Güncelleme Tarihi:
Burhan CEYHAN/AYDIN, (DHA) - AYDIN'ın Efeler ilçesine bağlı kırsal Kızılcaköy Mahallesi'nde kurulmak istenilen jeotermal santral, köylüler tarafından protesto edildi. Aydın- İzmir yoluna kadar ellerinde dövizlerle yürüyen Kızılcaköylüler, mahallerine jeotermal santral yapılmasından vazgeçilene kadar eylemlerini sürdürmekte kararlı olduklarını söyledi.
Aydın'da hızla artan jeotermal santrallerden doğaya salınan sıvı ve gazların, ilin havasını, suyunu ve toprağını kirlettiğini ileri süren Kızılcaköy sakinleri, mahallelerine kurulmak istenilen jeotermal santrale karşı olduklarını dile getirdi. Şirket yetkililerini mahallerine sokmamak için bir süre önce çadır nöbetine başlayan köylüler, eylemlerini sürdürüyor. Yaklaşık 200 köylü, bu kez kadınlara ait traktörün arkasından ellerinde taşıdıkları 'İncirime, zeytinime dokunma', 'Topraklarını satma', 'Suyumu kirletme', 'Bu topraklar bizimdir, bizim kalacak', 'Kanser olmak istemiyorum', 'Ağaç yoksa hayat yoktur', 'Topraklarını satma, geleceğini kirletme', 'Bırakın dağımdan yağ, ovamdan bal aksın' yazılı dövizlerle Aydın- İzmir yoluna kadar yürüdü.
Burada açıklama yapan eylemcilerden Leyla Çiyanşen, mahalledeki birkaç kişinin arazisinin şirket yetkililerince yüksek paralarla satın alındığını öne sürüp, "'20 günden beri jeotermal tesisi gelmesin, diye bekçilik yapıyoruz. Kurduğumuz çadırda her gün gece saat 01.00'a kadar bekliyoruz. Jeotermalcileri köyümüzde istemiyoruz, bu nedenle nöbetimizi sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanı'mızdan da yardım istiyoruz. Bizim mahallemizi kucaklasın. Bizim gidecek başka bir yerimiz yok. Biz İncirliova ile Efeler arasında çok zengin toprakları olan insanlar değiliz. 2 dönüm ile 30 dönüm arasında arazilerimiz var. Köylü, bamya ve börülce ekerek, emekli maaşını alarak çocuklarını okutmaya çalışıyor. Biz oksijen istiyoruz ve temiz havada yaşamak istiyoruz" dedi.
'ÇOCUKLARIM İÇİN KENDİMİ FEDA EDECEĞİM'
Köylülerden Hatice Bortaş (86), kaybedecek bir şeyinin olmadığını belirterek, "Jeotermal şirketi yetkilileri, bizden habersiz gelip, tarlamızı ölçüp, gitmişler. Mahallemde jeotermal santral kurulmasına engel olmak için o insanların önüne için yatacağım. 86 yaşındayım, yaşayacağım kadar yaşadım. Çocuklarımızı zehirletmemek için kendimi feda edeceğim. Çocuklarımın hepsi başka yerlerde yaşıyorlar. Ayda yılda bir gelip, burada eğleniyor, dinleniyor ve temiz hava alıyorlar. Bu nedenle buranın doğasının yok edilmek istenmesine göz yummayacağım" diye konuştu.
Köylülerden Süleyman Aşkın da 'kahraman' olarak nitelediği Kızılcaköylülerin sadece kendi hakları için değil; civarda yaşayan 500 bin kişinin hakkını korumak için mücadele ettiğini söyledi.
Köylülerden Davut Türker de TÜBİTAK ile çevrecilerin yaptığı inceleme ve araştırmaların sonuçlarını okuyarak, jeotermalin faydalarını ve zararlarını öğrendiklerini belirtip, "Bu öğrendiklerimizden de kendi çıkarımımızı yaparak, jeotermale 'hayır' diyoruz" dedi.
FOTOĞRAFLI