Güncelleme Tarihi:
Latif SANSÜR/KUŞADASI (Aydın), (DHA)- AYDIN ile Muğla illerinin sınırlarını oluşturan Antik Dönem'deki adı 'Latmos' olan Beşparmak Dağı'nda, yüzyıllar öncesinin çit evlerini yapan son ustalardan Hüseyin Karakaya, EKODOSD'un konuğu oldu. Karakaya, çit ev yapımını anlattı.
Aydın ile Muğla illerinin sınırlarını oluşturan Latmos Dağı eteklerindeki yok olmaya başlayan çit evlerini yapan son ustalardan Hüseyin Karakaya, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği'nin (EKODOSD) misafiri olup, söyleşiye katıldı. Çit evlerin 1980'li yıllara kadar yoğun olarak kullanıldığını söyleyen Karakaya yanında getirdiği malzemelerle, minyatür çit ev yaptı. Hayıt dalından yapılan duvarları, 'keren' denilen yapışkan çamurla sıvanan evlerin üstünün sazlarla örtüldüğü söyleyen Karakaya, Latmos'un bu ev kültürünü gelecek kuşaklara bırakmak istediğini kaydetti.
BABASINDAN ÖĞRENMİŞ
Mesleğin sırlarını bölgenin en iyi çit ev ustalarından biri olan babasından öğrendiğini söyleyen Latmos Dağları'nın Ceritler mezrasında yaşayan Karakaya, "Günümüzde çit ev yaptıran olmadığından ne yazık ki bu sanatı sürdürmekte zorlanıyorum. Bu kültürün yok olmasına da üzülüyorum" dedi. Karakaya, çit evle ilgili anılarını, baba mesleğinin inceliklerini, bu evlerde yaşamanın kolaylığını, yaz-kış dönemlerindeki rahatlığını, evlerin depreme olan dayanıklılığını anlattı.
Çit ev kültürünün yaşatılması için son ustalardan Karakaya'yı davet ettiklerini söyleyen EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü de Antik Dönem'in insanlarının doğayı tahrip ederek değil doğanın coğrafik yapısından yararlanarak yaşam alanlarını yarattıklarını belirtti. Sürücü, "Bölgenin Türk hakimiyetine geçmesiyle birlikte, Antik Dönem'den farklı olarak yaşam alanları da değişmiş. Yörük göçerlerin çok olduğu dönemlerde kıl çadırlar ve hayıt bitkisinden yapılan çit evler kullanılmıştır.1980'li yıllara kadar yoğun bir şekilde kullanılan çit evler, fazla maliyet getirmediğinden, iklim koşullarına uygunluğu ve kullanım açısından kolay olması nedeniyle Yörükler tarafından tercih edilen yapılar olmuş. Latmos'un kırsalında yaşayan yaşı 50'nin üzerindeki pek çok insan bu evlerde doğmuş, sevinçli ve hüzünlü yaşamları bu evlerde geçmiş" dedi.
HAMMADDESİ HAYIT BİTKİSİ
EKODOSD Başkanı Sürücü, çit evin iskeletini oluşturan kalın ağaç aksamların hem sert hem sağlam olması nedeniyle budama zamanında pinar ve delice dallarından seçildiğini, çit ev tamamen örüldükten sonra, iç bölümü Latmos'un birçok yerinde bulunan yöre halkı tarafından 'keren' adı verilen sakız toprakla sıvanıp, daha sonra beyaz kireçle badana yapıldığını anlattı. Sürücü, "Latmos'ta yeni yolların açılmasıyla birlikte kırsaldaki insanın yerleşik düzene geçmesi sonucu, çit evlerin yerini Karpuzlu'nun Tekeler köyündeki taş ustalarının yaptığı otantik taş evler almaya başladı. Modernleşme tutkusu gelenekselin önüne geçerek taş evlerin üzerine beton sıvalar yapıldı. Taş malzeme yerine tuğla ve betona dönüldü" diyerek, iyi kullanıldığında 35- 40 yıl dayanan çit evlerin modernleşme ile yok olmaya başladığını kaydetti.
TURİSTİK TESİSLERE ÇİT EV
Latmos'un korunması için insanlarının korunması gerektiğini söyleyen Sürücü, "Gençlere bu kültürün öğretilmesi ve kültürün yaşatılması gerekiyor. Hüseyin Karakaya, bahçesine, turistik tesislerine çit ev yaptırmak isteyenlere yardımcı olabileceğini ve kendinden sonra da bu kültürün yaşaması için gençleri bu konuda eğiteceğini söyledi. Bu kültürün sürdürülebilir olması için de hem büyük boyutta hem de minyatür çit evler yaparak bunları turistik eşya olarak değerlendirmek istediğini belirtti. EKODOSD üyelerinden ikisi kendi bahçelerinde çit ev yapılması için sipariş verdi. Birçok üye de minyatür çit evlerden alacaklarına söz verdi" diyerek, herkesi desteğe çağırdı.
FOTOĞRAFLI