Güncelleme Tarihi:
MEDENİYETLER beşiği Antalya tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yaptı. En çok bilinen Likya uygarlığının yanı sıra Pamfilya, Pisidya, Milyas ve Dağlık Kilikya bölgelerinin de kesişim noktası olan Antalya, dünyanın en çok antik kente sahip şehri unvanını taşıyor. Antalya’nın zengin tarihsel dokusunu ziyaret edenler antik yerleşimlere ilişkin ilginç bilgilere de ulaşıyor. Turizm sezonunda ilk hareketlerin başladığı bahar aylarında turistlerin uğrak yeri haline gelen antik kentlerde, anıtsal lahitler büyük ilgi görüyor.
KALKAN BETİMLİ LAHİTLER
Antalya genel olarak iki farklı lahit tipine sahip. Bunlardan en bilineni, Likya lahitleri. Antik çağlardaki ahşap tahıl depolarının taşlara işlenmiş kopyası olan bu lahitler ilk görüşte özgün yapısıyla kendini belli ediyor. Bir diğer lahit tipi ise Pisidya lahitleri. Özellikle Pisidya’nın en önemli kenti Termessos’ta yoğun olarak bulunan bu lahitlerin en belirgin özelliği ise kenarlarında yer alan kalkan betimleri ve ‘tabula ansata’ denilen dikdörtgen biçimli yazıt plakası…
TERMESSOS’UN ÜNLÜ MEZARI
Termessos’taki ünlü kahraman anıtı olan Alketas Mezarı, kalkan betimli mezarların en tipik örneği. Arkeologlar, bu anıttaki kalkanın diğer silah kabartmalarıyla birlikte mezar sahibinin kahramanlığını ve savaşçılığını yüceltmek için kullanıldığını belirtiyor. Savaşçı bir halk olan Pisidyalıların mezarlarında kalkan betimini kullanmaları bu özelliklerini vurguluyor.
MEZARLARDAN OKUNAN TARİH
Tarih zengini Antalya’da antik kent ziyaretçilerine, bölgenin hangi uygarlığa ait olduğu bu bilgiler ışığında anlatılıyor. Birbiriyle sınırdaş olan Likya ve Pisidya’nın lahitleri aynı zamanda iki halkın karakteristiğini de yansıtıyor. Ağırlıklı olarak sahil şeridinde yerleşen Likyalılar denizcilik ve tarımda yoğunlaşırken, dağlık Pisidya halkları ise coğrafyanın zorlukları nedeniyle savaşçı bir topluluk olarak öne çıkıyor.