IHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2015 11:58
İSMAİL YİĞİT, BANGLADEŞ'TEKİ İDAMLARI SERT DİLLE ELEŞTİRDİ
Memur-Sen Aydın İl Temsilcisi İsmail Yiğit, Bangladeş’te devam eden idamların durdurulmasına yönelik basın açıklaması yaptı.
Açıklamasında haksız yere müslümanların idam edildiğini belirten Memur-Sen Aydın İl Temsilcisi İsmail Yiğit; "Ümmetin birliğini, İslam dünyasının birlikteliğini savunan ve bu çerçevede yürüttüğü çalışmalar nedeniyle sürekli hedef alınan Cemaat-i İslami Partisi’ne yönelik devlet terörünü, adalet cinnetini ve bu yolla hem İslam’ı hem de Müslümanları hedef alan Bangladeş yönetimini kınıyoruz. Hukuk tanımaz, insan onuru bilmez yönetimin arkasında duran ve cesaretlendiren herkesçe malum ülkeleri Bangladeş’te yaşanan vahşetin suç ortağı olarak görüyor, onları da bu tavırlarından vazgeçmeye davet ediyoruz. 1971 yılında gerçekleşen ve bölünmeyle sonuçlanan savaş sırasında benimsediği birlik politikasıyla bölünmeye karşı çıkan Cemaat-i İslami Partisi liderleri, zalim Bangladeş yönetimi tarafından intikam hırsıyla ve yok etme hedefiyle idam ediliyor. Aralık 2013’te Abdülkadir Molla, Nisan 2015’te Muhammed Kamaruzaman daha önce Bangladeş’in dikta rejimi tarafından idam edilmişti. Cemaat-i İslami Partisi Lideri Ghulam Azam ise hukuksuz bir şekilde ömür boyu hapse mahkum edilmesine dayanamayarak 92 yaşında hapishanede Hakk’a yürümüştü. Bangladeş rejimi Cemaat-i İslami’nin geri kalan liderlerini idam sehpasına göndermeye hazırlanıyor" dedi.
BANGLADEŞ’TE İDAMLAR DURSUN, ZULÜM SON BULSUN
Bangladeş’te müslümanlara yapılan işkence ve idamların son bulması gerektiğini belirten Yiğit; "Şeyh Hasina diktası hukuksuz, temelsiz ve uyduruk bir mahkeme ile tek suçu 1971’de Pakistan’ın bölünmesine karşı çıkmak olan parti liderlerini idam sehpasına gönderiyor. Ne hazindir ki hem İslam dünyası hem de uluslar arası kamuoyu ise idamları seyretmekle kalıyor. Memur-Sen Konfederasyonu olarak Bangladeş’in dikta rejimine ve uluslar arası kamuoyuna sesleniyoruz: Tamamen siyasi bir mahkeme tarafından yargılanan ve Bangladeş ile Pakistan’ın geleceğini düşünmekten başka bir eylemi bulunmayan ancak “insanlık suçu işlemekle” itham edilen bu insanların darağacına gönderilmesi başlı başına bir insanlık suçudur ve buna derhal son verilmelidir. Bangladeş rejiminin ülkede “Batı odaklı” bir yaşam dikte etmesi ve tamamen bu nedenle İslami hassasiyetleri bulunan insanları yıldırmak için Müslümanların liderlerini katletmesi kabul edilemez. Kuşkusuz; Cemaat-i İslami Partisi’nin liderlerini idam sehpasına gönderilmesi ülkedeki Müslümanları hedeflenenin aksine birleştirecektir, bütünleştirecektir. Bu hukuksuz idamların Bangladeş’e, demokrasiye, hukuka, insan hak ve özgürlüklerine zarar vermenin ötesinde bir anlam taşımadığı çok açıktır. İslam coğrafyasında yaşanan insanlık dramlarının, haksızlık ve hukuksuzluklarının Batı’nın dikkatini çekmemesi şaşırtıcı değildir. Ancak şu bilinmelidir ki, göz yumulan bu dramlar, hukuksuzluklar, insanlık suçları bumerang gibi bir gün buna göz yumanları da vuracaktır. Memur-Sen ailesi olarak, Bangladeş’teki tiyatral Savaş Suçları Mahkemesi’nin verdiği idam kararlarını kınıyoruz. Bu kararların bir an önce durdurulmasını bekliyoruz. Bangladeş rejimini aklı selime davet ediyoruz. Bangladeş’in iç huzuruna zarar veren, ülkede ayrışmaya neden olacak olan idam kararlarını protesto ediyoruz. Bangladeş halkının yanında olduğumuzu buradan haykırıyoruz" şeklinde konuştu.
Memur-Sen Aydın Temsilcisi Yiğit, uluslar arası kamuoyuna, insan hakları örgütlerine ve Bangladeş rejimine bu hukuksuzluğa derhal son verilmesi çağrısında bulundu.