Kuşadası'nda, jeotermal enerji santralleri konuşuldu

Güncelleme Tarihi:

Kuşadasında, jeotermal enerji santralleri konuşuldu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2018 19:30

Kuşadası'nda, jeotermal enerji santralleri konuşuldu

Haberin Devamı

Latif SANSÜR/KUŞADASI (Aydın), (DHA)- AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde, jeotermal enerji santrallerinin (JES) doğaya ve insanlara verdiği zararların ele alındığı panelde, cezaların caydırıcı olmadığı görüşünde birleşilirken, jeotermal kuyularından havaya karışan yüzde 99 oranındaki karbondioksitin neden olduğu tehlikeye de dikkat çekildi.
Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği (JKBB) tarafından Kuşadası'nda düzenlenen panelde, Aydın'da bir süredir çevreciler ile JES işletmecilerini karşı karşıya getiren jeotermal enerji santralleri tartışıldı. Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Kuşadası Kaymakamı Muammer Aksoy, JKBB üyesi belediye başkanları ve çevrecilerin izlediği paneli, JKBB başkanı Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeli yönetti. AK Partili Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, CHP'li Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, JKBB Bilim Danışmanları Yüksek Jeoloji Mühendisi Dr. Mehmet Toros Özbek ile ODTÜ Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Prof. Dr. Mahmut Parlaktuna'nın konuşmacı olduğu panelde, JES'lerin çevreye ve insanlara verdikleri zararlar ile çözüm yolları tartışıldı.
'ZENGİN KAYNAKLARIN FAKİR BEKÇİLERİ GİBİ BİRBİRİMİZLE DİDİŞİYORUZ'
Panelin açılışında konuşan Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, "Zengin yeraltı kaynaklarının fakir bekçileri gibi bir birimizle didişiyoruz" diyerek başladığı konuşmasında, zengin yer altı kaynaklarının kullanılamadığını söyledi. Vali Köşger, "Aydın Jeotermal kaynaklarının zenginliği  açısından dünyada 7'nci, Avrupa'da ise 1'inci sırada. İlimiz bir tarım, turizm ve jeotermal kenti. Bu 3 unsuru birbiriyle çalıştırmak, kullanmak zorundayız. Kuşadası ve Didim'deki otellerimiz kış aylarında kapalı. Eğer jeotermal kaynakları kullanırsak, turizmi 12 aya yaymış olacağız. Bunun önünde hiçbir engel yok. Tarımı jeotermal ile buluşturursak dünyanın ve Avrupa'nın en önemli yaş sebze ve meyve üretim merkezi olabiliriz. JES'lerin tartışma konusu olan ihlallerine karşı kontrol ekiplerimiz aralıksız çalışmalarını sürdürüyor. Ancak mevzuatta caydırıcılıkta bir sıkıntı var" diye konuştu.
'AYDIN'DA GEREKSİZ BİR ÇATIŞMA YARATILDI'
JES'lere izin verilmesi ve kurulması aşamasında halk ile JES işletmecileri arasında gereksiz bir tartışma yaratıldığını belirten Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı ise "Yer altındaki sıcak suyu yüzeye çıkarıp, doğaya salmadan kullanıp, sonra tekrar geri gönderirseniz herhangi bir zararı olmaz. Zehirli gazların solunmaması için reenjeksiyon sistemlerinin kurulması ve iyi denetlenmesi gerekir. Bu enerjiye hayır demek olmaz. Koruma ve kullanma dengelerinin iyi korunması ve denetlenmesi sorunları ortadan kaldırır" diye konuştu.
'YETKİ YEREL YÖNETİMDE OLMALI'
Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol da, uygulamalarda sıkıntılar varsa o yöne odaklanılması gerektiğini söyledi. Erol, "Zengin 240 dereceli kaynağımız var. En önemli yaş incir üreticisiyiz ve bu kaynaklar ne incir rekoltesine ne de kalitesine olumsuz etki yapmadı. Uygulamalarda sorunlar, ihmaller ve suistimaller varsa oraya odaklanılmalı. Kaynakların bulunduğu yerel yönetimler yetkilendirilirse sorun çözülür" dedi.
'SOMUT VERİ YOK'
JES'lerin kurulmasından sonra Aydın'da kanser hastalığının arttığına ilişkin açıklamaları hatırlatan JKBB Danışmanı Dr. Mehmet Toros Özbek, 'Kanser arttı' deniliyor, somut veri yok. Çevreye ve insanlara verdiği zararların tespit edilmesi için JES'in kurulduğu bölgede hakim rüzgar yönleri tespit edilerek sensörler yerleştirilerek, hava kirliliği tespit edilmeli. Yerel yönetimler bu konuda hassas davranmalı. JES üreticileri de hep birlikte zararların önlenmesi konusunda ne yapılabileceğini tartışmaları gerekir" diyerek verilerin çok iyi takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
'CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL'
Aydın'daki bazı JES'lerde işlenen yeraltı sularının doğaya yüzde 99 oranında karbondioksit saldığını söyleyen ODTÜ Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Prof. Dr. Mahmut Parlaktuna, suların içerisinde çevre dostu olmayan mineral ve bileşenlerin olduğunun altını çizdi. Parlaktuna, "Bu suları kullandıktan sonra doğaya verirsek bu vebal olur. Çevre dostu olmayan mineral ve bileşenler olabilir. Bunun için çıkan suyun doğaya değil, tekrar daha derine gönderilmesi gerekir. Yüzde 99 oranında karbondioksit salımı tam bir baş belası. Bunlara çözüm bulunmalı. Suların doğaya verilmemesi için otoritenin sıkı bir denetim ve kontrol uygulaması gerekir. Çok büyük paralar kazanan JES'lere bu ihlaller için kesilen 58 bin lira ceza çok çok küçük rakamlardır. Bu suçu işleyenin lisansını dondurun, bakın önlemi nasıl alıyor. Cezaların mutlaka caydırıcı olması gerekiyor" diyerek JES'lerin çok sıkı denetlenmesi gerektiğini kaydetti.
Panel sonrası salonda bulunanlar JES'lerin tarım arazilerini yok ettiğini, Aydın genelinde 20 olan JES'lerin dışında 200'ü aşkın yeni ruhsat verildiğini dile getirerek bunun da Aydın'ı yaşanmaz hale getireceğini söyleyerek, tepkilerini dile getirdi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!