Kalça Ve Diz Ağrılarına Kök Hücreli Çözüm
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2015 11:35
DR. FATİH KAHVECİOĞLU
Aydın Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Aydın Devlet Hastanesi’nde ağrı ve kireçlenmeler için PRP tedavisi uygulanmaya başlandı.
Aydın Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Fatih Kahvecioğlu, toplumdaki bireylerin yarısı hayatının bir döneminde kalça ve diz ağrısı çekmekte, gençlerde spor yaralanmaları, zorlama ve travmalar; ileri yaşlarda ise halk arasında eklem kireçlenmesi olarak bilinen osteoartrit eklem ağrılarına neden olduğunu belirtti. Ağrıların bazen kötü sonuçlara yol açtığının altını çizen Dr. Fatih Kahvecioğlu,“Kalça ve diz ağrılarının yarısı ağrı kesiciler, istirahat gibi geleneksel yöntemlerle tedavi edilebilmekteyken, inatçı ağrılar uzun dönemde hastada yürüme güçlüğü ve hareketsizliğe yol açmaktadır. Hareketsizlik sonucu kilo alan, kasları kuvvetsizleşen hastalar, diz ve kalçalarına binen yükün artmasıyla daha da ağrı çekmektedirler. Bu kısır döngü kalp ve damar hastalıklarına davetiye çıkarmakta, ölümcül sonuçlara neden olmaktadır. Genç hastalarda görülen menüsküs zedelenmesi ya da bağ yırtıklarında, geleneksel tedavi yöntemleri ile hasta ancak haftalar içinde iyileşmekte ya da hastanın ameliyat olması gerekmektedir. Haftalar boyunca diz ya da kalçası üzerine basamayan hasta çalışamamakta, maddi ve manevi kayba uğramaktadır” dedi.
“HASTA KENDİ KANIYLA TEDAVİ EDİLMEKTE”
Fizik Tedavi, ilaç tedavisi ve istirahatten fayda görmeyen kalça ve diz ağrılı hastalara Aydın Devlet Hastanesi Fizik Tedavi kliniğinde halk arasında “kök hücre” tedavisi olarak bilinen PRP-trombositten zengin plazma tedavisi uygulanmaya başlandığını belirten Dr. Kahvecioğlu, “Ön koldan alınan toplar damar kandan özel yöntemlerle elde edilen PRP, kalça ve diz eklemlerine enjekte edilmekte. Bu yöntemle hasar gören kıkırdak, menisküs ve bağ yapılarının vücudun kendi tamir mekanizmalarını harekete geçirerek tedavi edilebilmekte. Hastanın kendi kanı dışında ilaç kullanılmayan PRP yöntemi ile her yaştan hastanın tedavisi başarıyla gerçekleştirilmekte. Geleneksel tedavi yöntemlerinden farklı olarak PRP ile hastalar kısa süre içinde ağrılarından kurtulmakta, çalışma hayatına dönmektedirler. Geçmiş dönemlerde yalnızca ameliyat ile iyileşen kalça ve diz kireçlenmeleri artık birkaç seans PRP uygulaması ile yürüyebilmekte, ameliyatsız sağlıklarına kavuşmaktadırlar. PRP tedavisinin bir diğer avantajı ise ilaç içermediğinden dolayı kalp, karaciğer ve böbrek hastalığı olanlarda da uygulanabilmesidir” şeklinde konuştu.
Aydın Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Fatih Kahvecioğlu, toplumdaki bireylerin yarısı hayatının bir döneminde kalça ve diz ağrısı çekmekte, gençlerde spor yaralanmaları, zorlama ve travmalar; ileri yaşlarda ise halk arasında eklem kireçlenmesi olarak bilinen osteoartrit eklem ağrılarına neden olduğunu belirtti. Ağrıların bazen kötü sonuçlara yol açtığının altını çizen Dr. Fatih Kahvecioğlu,“Kalça ve diz ağrılarının yarısı ağrı kesiciler, istirahat gibi geleneksel yöntemlerle tedavi edilebilmekteyken, inatçı ağrılar uzun dönemde hastada yürüme güçlüğü ve hareketsizliğe yol açmaktadır. Hareketsizlik sonucu kilo alan, kasları kuvvetsizleşen hastalar, diz ve kalçalarına binen yükün artmasıyla daha da ağrı çekmektedirler. Bu kısır döngü kalp ve damar hastalıklarına davetiye çıkarmakta, ölümcül sonuçlara neden olmaktadır. Genç hastalarda görülen menüsküs zedelenmesi ya da bağ yırtıklarında, geleneksel tedavi yöntemleri ile hasta ancak haftalar içinde iyileşmekte ya da hastanın ameliyat olması gerekmektedir. Haftalar boyunca diz ya da kalçası üzerine basamayan hasta çalışamamakta, maddi ve manevi kayba uğramaktadır” dedi.
“HASTA KENDİ KANIYLA TEDAVİ EDİLMEKTE”
Fizik Tedavi, ilaç tedavisi ve istirahatten fayda görmeyen kalça ve diz ağrılı hastalara Aydın Devlet Hastanesi Fizik Tedavi kliniğinde halk arasında “kök hücre” tedavisi olarak bilinen PRP-trombositten zengin plazma tedavisi uygulanmaya başlandığını belirten Dr. Kahvecioğlu, “Ön koldan alınan toplar damar kandan özel yöntemlerle elde edilen PRP, kalça ve diz eklemlerine enjekte edilmekte. Bu yöntemle hasar gören kıkırdak, menisküs ve bağ yapılarının vücudun kendi tamir mekanizmalarını harekete geçirerek tedavi edilebilmekte. Hastanın kendi kanı dışında ilaç kullanılmayan PRP yöntemi ile her yaştan hastanın tedavisi başarıyla gerçekleştirilmekte. Geleneksel tedavi yöntemlerinden farklı olarak PRP ile hastalar kısa süre içinde ağrılarından kurtulmakta, çalışma hayatına dönmektedirler. Geçmiş dönemlerde yalnızca ameliyat ile iyileşen kalça ve diz kireçlenmeleri artık birkaç seans PRP uygulaması ile yürüyebilmekte, ameliyatsız sağlıklarına kavuşmaktadırlar. PRP tedavisinin bir diğer avantajı ise ilaç içermediğinden dolayı kalp, karaciğer ve böbrek hastalığı olanlarda da uygulanabilmesidir” şeklinde konuştu.