Aydın Türk Ocağı’ndan ‘Ermeni Meselesi’ Paneli

Güncelleme Tarihi:

Aydın Türk Ocağı’ndan ‘Ermeni Meselesi’ Paneli
Oluşturulma Tarihi: Nisan 29, 2015 09:24

AYDIN TÜRK OCAĞI’NDAN ‘ERMENİ MESELESİ’ PANELİ

Aydın Türk Ocağı ‘Ermeni Meselesi ’ adlı bir panel düzenledi. ADÜ öğretim üyelerinden Doç Dr. Dilçen İnce Erdoğan’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde geçmişten günümüze Ermeni Meselesi ile ilgili olarak katılımcılara bilgiler verildi.
Aydın Türk Ocağı, Aydın İl halk Kütüphanesi Toplantı Salonu’nda ‘Ermeni Meselesi’ konulu bir panel düzenlendi. Aydın Türk Ocağı başkanı Dr. Eyüp Doyuran başta olmak üzere panele Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilçen İnce Erdoğan, Türk Eğitim-Sen Aydın Şubesi Başkanı Rıdvan Naci Devli, Aydın İl halk Kütüphanesi Müdürü İhsan can, Aydın Ülkü Ocakları Başkanı Mustafa Karaca ve çok sayıda davetli katıldı. ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilçen İnce Erdoğan, ‘Terör ve Ermeniler’ konulu slaytı eşliğinde Türklerin Ermenilerle geçmişten günümüze kadar olan ilişkisini anlatarak Ermeni Soykırımı olmadığını ve bunun üzerinde bilinmeyenleri açıkladı.
“BİR FİLM DAHİ ÇEKEMEDİK”
Ermeni soykırımı konusunda ülke olarak pasif kalındığını vurgulayan Aydın Türk Ocağı Başkan ı Dr. Eyüp Doyuran, “Ülkemiz için son zamanlarda önemli bir gündem maddesi olan Ermeni Meselesi milletimizin bundan sonraki geleceği açısından önemli bir konudur. Öyle bir ciddi konu ki ama ülkemizde çok ilgi görmüş ve üzerine çok kafa yorulmuş bir mesele değildir. Ermeni soykırım tezlerini, doğrulayan yaklaşık 95 bin kaynak varken Türk tezlerini savunan kaynak sayısı ise yaklaşık 3 bin 500 civarında olduğunu görüyoruz. Ermeniler ilk tehcir filmini 1920 yılında çekmişler. Biz kendi tezlerimizi anlatan bir film dahi çekemedik. İnsanımızı bir suçluluk psikolojisi adı altında diz çöktürmeye çalışıyorlar. Tehcirin 100. yılında planlı bir şekilde çalışmalar yürütülüyor. Kendi tezlerimizi ancak kendimize anlatmakla kalıyoruz. Bu konuda biraz daha atak olmalıyız” dedi.
“BU GÜZEL ÜLKEYİ PARÇALAMAK VE YOK ETMEK İSTİYORLAR”
Milletimizin üzerine atılan ve hiçbir zaman için tutmayan bir leke atılmaya çalışıldığını kaydeden İhsan Can, “Bizi bize kırdırmak isteyenlere karşı birlik içinde olmamız gerekiyor. Her ülke gözünü Türkiye üzerine dikmiş durumda. Bu ülkelerin amacı bu güzel ülkeyi parçalamak ve yok etmek. Dinimizle, dilimizle, bayrağımızla hedef çok daha iyi ve güçlü bir Türkiye olmalıdır diye düşünüyorum” diye konuştu.
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİSİNİN BOZULMASINDA MİSYONERLER ETKİLİ OLDU"
Türklerin 600 yıl boyunca Ermenilerle dost içinde yaşadığını fakat emperyalist ülkeler tarafından bu dostluğun bozulduğunu kaydeden ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilçen İnce Erdoğan, “24 Nisan 1915 tarihinde devlet tarafından devletin egemenliğini tehdit eden komitecilerin yakalanması kararı alındı. 600 yıl dost içinde yaşayan Ermeniler ve Türkler arasında ilişkinin bozulmasında başta Amerika olmak üzere birçok devletin misyonerleri etkili olmuştur. Fransız İhtilali ve Ermeni kiliselerinin etnik ayrım yapan söylemleri Ermeni Meselesi’nin ortaya çıkmasında ana etkenler arasında yer alıyor. Ermenilerin emperyalist devletlerin etkisi altında kalarak bağımsız bir Ermeni devleti kurma eğilimi içine girmişlerdir. Kendi kendilerini yönetme arzusu içine giren Ermeniler ülke içinde huzursuzluk oluşturmaya başlayarak çeteleşmeye başladılar. Bu anlamda büyük Ermenistan’ı kurmak için birtakım örgütler kurdular. Bu örgütler Erzurum ve Van gibi illerde etkili oldu. Ermeniler kayıtlara göre 46 isyan çıkarmışlar ve büyük bir ölçüde Müslümanları öldürmüşlerdir. Çünkü o zamanları doğu illerinde Ermeni nüfusu kayıtlara yüzde 33 gibi oranlara tabi geliyor. Bu da Ermeni nüfusunun ülke içinde ne kadar fazla olduğunu gösteriyor. İşte bu sebeplerden dolayı 27 Mayıs 1915 yılında Dahiliye Nazırı Talat Paşa tarafından çıkarılan sevk ve isyan politikası başlatılıyor. Ülke içinde karışıklığında neden olan 1,5 milyon Ermeni ülke dışına göç ettirilmiştir. Bu yüzden günümüze kadar gelen bir nefret devam etmiş gelmiştir. 1920-1965 yılları arasında Ermeni terörü dünyaya yayılma noktasına gelmiş ve Ermeniler dünyanın her yerine dağılmışlardır. Ermeni soykırımı diye bir şey yokken bu tarihler arasında Ermeni soykırımı diye kavramlar ortaya atılarak haklarını arama noktalarına gelmeye başlamışlardır” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından panel soru cevap kısmıyla devam etti. Aydın Halk Kütüphanesi Müdürü İhsan Can konuşmacı olarak katılan ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilçen İnce Erdoğan’a çiçek ve teşekkür belgesi takdim etti. Erdoğan da yazmış olduğu ‘Anlamak İçin Anlatmak Ermeni Sorunu” adlı kitabını Aydın Türk Ocağı Başkanı Doyuran’a ve Aydın İl Halk Kütüphanesi Müdürü İhsan Can’a hediye etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!