Güncelleme Tarihi:
Latif SANSÜR/KUŞADASI (Aydın), (DHA)- AYDIN Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği'nde (EKODOSD) yaptığı söyleşide, kurbağaların çiftleşme döneminde avlanmalarının doğanın dengesini bozduğuna dikkat çekti.
Kurbağa toplayıcıların, çiftleşme dönemi olan mart ve nisan aylarında ova kurbağalarını topladığını, bunun da üremelerini engellediği ve suya bırakılan yumurtalara zarar verdiğini söyleyen bilim insanları ve doğa sevenler, toplayıcılara karşı etkin önlem alınması ve yasaklanmasını istedi. ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, EKODOSD'un yaptığı söyleşiye katıldı. Arka bacaklarının yurt dışına ihraç edilmesi nedeniyle bilinçsizce toplanan kuyruksuz ova kurbağalarının neslinin tehlikeye girdiği belirten Olgun, özellikle üreme dönemlerinde kurbağa avının yasaklanması istendi. Ova kurbağalarının arka bacaklarının kaslı olduğu için tercih edildiğini söyleyen Olgun, çiftleşme döneminde avlanmaların, doğanın dengesini bozduğuna dikkat çekti. Söyleşisinde sürüngenler, kaplumbağalar, kertenkeleler ve yılanlar hakkında bilgi veren Ongun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de zehirli bir kurbağa türü yok. Kuyruksuz kurbağalardan sadece 'Rana ridibunda' adı verilen ova kurbağası toplanıyor. Bu kurbağa türü, arka bacaklarının kaslı olması nedeniyle tercih ediliyor. Ova kurbağasının çiftleşme mevsimi mart başında başlıyor, nisan ayına kadar sürüyor. Kurbağa toplayıcıları ise tam da bu tarihlerde bu canlıları topluyor. Suya henüz yeni bırakılmış yumurtaları toplama sırasında zarar görüyor. Toplamalar, yumurtadan çıkmış ve karaya çıkabilmesi için suya gereksinim duyan larvaların ortamlarının bozulmasına, hatta onların ölümlerine neden olabiliyor. Mart-Mayıs ayları arasında çiftleşecek ve yumurta bırakacak ergin hayvanların yok olmasına neden olabilecek, bu durum hem o yıl hem de gelecek yıl çiftleşecek anaç birey sayısının azalmasına ve doğal dengenin bozulmasına yol açar. Kurbağalar su içerisindeki zararlı sivrisinekleri yiyerek ortadan kaldırırken, daha çok onlarla beslenen su kuşlarının ve leyleklerin yaşam döngülerine av olarak katkı sağlar."
'KURBAĞA TOPLANMASI YASAKLANMALI'
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü de kurbağaların, bir çok kuş türü ile özellikle Afrika'dan üremek için Türkiye'ye göç eden leyleklerin önemli besin kaynaklarından birini oluşturduğunu söyledi. Sürücü, "Binlerce kilometre uçarak Aşağı Büyük Menderes Havzası'ndaki köylerdeki yuvalarına gelen leylekler, henüz yılanların çıkmadığı, tarlaların sürülmediği bir mevsim olan bu dönemde, sulak alanlarda bulunan kurbağalarla besleniyor. Doğadan kurbağa toplanmasının yasaklanması ekolojik dengenin yararına olacaktır. Bu işi yapanlar doğadan toplamak yerine, kurbağa üretim çiftlikleri kurarak, ürettikleri kurbağaları satmalıdır" diye konuştu.
AVRUPA'DA KORUNUYORLAR
Avrupa'da kurbağaların üreme dönemlerinde belirlenen yol geçişlerinin kenarlarına çekilen plastik çitler sayesinde kurbağaların yola çıkmalarının engellendiğini söyleyen Sürücü, "Çitlerin kıyısından giden kurbağalar belirli mesafelerle gömülen kovalarda toplanıyor. Gönüllüler tarafından her gün kovalardan çıkarılan kurbağalar, yolda ezilmeleri engellenerek yolun diğer tarafında bulunan sulak alan ve göllere taşınıyor. Bu işlem mart başı ve nisan sonuna kadar devam ediyor. Bu aktivitelere öğrenciler de dahil edilerek bilinçlendirilmeleri sağlanıyor. Kurbağaların geçiş yollarına araçların yavaşlayarak dikkatli gitmelerini zorunlu kılan trafik levhaları da konuluyor. Tüm bunlar ekolojik dengenin bozulmaması için yapılan çalışmalar. Bizim bunları yapabilmemiz belki hayal gibi ancak kurbağaların toplanmasını engellemek hayal değil bunu başarabiliriz" diyerek eskiden kent yakınlarında bile duyulabilen kurbağa seslerinin, böyle devam edilirse bir gün doğal sulak alanlarda bile duyulmasının zorlaşacağını kaydetti.
FOTOĞRAFLI