Güncelleme Tarihi:
Latif SANSÜR/KUŞADASI (Aydın), (DHA)- AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde düzenlenen ve 3 gün süren 1. Uluslararası Multidisipliner Dijital Bağımlılık Kongresi sonuç bildirgesinden, dijital bağımlılıkla mücadele için 'dijital diyet yapılması' çağrısı çıktı. Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği (DİBAMDER) Başkanı Doç. Dr. Tuncay Dilci kongrenin ardından yaptığı açıklamada, dijital nesnelerin gereğinden fazla kullanılması halinde 'dijital obezite'ye neden olduğuna dikkat çekti ve "Dijital obez olan insanlar yerinden kalkamaz, diğer insanlarla iletişim kuramaz ve düşünce üretemez" diye konuştu.
Aydın Milli Eğitim Müdürlüğü ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği iş birliğinde Kuşadası'ndaki bir otelde düzenlenen 1. Uluslararası Multidisipliner Dijital Bağımlılık Kongresi sona erdi. Sosyolog, psikolog, hukukçu, sağlıkçı ve eğitimcilerden oluşan 50 akademisyenin konuşmacı olarak katıldığı kongrenin üçüncü ve son gününde hazırlanan sonuç bildirgesi kamuoyuna açıklandı. Aydın Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz Çandıroğlu ile kongrenin düzenleme kurulu başkanı ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği (DİBAMDER) Başkanı Doç. Dr. Tuncay Dilci'nin açıkladığı sonuç bildirgesinde 'dijital diyet çağrısı yapıldı.
'DİJİTAL OBEZİTEYE KARŞI DİJİTAL DİYET'
Toplumun ilgi, sevgi ihtiyacının giderek kısırlaştığı bir yaşam biçimine gittiğini, bunun da ileride daha ciddi sıkıntılar yaratacağına dikkat çeken Doç. Dr. Tuncay Dilci, "Artık dijital diyet zamanı" dedi. Dilci, "Yaşamdaki koşturmalar nedeniyle insanlar birbirine zaman ayıramaz noktaya geldi. Evde aile içinde, komşu oturmalarında bile telefonlar ellerde gidiliyor. Kahvaltı masalarına telefonlar konuluyor. Aile içi ve sosyal etkileşim alanları gittikçe kısıtlandı. Herkes sanal dünyadaki arkadaşlıklar, görüşmeler, doyumlar peşinde koşturuyor. Yoğun bir yaşam biçimiyle, bilgi toplumunun bilişim ortamına uygun bir yaşam biçimini kazanmak, kazandırmak zorundayız. 'DİJİTAL NESNELER DİJİTAL OBEZİTEYE NEDEN OLUYOR'
Yemek yediğimizde sağlığımız bozulduğunda diyetisyene gidiyoruz. Başka bir sağlık sorunu yaşadığımızda ilaç alıyoruz. Dijital nesneleri gereğinden fazla kullanırsak dijital obeziteye neden olur. Dijital obez olan insanlar yerinden kalkamaz, diğer insanlarla iletişim kuramaz ve düşünce üretemez. Gerçek iletişim olmadığı için konuşma yetersizlikleri, agresif davranışlar ve yoksunluk hissi uyumsuzluk problemleri yaşar. Durum ve denge sorunu yaşayan bu bireyler toplumda artık psikopati eylemler sergilemeye başlar" diyerek aileler için profesyonel danışma birimlerinin kurulmasını önerdi.
DİJİTAL BAĞIMLILIK NEDENLERİ
Kendi alanında Türkiye'de düzenlenen ilk olma özelliği taşıyan kongrenin sonuç bildirgesinde, dijital bağımlılığın oluşma nedenleri, çözüm önerileri ve yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
"Kuşağın içinde bulunduğu tarihsel zaman etkisi: Teknolojinin içine doğdular. Teknolojik gelişmeler çok daha hızlı, dijital ortamın haz yaratan çekiciliği var.
