Aydın Türk Ocağı’ndan “Ermeni Meselesi” Konferansı
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2015 07:31
AYDIN TÜRK OCAĞI TARAFINDAN ‘ERMENİ MESELESİ’ KONULU KONFERANS GERÇEKLEŞTİRDİ.
Aydın Türk Ocağı tarafından ‘Ermeni Meselesi’ konulu konferans gerçekleştirdi.
Konferansa diplomat, maliyeci, 21. ve 23. dönem milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu, konuşmacı olarak katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Türk Ocağı Başkanı Dr. Eyüp Doyuran, Ermeni meselesinin geçmişi hakkında bilgiler verdi.
Konferansta konuşan Ertuğrul Kumcuoğlu, “1915 yılı iki sebepten dolayı önemlidir; Çanakkale ve Ermeni tehciri. Ermeni meselesi ilk defa 1973 yılında Türkiye’nin gündemine düştü. Ermeniler ABD’ de Los Angeles’te Türk diplomatlarını şehit ettiler. Balkan Savaşlarını, Çanakkale’yi, Kafkas Cephesi’ni, Suriye Cephesi’ni, Milli Mücadeleyi yaşayan nesiller, cumhuriyet kurulduktan sonra yıllarca yaşadıkları travmalar nedeni ile yaşanan olayları unutmak istemişlerdir. Hatıralarını anlatmaktan çekinmişlerdir. Sevr antlaşmasından önce Paris’te konferans toplanır. Burada aylarca süren görüşmelerde Ermenistan devletinin kurulması vurgulanır. Çünkü batılılara göre ermeni gönüllüleri, batılıların hesabına çalışmışlardır. Örneğin Suriye Cephesi’nde Fransız ordusunun yarıdan fazlası ermenidir. Ortadoğu’da İngilizlerin hesabına çalışmışlardır. Kafkaslarda Rus ordusunda 150 bin Ermeni Osmanlıya karşı savaşmıştır. Doğuda Rusların boşattıkları alanlar Ermeni çetelerince doldurulmuştur. Ermeniler, geçen yüzyıl içinde kendi tezlerine destek vermeyen kişi ve kişilerin eserlerini ortadan kaldırmışlardır. Kütüphanelerden kendilerinin aleyhindeki kitapları çalmışlar yok etmişlerdir. 1. Dünya Savaşı’nın sonunda İstanbul’un İngilizlerce işgalinden sonra, İttihat Terakki’nin ileri gelenlerin Malta’ya sürülür. Aslında onlar, Ermeni tehciri nedeniyle yargılanmak üzere Malta’ya sürgün edilmişlerdir. İngilizler, İngiltere Kraliyet Başsavcısını görevlendirilir, ancak başsavcının hazırladığı raporda, İttihat Terakki Partisinin ileri gelenlerinin Ermeni tehcirinde bir etkisi ve sorumluluklarının olmadığını belirtilir. Ermeniler, bugün konuyu sadece 1915 ermeni tehciriden çıkartıp, 1915-1923 dönemine yaymaya çalışmaktadırlar. Burada işin içine Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk’ü de sokmak niyeti vardır. 1919 yılındaki Paris Konferansında Ermeniler, Adana-Mersin’e kadar uzanan Kars, Ağrı, Ardahan’ı içeren bölgeyi istemişlerdir. İstanbul’un işgali sırasında, işgal ordusunun Fransız komutanı, Alman komutan Limon Van Senders’in Ermeni tehciri emrini veren kişi olarak yargılanmasını istemiştir. Ermeni diyasporasının arkasında kilise vardır. Kendi hallerine bırakılırsa Ermenilerin milli duygularını kaybedeceği, bunun sonunda kilisenin cemaat kaybedeceği endişesi ve korkusu ile Ermeni kilisesi, Ermeni meselesinin esas lokomotifidir” diye konuştu.
Konferansa diplomat, maliyeci, 21. ve 23. dönem milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu, konuşmacı olarak katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Türk Ocağı Başkanı Dr. Eyüp Doyuran, Ermeni meselesinin geçmişi hakkında bilgiler verdi.
Konferansta konuşan Ertuğrul Kumcuoğlu, “1915 yılı iki sebepten dolayı önemlidir; Çanakkale ve Ermeni tehciri. Ermeni meselesi ilk defa 1973 yılında Türkiye’nin gündemine düştü. Ermeniler ABD’ de Los Angeles’te Türk diplomatlarını şehit ettiler. Balkan Savaşlarını, Çanakkale’yi, Kafkas Cephesi’ni, Suriye Cephesi’ni, Milli Mücadeleyi yaşayan nesiller, cumhuriyet kurulduktan sonra yıllarca yaşadıkları travmalar nedeni ile yaşanan olayları unutmak istemişlerdir. Hatıralarını anlatmaktan çekinmişlerdir. Sevr antlaşmasından önce Paris’te konferans toplanır. Burada aylarca süren görüşmelerde Ermenistan devletinin kurulması vurgulanır. Çünkü batılılara göre ermeni gönüllüleri, batılıların hesabına çalışmışlardır. Örneğin Suriye Cephesi’nde Fransız ordusunun yarıdan fazlası ermenidir. Ortadoğu’da İngilizlerin hesabına çalışmışlardır. Kafkaslarda Rus ordusunda 150 bin Ermeni Osmanlıya karşı savaşmıştır. Doğuda Rusların boşattıkları alanlar Ermeni çetelerince doldurulmuştur. Ermeniler, geçen yüzyıl içinde kendi tezlerine destek vermeyen kişi ve kişilerin eserlerini ortadan kaldırmışlardır. Kütüphanelerden kendilerinin aleyhindeki kitapları çalmışlar yok etmişlerdir. 1. Dünya Savaşı’nın sonunda İstanbul’un İngilizlerce işgalinden sonra, İttihat Terakki’nin ileri gelenlerin Malta’ya sürülür. Aslında onlar, Ermeni tehciri nedeniyle yargılanmak üzere Malta’ya sürgün edilmişlerdir. İngilizler, İngiltere Kraliyet Başsavcısını görevlendirilir, ancak başsavcının hazırladığı raporda, İttihat Terakki Partisinin ileri gelenlerinin Ermeni tehcirinde bir etkisi ve sorumluluklarının olmadığını belirtilir. Ermeniler, bugün konuyu sadece 1915 ermeni tehciriden çıkartıp, 1915-1923 dönemine yaymaya çalışmaktadırlar. Burada işin içine Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk’ü de sokmak niyeti vardır. 1919 yılındaki Paris Konferansında Ermeniler, Adana-Mersin’e kadar uzanan Kars, Ağrı, Ardahan’ı içeren bölgeyi istemişlerdir. İstanbul’un işgali sırasında, işgal ordusunun Fransız komutanı, Alman komutan Limon Van Senders’in Ermeni tehciri emrini veren kişi olarak yargılanmasını istemiştir. Ermeni diyasporasının arkasında kilise vardır. Kendi hallerine bırakılırsa Ermenilerin milli duygularını kaybedeceği, bunun sonunda kilisenin cemaat kaybedeceği endişesi ve korkusu ile Ermeni kilisesi, Ermeni meselesinin esas lokomotifidir” diye konuştu.