Güncelleme Tarihi:
Latif SANSÜR/SÖKE (Aydın), (DHA) - AYDIN'ın Söke İlçesi'ndeki, antik adı 'Latmos' olan Beşparmak Dağı'nda bir maden şirketinin feldspat, kuvars ve kuvarsit ocağı için kapasite artışına gidip, yeni ocaklar açmak istemesi üzerine kırsal Yeşilköy Mahallesi'nde, halkın katılımı toplantısı yapıldı. Toplantıda, köylüler, muhtarlar ve çevreciler, maden ocağının Beşparmak Dağları, Bafa Gölü, Azap Gölü ve çevresine zarar vereceği görüşünde birleşip, karşı çıktı.
Doğası ve araştırmacıların ortaya çıkardığı yüzlerce yıl önceden kalma kaya resimleriyle bilinen Beşparmak Dağı'nda (Latmos) feldspat, kuvars ve kuvarsit çıkaran maden ocağının kapasite artışı ve yeni ocaklar açmak istemesi nedeniyle hazılanacak Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu için halkın katılımı toplantısı yapıldı. Söke'ye bağlı kırsal Yeşilköy Mahallesi kahvehanesindeki toplantıya Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, Serçin Mahallesi Muhtarı Mustafa Çay, Yeşilköy Mahallesi Muhtarı Ahdettin Topan, Karacahayıt Mahallesi Muhtarı Ahmet Ateş, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, köylüler ve çevrecilerle maden şirketi yetkilileri katıldı. Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Çevre Mühendisi Orhan Yıldız başkanlığında yapılan toplantıda, katılımcılara iki bölgede aynı firma tarafından işletilmesi düşünülen feldspat, kuvars ve kuvarsit ocaklarına ait proje hakkında bilgi verildi.
Söz konusu maden ocaklarının Bafa Gölü'nün kuzeyindeki üst kısım ile Azap Gölü'nün kuzeydoğusunda yer aldığını belirten Serçin Mahallesi Muhtarı Mustafa Çay, "Maden şirketi tarafından talep edilen Bafa Gölü bölümündeki sahanın tamamı mahallemiz sınırlarında olmasına rağmen, bana hiçbir tebligat yapılmadı" diyerek, tepkisini dile getirdi. Mahallerinin sınırlarında kalan sahada, maden ocaklarının açılmasına izin vermeyeceklerini belirten Muhtar Çay, "Hukuki olarak her türlü mücadeleyi yapacağız. Halkımızın büyük bölümü balıkçılıkla uğraşıyor, Madenden kaynaklanan suların Bafa Gölü'ne ne gibi zararlar vereceği belli değil. Madenin, köyümüzde yeni yeni başlayan ekoturizme de büyük zarar verecek olması nedeniyle de kesinlikle karşıyız" dedi.
'ÖLÜMLERİN YÜZDE 95'İ KANSERDEN'
Yeşilköy Mahallesi Muhtarı Ahdettin Topan da maden ocaklarından rahatsız olduklarını, kamyonların yollarını bozduğunu, tarıma ve doğaya zarar verdiğini söyledi. Köylülerden Yeşilköy'de maden ocağı istemediklerini belirtip, "Maden ocakları açıldıktan sonra sularımızın tahlilleri düzgün gelmedi. Sulardaki arsenik ve sertlik miktarı arttı. Köydeki ölümlerin yüzde 95'i kanserden kaynaklanıyor. Maden ocakları, doğa harikası Azap Gölü'ndeki canlılara da zarar veriyor, balık ölümlerine neden oluyor. Bırakın yenilerinin açılmasını, mevcut maden ocaklarının da kapatılması gerekir. Kamyonlar yaşayanlara rahatsızlık veriyor. Yeni izinlerin verilmesi veya genişletilmesi halinde mahallemizden kamyonların geçmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
'BEŞPARMAK DAĞLARI, BAFA GÖLÜ VE AZAP GÖLÜ BÖLGESİ ZARAR GÖRÜR'
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü de, "Ekolojik bakımından antik adı Latmos olan Beşparmak Dağları, Bafa Gölü ve Azap Gölü Aydın bölgesi için çok hassas öneme sahip. Bu bölgede yaklaşık 15 yıldır izleme ve bilim insanlarıyla birlikte çalışmalar yapıyoruz. Maden ocaklarının açılması halinde bu 3 bölgenin çok büyük zarar göreceği ve buradaki hem ekosistemin, hem de kültürel varlıklar üzerinde geri dönülmez tahribatlar yaşanacağı ortadadır. Bafa Gölü uluslararası sözleşmelerle korunan Ramsar alanı ve Tabiat Parkı statüsündedir. Çevresi 1. Derece Doğal SİT kapsamındadır. Maden açılması düşünülen bölge çok bakir bir alan. Yaban hayatı çok zengin. Bu alanlarda karakulak, yaban kedisi, saz kedisi, ayı, oklu kirpi gibi önemli hayvan, akkuyruklu kartal ve tepeli pelikan gibi nesli tehlike altında bulunan kuş türlerinin varlığını gözledik. Latmos Dağı, Bafa ve Azap Gölleri çevresinde yüzlerce endemik tür bulunuyor" dedi.
'8 BİN YILLIK KAYA RESİMLERİ VAR'
Çevre Danışmanlık Firması mühendisi tarafından taşlık, kayalık verimsiz bir araziymiş gösterilen kayaların bile çok önemli olduğunu, milyonlarca yılda oluştuğunun altını çizen Sürücü, "Herbiri bir heykeltraşın elinden çıkmışçasına doğal ve değişik figürler içeriyor. Latmos Dağı'nın en önemli kültürel özelliğini 8 bin yıllık tarih öncesi kaya resimleri oluşturuyor. Dr. Anneliese Peschlow'un 30 yıllık çalışması sonucunda 176 kaya resminin tespit edildi. Maden ocaklarının açılması düşünülen sahalarda henüz bir yüzey çalışması yapılmadı. Genişletilmesi düşünülen alanda henüz tescilleri yapılmayan 16 kaya resmi, Sobran Kalesi, Kellim Kaya Kilisesi, freskler, nekropoller ve antik yolların varlığı biliniyor. Maden ocaklarının açılması düşünülen sahaların hem ekolojik, hem kültürel, hem de turizm açısından çok önemli özellikleri var. Bu nedenle bu alanlarda Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'nun mutlaka detaylı bir çalışma yapıp, alanın koruma altına alması gerekiyor" diye konuştu.
KİMLER KATILDI?
Toplantıyı, Kuşadası EKODOSD derneği, Aydın Aykaryay Derneği, Söke Kent Konseyi, Didim Kültür Mirası Koruma Derneği, TEMA Vakfı Söke Şubesi, Söke Atatürkçü Düşünce Derneği temsilcileri de izledi.
FOTOĞRAFLI