Aydın Tabip Odası Kanser Ve Çevre Kirliğine Dikkat Çekti

Güncelleme Tarihi:

Aydın Tabip Odası Kanser Ve Çevre Kirliğine Dikkat Çekti
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2015 09:58

BAŞKAN METİN AYDIN

Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Aydın, düzenlediği basın toplantısı ile Aydın’da kanser ve çevre kirliliği artışının devam ettiğini belirterek Aydın’daki jeotermal enerji kullanımına bağlı kanser vakalarında artış olduğunu ileri sürdü.
Aydın “Şu anda Türkiye’de her yıl 175 bin kanser vakası olurken bu sayı 2023 yılında 300 bin olacak.Aydın’da birinci derece çevre problemi "su",ikinci derece "hava",üçüncü derece "toprak kirliliğidir".Aydın’da en önemli su kirliliği ise Menderes nehir kirliliğidir” diyerek reenjekte edilmeyen jeotermal kaynaklara dikkat çekti.
Menderes nehrinin bugün taşıdığı fiziksel ve kimyasal kirlilik nedeni ile kullanılamaz hale gelmesi bir yana, Aydın’da tarımsal faaliyetlerin ve doğal yaşamın devamı için ciddi tehdit oluşturur hale geldiğini ifade eden Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, “Aydında nüfus başı ölümlerin en fazla olduğu yerleşimler Menderes nehrine en yakın olan yerlerdir. 2010-2013 dönemi Yenipazar’da 96 kişiden biri,Didim’de ise 244 kişiden biri ölmüştür. Bugün Menderes nehrindeki kirlilik tarımsal sulamaya izin vermeyecek bir düzey olan 4’cü seviyeyi çoktan aşmıştır. Pek çok toksik ve kanserojen madde içeren Menderes suyunun tarımda kullanılması ve bu su ile sulanan sebze ve meyveleri insanların uzun süre tüketmesi sonucu, insanların kanser olma olasılığı artmaktadır” diyerek Aydın ovasında bor’un tehlike saçmaya başladığını söyledi.
“SEBEBİ JEOTERMAL SANTRALLER”
Menderes nehri ve ovasında yüksek oranda bulunan borla karışık suyun topraklara bulaşmasının temel sebebinin jeotermak santraller olduğunu belirten Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, “Bugün itibari ile 160’dan fazla sayıya varan, yerin 2000-3000 metre derinliklerinden akışkan çıkaran jeotermal sondaj kuyularından yer altı sularına bor bulaşmaktadır. Buharkent’ten Ortaklar’a kadar uzanan hatta şu anda Türkiye’de üretimde olan toplam jeotermal santrallerin yüzde 70’i vardır ve gelecekte Türkiye’de yapılması düşünülen santrallerin yüzde 50’si bu topraklarda yapılacaktır. Bu yoğunluktaki Jeotermal santralleri içinde Bor,Arsenik,Kurşun,Kadmiyum dahil pek çok ağır metali içeren akışkanları reenjekte etmeden Menderes nehrine akıtmakta,içinde karbondioksit,hidrojen sülfür, azot,metan,amonyak,radon gibi pek çok gazı ayrıştırmadan havaya salarak asit nemliliği oluşturmakta ve Aydın’daki su,toprak,hava kirliliğine sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalarda Menderes nehir suyunda bor 75,arsenik 15,radon 25 kat normalden fazla bulunmuştur” dedi.
Yüksek dozdaki bor’un kansere neden olduğu ileri süren Tabip Odası başkanı Metin Aydın, “Aydın’da insanlar kansere Türkiye ortalamasından daha fazla yakalanmakta ve daha fazla ölmektedir. Nitekim Türkiye’de 2010-2013 dönemi kansere bağlı ölümler yüzde 18 artmışken Aydın’da yüzde 42 artmıştır. Sağlık Bakanlığı 2014 yılında Türkiye’de Kamu hastanelerine yatan kanser hasta sayılarını yayınladı. Bu verilere baktığımızda Türkiye’de yaşayan 747 kişiden biri Aydın’da ise 556 kişiden birinin kanser tanısı ile yatırıldığı görülmekte. Yani Aydın’da 2014 yılında kanser tanısı alanlar Türkiye ortalamasından en azından yüzde 35 daha fazladır. Enerji adına Aydın’daki insan yaşamının, tarımsal ve doğal yaşamın yok sayılması kabul edilebilir değildir” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!