Jeotermal Tartışmaları’na Erdem De Katıldı

Aydın’da bir süredir devam eden jeotermal tartışmalarına AK Parti 23. ve 24. Dönem Aydın Milletvekili Mehmet erdem de katıldı. İsim vermeden ‘Kanser oluyoruz’ diye açıklama yapan Aydın Tabip Odası yönetimine cevap veren Mehmet Erdem, “Bu yasa çıkmadan önce Denizli Sarayköy ile Buharkent arasında bulunan eski teknoloji santralin jeotermal sıcak suyu 40 yıldır Büyük Menderes Nehri’ne akıtılmaktaydı.’Kanser oluyoruz’ diye ucuz siyaset yapanlar 40 yıldır aklınız neredeydi? Şimdi en azından bir jeotermal kanunu var ve reenjeksiyon mecburiyeti getirildi” dedi.
“JEOTERMAL ENERJİ ÜZERİNDEN SİYASET ÜRETİLMESİNE KARŞIYIZ”
AK Parti’den 23. ve 24. Dönemde Aydın Milletvekili seçilen ve 7 Haziran seçimlerinde aday gösterilmemesine rağmen partinin tüm etkinliklerini takip edip parti çalışmalarına da ara vermeyen eski milletvekili Mehmet Erdem, gerek CHP’li Vekil Metin Lütfi Baydar gerekse Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın’ın açıklamalarının ardından yaptığı açıklamada “2007 yılına kadar ülkemizde jeotermal, rüzgar, güneş ve diğer enerji çeşitlerinden yeterince istifade edilemiyordu. 2007 yılında TBMM’de iki adet kanun çıkarıldı.’Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası’ ve ’Jeotermal Enerji Yasası’...
Bu yasaların çıkarılmasından sonra ülkemizde RES’ler (Rüzgar Enerjisi Santrali), JES’ ler (Jeotermal Enerji Santrali) ve GES’ler Türkiye’nin her yerinde hızla kurulmaya başlandı.Yerli enerjiden elektrik üretimi AK Parti döneminde böylece hızla artmaya başladı. Jeotermal enerji tüm dünyada temiz enerji olarak bilinir ve kullanılır. Ancak; jeotermal enerji kullanımında yeraltından çıkarılan sıcak su ve buharın çevreye zarar vermesi önlenmesi için tedbirler alınması gerekir.
Bu da kanunla düzenlenmiştir. Kanunda reenjeksiyon (sıcak suyun yeraltına tekrar basılması) mecburiyeti var. Reenjeksiyon yapmayan firma suç işlemektedir. Jeotermal Enerji’yi kurallarına uygun kullanmayanlarla elbette mücadele edilmelidir. Fakat Jeotermal Enerji üzerinden siyaset üretilmesine de karşıyız” dedi.
Son yıllarda küresel iklim değişikliği nedeniyle Aydın’da yaz yağışlarının ve havadaki nem oranının artmasının söz konusu olduğunu bu sebeple de incirin kalitesinde düşme olduğunu belirten Erdem, “İncir kalitesindeki bozukluk tamamen jeotermal santrallere bağlanmak isteniyor. Ve bunun üzerinden AK Parti Hükümeti’ni yıpratma siyaseti güdülmektedir. İncir, zeytin, pamuk hepimiz için çok kıymetlidir. Bunları korumak için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Ancak; ucuz politika anlayışına jeotermal enerjiyi kurban etmeyelim. Jeotermal Enerji Santral işletmeleri kanuna aykırı hareket ediyorlarsa cezaları verilmelidir. Cezalar yetersiz ise artırılmalıdır. Biz de bunun takipçisi olmaya hazırız. Ama elinde bilimsel bir rapor olamadan ’Kanser oluyoruz’ diye açıklama yapmak ucuz ve sorumsuz siyasettir” ifadelerine yer verdi.
“KANSER OLUYORUZ DİYENLER 40 YILDIR NEREDEYDİ?”
Açıklamasına “Kimse ucuz siyaset yapmaya yeltenmesin” diye devam eden Erdem şöyle devam etti: “ 2007’de çıkarılan jeotermal yasası ile jeotermal enerji yasal dayanak kazanmıştır. Yasaya konan reenjeksiyon mecburiyeti ile çevreye verilecek zarar önlenmiştir. Bu yasa çıkmadan önce Denizli Sarayköy ile Buharkent arasında bulunan eski teknoloji santralin jeotermal sıcak suyu 40 yıldır Büyük Menderes Nehri’ne akıtılmaktaydı.’Kanser oluyoruz’ diye ucuz siyaset yapanlar 40 yıldır aklınız neredeydi? Şimdi en azından bir jeotermal kanunu var ve reenjeksiyon mecburiyeti getirildi. Jeotermal Enerji Santralleri eğer eski teknoloji sebebiyle havaya buhar salınımı yapıyorlarsa ve bilimsel raporlarla bunun zararı tespit edilirse bunu önlemek için mücadeleyi hep beraber yaparız. Yine jeotermal suyu reenjeksiyon yapmayan işletmeler varsa aynı şekilde mücadeleye hazırız. Cezaların artırılması gerekiyorsa bunu da gerçekleştirmek için takipçisi olmaya hazırız. Aydın ve topraklar hepimizin; bu toprakları korumak hepimizin elbette görevidir. Ama hiç kimse de ucuz siyaset yapmaya yeltenmesin...”