Buna göre dijital bağımlılığın oluşma nedenleri, kuşağın içinde bulunduğu tarihsel zaman etkisi, psiko-sosyal nedenler, alışkanlık düzenleme, dürtü kontrolü, kimlik edinmede yeni boyutlar, hazzı erteleme, sosyal medyayı ve diğer dijital ortamları kendini daha kolay ifade etme aracı olarak görme, dijital ortamlarda sorumlu davranışlar sergileyememe, gerçek yaşam ve sanal yaşam dengesini kuramama, eğitimsel nedenler, dijital yetkinlikler kazandırma ve dijital bağımlılık konusunda uygun politika ve paradigma eksikliğinden kaynaklanan nedenler olarak belirlenmiştir."
'DİJİTAL DÜNYA REDDEDİLMEMELİ'
Bildirgede ayrıca "Dijital bağımlılık için çözüm önerileri doğru tanımlanmalı. Normal kullanıcı ve bağımlı kullanıcı arasındaki farklar ortaya konmalı. Dijital bağımlılıkla mücadele konusunda yapılacakların hangi paradigma ve politikalar doğrultusunda yapılması gerektiği ortaya konmalı. Bu politika ve paradigmalar, korku ve endişe oluşturmadan, dijital dünyayı reddetmeden, kültürel değerler ve normlardan uzaklaşmadan, dijital ortamlarda geçirilen zamanı normal sınıra çekmek için alternatif etkinlik ve yaşam alışkanlıkları, öğretmene ve ailelerin çocuk ve gençlere etkin mentörlüğüne dayalı, toplumsal farkındalık oluşturucu, disiplinler arası yaklaşımlarla belirlenmiş olmalı" denildi.
PSİKO-SOSYAL SORUNLARLA İLGİLİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Psiko-sosyal sorunlarla ilgili çözüm önerileri ise bildirgede şöyle sıralandı:
"Sanal dünyada etik ve sorumlu davranışlar kazandırılmalı. Baş etme becerileri geliştirici çalışmalar yapılmalı. Dijital olmayan ortamlarda kendini ifade etmeye fırsat verilmeli. Alışkanlık düzenleme, hazzı erteleme ve dürtülerini kontrol etme ile ilgili çalışmalar yapılmalı. Zaman yönetimi, özellikle ekran zamanını yönetme konusunda beceriler kazandırılmalı.Yeni kimlik oluşturma alanı olarak görülen dijital ortamlarda bireylerin yapması gerekenler ve karşılaştıkları sorunlar ile ilgili problem çözme ve karar verme becerilerine odaklanılmalı."
AİLELERE YÖNELİK ÇÖZEM ÖNERİLERİ
"Aile eğitimleri, teknoloji ve dijital ortamların kullanımı konusunda rol model olmalı, çocuklarına teknoloji kullanma konusunda mentörlük etmelidir" denilen bildirgede, "Dijital ebeveynlik becerileri kazandırılmalı. Ailelerin dijital bağımlılıkla ilgili doğru bilgi ve önerilere ulaşabileceği dijital platformlar oluşturulabilir. Aile ve yaşam alışkanlıkları ve yaşam kalitesi önlemede önemlidir. Geleneksel ebeveynlikte de geçerli olan tutarlı davranma, teknolojiyi ödül ceza olarak kullanmama, çocukla nitelikli zaman geçirme, etkin dinleme ve doğru iletişim kurma gibi ebeveyn yeterliliklerinin dijital bağımlılığı önlemede de geçerli olduğu unutulmamalı " ifadelerine yer verildi.
KAMU SPOTLARI HAZIRLANMALI
Bildirgede ayrıca toplumun eğitiminde dijital yetkinlikler ve dijital bağımlılık ile ilgili kamu spotları ile kamuoyu oluşturulabilir, popüler kültürün gölgesinde kalan kültürel değerler yeniden gündemleştirilerek dijital dünyaya alternatif yaşam alışkanlıkları toplum gündemine alınabileceği kaydedildi. Doğal yaşam özendirilerek ve alternatif ve geleneksel oyun mekanları oluşturularak özendirici alt yapı çalışmalarına önem verilmesi de bildirgede yer aldı.
FOTOĞRAFLI