu. Bu neden oldu? Kurallar değişti artık seçimi kazanmak için yüzde 50 artı 1 oya ihtiyaç var. Genel Başkanımız bu değişikliği yaptı”dedi. Birlik vurgusu da yapan Kafaoğlu “Asıl olan birlik ve beraberliğimiz. Bugüne kadar dışarıdan da gelen bütün saldırıları püskürmüşüz”diye konuştu.
“GENÇLER GİRİŞİMCİ OLUN”
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi İzleme Koordinasyon Başkanı Hakan Yurdakul da dünyanın hızla değiştiğini belirterek, güç odağının Avrupa’nın dışına doğru kaydığını anlattı. Yurdakul “Öncelikle şunu söylemek lazım, dünya değişiyor. Temel değişimlere baktığımız zaman güç Avrupa’nın dışına doğru kayıyor” dedi. Gençlere memur değil girişimci olmaları gerektiğini anlatan Yurdakul, “Örneğin insanların rasyonel olduğunu düşünüyoruz. İnsanlar yüzde yüz rasyonel değil; insanların kültürleri var, değerleri var. Ekonomi de mutlak rasyonel değil. Bildiğimiz gibi olmayan dünyada en önemli şey insanların kendileri. Bu dünyada iktisadi kalkınma modelleri de standart değil. İnsanlar önemli, kültür önemli ve buna uygun planlama da önemlidir. Algılar çok önemli, algılar gerçeklerden çok daha önemli. Şuan Türkiye üzerinde de bir algı var bir kamu bankamızla ilgili. Bunların hepsi bir algı. Algılar, sizin algılarınız çok önemli. Bu algıların farkında olmalıyız. Ekonomide istihdam sadece ekonomi için değil, tanınmak için, size sosyal bir kimlik, toplumunuz için bir değer katması için de önemli. Sizden beklediklerimiz yabancı dil öğrenin, yurt dışına gidin ama buraya geri dönmeyi unutmayın. İstatistiği öğrenin, hiçbir şeye yaramasa da size yalan söylenmesinin önüne geçersiniz. Muhasebeyi öğrenin. Bunları bilmezseniz oyuna gelirsiniz. Girişimci olmayı ve vizyonunuzu geniş tutmayı unutmayın”dedi.
“DİNİMİZDE PARA BİRİKTİRMEK YOK”
Balıkesir ve Bandırma’nın yatırım alma konusunda önemine değinen MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ise “Ülke ekonomisine katkı sağlayan bu şehirde ekonomi zirvesi düzenleniyor olması çok önemli bir şey. Dünyanın ekonomik dengeleri değişiyor. Türkiye G20’de en yüksek büyümeyi gerçekleştiren 3. ülke”dedi. Daha çok girişimci olunması gerektiğini savunan Kaan, MÜSİAD olarak paradan para kazanmak gibi bir yaklaşımlarının olmadığını belirterek, İslam dininde para biriktirmenin olmadığını anlattı. Katılım finans konusuna da değinen Kaan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İslam ülkelerinin dünya ticaret hacmindeki yeri sadece yüzde 2 hacme sahip. Bunların sebepleri neler? Burada temel sorun birliktelik. Sevgili gençler size doğru olarak gösterilen ve en iyisi bu diye gösterilen her şeyi akılcı bir yaklaşım ile karşılamasınız. Bize yıllardır faiz merkezli yaklaşım dayatılmaya çalışıldı. Peki gerçekten faizi temel almayan sistemler olmazsa mahvolur muyuz? Küresel finans sistemi sık sık krizler üretiyor. Her bir kriz dönemi ülkeye ciddi zarar veriyor. Bugün küresel ekonomi kabuk değiştiriyor ve sistem artık insan odaklı sisteme geçiş yapıyor. Sürdürebilir finans üretim odaklıdır. Bugün Türkiye’de katılım finansında da büyük sıkıntılar var. Para artık değişim, değer katan ya da saklamanın çok ötesinde emtia haline dönüşmüştür. Maalesef bu emtia üretime dönüşmemektedir. Para biriktirmek bizim dinimizde yoktur, parayı mutlaka insana dokunacak şekilde tutmamız gerekiyor. Üniversitelerde artık yeni gelecek senaryoları yazmamız ve bizim de ona göre hareket etmemiz gerekiyor.”
FOTĞRAFLI