Bandırma’da "Basın Özgürlüğü" Paneli
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2016 14:59
BANDIRMA^DA TÜRKİYE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ PANELİ YAPILDI
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde "Basın Özgürlüğü Paneli" gerçekleştirildi.
Santral Kültür Merkezi’ndeki panele gazeteci İsmail Saymaz konuşmacı olarak katıldı. Saymaz, ’’Tek parti iktidarı CHP döneminde de Tan gazetesi kurucu ve yazarları Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel çok baskılar gördü. Aynı tarihte Sebahattin Ali mesleğini bırakmak zorunda bırakıldı. O yıllardan bu yana gazeteciler açısından fazla bir şeyin değiştiğini söylemek mümkün gözükmüyor. Ocak ayları gazetecilerin ölüm ayıdır. Metin Göktepe, İstanbul’da gazetecilik görevini yapmaya çalışırken gözaltına alındı ve ne yazık ki gözaltında iken öldürüldü. Sonra Göktepe’yi öldüren polisler yargılandı, Rahşan affı ile az bir cezayla kurtuldular. Türkiye’de gazeteci denilince ilk akla gelen isim olan Uğur Mumcu da Ocak ayında katledildi. Abdi İpekçi cinayetini inceleyen Mumcu, onun silah kaçakçılığı ile ilgili yazılarındaki gerçekleri yakaladı. Mafya ve silah kaçakçıları ortaklaşa ülkeye silah sokuyorlardı. Sonra bu silahlar siyasi cinayetlerde kullanılıyordu. Gümrüklerdeki kontrolleri sıklaştıran Gün Sazak ve DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler bu gruptaki silahlar ile öldürüldü. Papa suikastını da aynı grupların Sofya’da organize ettiğini Uğur Mumcu buldu" dedi.
Ocak ayında katledilen gazeteci yazar Hrand Dink’e de değinen Saymaz, Dink’in Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in aslında bir Ermeni kızı olduğunu yazması ile hedefe oturtulduğunu belirti. Saymaz, "Genelkurmay hemen bir açıklama yaparak Sabiha Gökçen’in Yörük kızı olduğu açıkladı. Esasında Türk düşmanlığının bırakılmasını savunan bir yazısında Türklüğe hakaret ediyor gerekçesiyle linç kampanyası başladı. Muhbir Erhan Tuncer’in 11 ay önce Hrand Dink’i öldürülecek ihbarına rağmen tedbir alınmayınca cinayet işlendi. Gazetecilere sahip çıkmamalısınız" diye konuştu.
Santral Kültür Merkezi’ndeki panele gazeteci İsmail Saymaz konuşmacı olarak katıldı. Saymaz, ’’Tek parti iktidarı CHP döneminde de Tan gazetesi kurucu ve yazarları Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel çok baskılar gördü. Aynı tarihte Sebahattin Ali mesleğini bırakmak zorunda bırakıldı. O yıllardan bu yana gazeteciler açısından fazla bir şeyin değiştiğini söylemek mümkün gözükmüyor. Ocak ayları gazetecilerin ölüm ayıdır. Metin Göktepe, İstanbul’da gazetecilik görevini yapmaya çalışırken gözaltına alındı ve ne yazık ki gözaltında iken öldürüldü. Sonra Göktepe’yi öldüren polisler yargılandı, Rahşan affı ile az bir cezayla kurtuldular. Türkiye’de gazeteci denilince ilk akla gelen isim olan Uğur Mumcu da Ocak ayında katledildi. Abdi İpekçi cinayetini inceleyen Mumcu, onun silah kaçakçılığı ile ilgili yazılarındaki gerçekleri yakaladı. Mafya ve silah kaçakçıları ortaklaşa ülkeye silah sokuyorlardı. Sonra bu silahlar siyasi cinayetlerde kullanılıyordu. Gümrüklerdeki kontrolleri sıklaştıran Gün Sazak ve DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler bu gruptaki silahlar ile öldürüldü. Papa suikastını da aynı grupların Sofya’da organize ettiğini Uğur Mumcu buldu" dedi.
Ocak ayında katledilen gazeteci yazar Hrand Dink’e de değinen Saymaz, Dink’in Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in aslında bir Ermeni kızı olduğunu yazması ile hedefe oturtulduğunu belirti. Saymaz, "Genelkurmay hemen bir açıklama yaparak Sabiha Gökçen’in Yörük kızı olduğu açıkladı. Esasında Türk düşmanlığının bırakılmasını savunan bir yazısında Türklüğe hakaret ediyor gerekçesiyle linç kampanyası başladı. Muhbir Erhan Tuncer’in 11 ay önce Hrand Dink’i öldürülecek ihbarına rağmen tedbir alınmayınca cinayet işlendi. Gazetecilere sahip çıkmamalısınız" diye konuştu.