Güncelleme Tarihi:
Sayı değil, hepsinin bir ailesi vardı, sevdikleri, hayalleri vardı... İnsanın yazarken eli titriyor, gözündeki yaşı tutamıyor. Ama ne yapacağız? Her şeyi kadere bağlayıp, bir sonraki felaketi mi bekleyeceğiz?
Jeoloji mühendisleri, “Depremin yıktığı yerler birinci derece tarım alanlarıdır” diyor. Lütfen artık bilime kulak verelim. Yıllardır söylüyoruz, TARIM TOPRAKLARINI BETONA GÖMMEYELİM.
Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis’in Google Earth görüntülerine yıllar itibarıyla bakıldığında, yeşil tarlaların gri betona gömüldüğünü görüyorsunuz.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden, depremin vurduğu 10 ilin tarım alanları kaybına bakayım dedim. Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis illerini kapsayan bölgeye bakıldığında, 2017 yılında 38 milyon 535 bin 199 dekar tarım alanının 2021’e gelindiğinde 37 milyon 723 bin 755 dekara gerilediğini görüyoruz. Yani 5 yılda 10 ilde tarım alanı 811 bin 444 dekar kaybolmuş. 5 yılda 10 ilde, yaklaşık 114 bin futbol sahası tarım toprağı yok olmuş.
2. derece deprem bölgesi olan, batı ilçeleri 1. derece deprem bölgesinde yer alan Antalya’da durum farklı mı sanıyorsunuz? TÜİK verilerine göre, Antalya’da 2017 yılında 3 milyon 598 bin 414 dekar olan tarım alanı 5 yılda toplam 40 bin 449 dekar azaldı. Antalya’da 5 yılda yaklaşık 8 bin 89 dekar tarım alanı yok oldu. Antalya’nın tarım alanı kaybını 6 Şubat’ta, büyük deprem felaketinin olduğu gün Hürriyet Gazetesi Editörü Leyla Ataman Koyuncuoğlu’nun imzasıyla okumuştuk.
Jeoloji mühendislerinin yapısı nedeniyle tarım topraklarının yapılaşmaya açılmaması, en küçük depremde risk oluşturacağı uyarılarına artık kulak tıkamayalım.
Evet durum bu. Depremin üzerinden bir süre daha geçecek. Ölenler ölecek, kalanlar onların yasını tutacak. Peki yaşadıklarımızdan ders alacak mıyız? İnşallah alırız ama şimdiyle kadar almadığımız görülüyor.
KIRSALDAKİ DEPREMZEDE UNUTULMASIN
Depremde insanımızın yanı sıra hayvanlar da göçük altında kaldı. Özellikle şehirlerin kırsal bölgelerinden hayvanlar için yem, saman çağrısı, hatta su çağrısı geliyor. Buradan da yazmak istedim. Yardımsever insanımız çok, eminim havyanlar için yem, saman tedarikinde bulunup köylere ulaştıracak yardımsever insanlar da çıkacaktır.
Diğer yandan deprem bölgesindeki hayvanların sahiplerinin de yurdunda insanca yaşamaları için yaşam alanları bir an önce oluşturulmalı. Şehirde evi yıkılan, zarar gören bir yolunu bulup deprem bölgesini terk edebiliyor ama kırsalda yaşayan, hayvanı olan insan evini, hayvanını nasıl terk etsin?
Bu insanların yaşam koşullarının sağlanıp, yerlerinden yurtlarından edilmemesi için gerekli çalışmalar yapılmalı. Ekim dikim yapan, hayvancılıkla uğraşan kırsaldaki insanlar unutulmamalı, bölgeyi terk etmeden onlara sahip çıkılmalı.