Aeneas Rotası Çalıştayı antik yemeklerle final yaptı

BALIKESİR'in Edremit İlçesi'nde 4-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştrilen, Aeneas'ın Rotası Çalıştayı, 2008 yılında yelkenli teknesiyle Altınoluk'tan denize açılıp, Aeneas'ın rotasını takip ederek belgesel çeken Alberto Perugia'nın sunumu ve aşçıların hazırladığı antik yemeklerin ikramı ile sona erdi.

Roma mitolojisindeki efsaneye göre Edremit'in Altınoluk Mahallesi'ndeki limandan yola çıkıp, Akdeniz kıyılarını dolaşarak, İtalya'ya ulaştığı anlatılan Truva kahramanı Aeneas'ın yolculuğunu tekrar yaşama geçirmek için düzenlenen, "Aeneas'ın Rotası Çalıştayı'nın son gününde, 2008 yılında aynı rotayı izleyerek, "Aeneas Routh" belgeselini çeken Alberto Perugia, deneyimlerini anlattı. Belgeselinde, Troia, Troia Savaşı, Aeneas'ın Kazdağları'ndan Antandros'a gelişi ve beraberindekilerle buradan yola çıkıp 21 liman dolaşarak Romaya çıkmasını anlattığını ifade eden Perugia, belgeselin çekimindeki zorlukları ve yaşadıklarını aktardı. Aynı rotanın tekrarlanabileceğini hatırlatan Perugia, Aenaas projesi ve Aeneas Rotası Çalıştayı'nı hayata geçirenlere teşekkür etti. Yazar İskender Azatoğlu, kendisinin bir göçmen olduğunu, Arnavutluk'tan Türkiye'ye göçleri esnasında yaşanan zorlukları, çekilen acıları çok iyi bildiğini anımsattı ve projede göçmenlere değinilmesini istedi.

Antandros kazılarının başkanı Prof. Dr. Gürcan Polat, 2001 yılında kazıların başladığını, Aeneas'ın izine rastladıktan sonra, Aeneas rotasının öğrencileri ile kendisinin bir hayali olduğunu ifade etti. Polat, "Aeneas'ın Çalıştayı Rotası benim ve öğrencilerimin hayali ile başladı. İlk başlarda küçük küçük araştırmalar yaptık. Aeneas'ın Rotası projesini anlatınca inanılarak sahip çıkıldığını gördük. Şimdi uluslararası bir düzeyde ve önemli bir yol katedildi" dedi.

"ZEYTİN YOLU OLARAK TESCİLLENMELİ"

Prof. Dr. Gürcan Polat, İpek Yolu'nun dünyada herkes tarafından bilindiğini, bu yolun sadece ticaret güzergahı olmadığını, farklı kültürlerin, değişik fikirlerin, dinlerin orduların, gezginlerin takip ettiği bir yol olması nedeniyle büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Polat, "Aeneas'ın Rotası aynı zamanda zeytinin rotasıdır. O çağlara baktığımızda, zeytincilik burada önemli bir yer tutmaktadır ve batıya Aeneas'ın rotasından gitmektedir. Yani Aeneas'ın Rotası zeytinin doğudan batıya gittiği bir yoldur ve İpek Yolu gibi önemli bir yoldur. Uluslararası Zeytin Konseyi, Aeneas ve zeytin rotasının birlikte tescillenmesini istedi. İpek Yolu'nun varlığı gibi zeytin yoluda var. Bunların duyurulması gerek. Tarihte Troia önemli, Antandros daha önemli. Troia yıkılıyor, Antandros doğuyor. Aeneas markalaşmalı. Proje geminin Altınoluk'tan çıkıp İtalya'ya gitmesinden çok içinde, barış, kardeşlik, kültür, ekonomi gibi olguları barındırıyor. Bu proje yalnız Antandros'un, Edremit'in değil hepimizin olmalıdır. Çalıştaya baktığımızda çok yol katettiğimizi gördüm" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Altınoluk Belediye Başkanı Kamil Saka, CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Antandros kazılarının Başkanı Prof. Dr. Gürcan Polat, Antandros Derneği Başkanı Gülçin Cömert, Aeneas'ın gemisinin benzerini yapacak olan Gemi Mühendisi Hüseyin Çoban, Remus ve Romulus kardeşleri emziren kurt heykelini yapan Ekin Erman ile İtalyan, Arnavut ve Türk katılımcılara plaket verdi.

ÜNLÜ AKTÖR SALİH GÜNEY DESTEK VERDİ

Yeşilçam'ın ünlü oyuncusu Salih Güney de, Aeneas'ın Rotası Çalıştayı'na destek verdi. Salih Güney, Türkiye'den ABD'ye kaçırılan, 1985 yılında vücudunun üst kısmı Boston'da ortaya çıkan Herakles, bir başka adıyla Yorgun Herkül adıyla bilinen, paha biçilemez tarihi yapıtın Türkiye'ye iadesi için 1996 yılında imza kampanyası başlatmış, topladığı 30 bin imzayı Boston Müzesi yetkililerine vermişti. Salih Güney, 2013 yılında da Myndos antik kentinin kazıları için dernek kurmuştu.

ÇALIŞTAY ANTİK AKŞAM YEMEĞİ İLE SONLANDI

Aeneas'ın Rotası Çalıştayı, Aşçı Fok olarak bilinen Nurdan Çakır Tezgin ile Erhan Şeker'in hazırladığı antik yemeklerin ikram edilmesiyle sona erdi. Ramada Resort Kazdağları Otel'deki akşam yemeğinde, ballı şarap, arpa ekmeği, içinde oğlak sakatatları, tavuk, kuru meyveler, arapsaçı biberiye bulunan balkabağı dolması, baharatlı pırasalı nohut, içinde tavuk, yeşil ot çeşitleri, defne, siyah zeytin, garum sos, bal ve sedef otu bulunan kuzu dolması, baharatlı yumurtalı balık, baklalı, mercimekli balık, baklagil lapası, ballı enginar ve piliç ikram edildi. Nurdan Çakır Tezgin, antik yemek tariflerinin Apicius'un yazıtındaki reçetelerden alındığını, yıllar öncesi kullanılan malzemenin birebir aynısını kullanıldığını söyledi.

 Hilmi DUYAR / BALIKESİR, (DHA)

FOTOĞRAF