YENİ OTELLER GEREKLİ Mİ?

Güncelleme Tarihi:

YENİ OTELLER GEREKLİ Mİ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2022 09:25

Turizme başladığım 1980’li yılların sonunda büyüklerimiz ‘Rodos’un yatak kapasitesi Türkiye’nin tamamından daha fazla’ derlerdi. Üzülmezdim desem yalan olur.

Haberin Devamı

Küçücük bir adanın Türkiye’nin tamamından fazla otele ve turiste sahip olmasını ne Antalya’ya ne güzelim ülkeme kondurabiliyordum.
Çamyuva, Beldibi arasında mekik dokuduğum o yıllarda artık neredeyse yeni yapılan her otele sevinir olmaya başlamıştım. Daha çok otel, daha çok turist demekti. Sağ olsun oteller de hiç geri kalmıyor, mantar gibi birbiri ardına bitiyorlardı. Turizmin genç yıldızı Antalya’nın nüfusu 375 bin, gelen turist sayısı 2,5 milyon civarındaydı o zamanlar.
Aradan 35 yıl geçti. Resim şimdi çok ama çok farklı. Antalya dünya turizminin en önemli, en güçlü 10 markasından biri haline geldi. Pandemiden beri de Akdeniz’in lideri.
Yaz döneminde günde 500 bin civarında turist, Antalya halkı ile birlikte yaşıyor, aynı havayı soluyor, aynı denize giriyor, aynı sokaklarda geziyor. Yılın yaklaşık 250 günü Antalya için bu yoğunlukta geçiyor. Yıl sonunda gelen turist sayısı ise Antalya nüfusunun en az dört katına ulaşıyor. Bu arada her gün yarım milyon misafiri ağırlayarak dünyanın en misafirperver şehri olmuş olabiliriz.
Haliyle bu kapasiteyi karşılayabilecek için konaklama imkânları gerekliydi. Bu zaten bu işin olmazsa olmazı. Ölçüyü kaçırmadan, doğayı rahatsız etmeden, kaliteli güzel tesislerle rakiplerin önüne geçip, o meşhur pastadan, o meşhur payı almak her zaman önemli bir hedefti.
Antalya bu konuda çok hızlı ilerledi ve Temmuz 2022 itibarıyla 2 bin 157 konaklama tesisi ile 672 bin 287 yatak kapasitesine ulaştı.
Bugün 640 kilometre sahili olan Antalya’da neredeyse her 300 metreye bir otel düşüyor.
Bu yabana atılacak bir kapasite değil. Dünya turizm piyasasındaki rekabete fazlasıyla da yeterli. Zaten rekabet sadece otel ve yatak kapasitesi ile yapılmıyor. Daha önemli olan sadece tesis sayısını daha da artırmak değil, bu tesisleri yaz & kış doldurabilmek. Burada eksik kalıyoruz.
Antalya, hele 5 yıldızlı otel konusunda dünyanın çok çok önüne geçti. 2017 yılının 5 yıldızlı otel sıralamasında Londra (75), Dubai (61), New York (59) Paris (56), Miami (46) otel ile ilk 5 i oluştururken, Antalya’daki 5 yıldızlı otel sayısı oraların 5 mislini geçmişti. Ve 5 yıldız furyası hâlâ devam ediyor.

Haberin Devamı


BEYAZ FİLLERE DÖNMEYELİM
Geçtiğimiz 35 yıl içinde hızla büyüyen Antalya turizmi, beraberinde yeni tesislerin yapılmasını da zorunlu kıldı. O zamanlar büyüyebilmenin şartı, talebe cevap verecek tesisler yaratmaktı. Bu yapıldı ve hatta daha da öteye gidilerek bu iş neredeyse otomatiğe bağlandı. Talep artıkça, otel sayısı arttı, otel artıkça talep artırılmaya çalışıldı. Bu, sürekli birbirini tetikleyen süreçte zaman zaman kontrol kayboldu ve neredeyse yer, gök otel oldu. Ölçü bir hayli kaçmıştı sanki. Ancak krizli dönemlerde tek tük bile turisti mumla aradığımız zor günlerde bunun farkına varabildik. Büyük maliyetli ve belki daha kredisi bile ödenmemiş o güzelim şaşalı yatırımlar birdenbire nasılda işe yaramaz beton yığınlarına dönüveriyorlardı. Hele hiçbir turistin gelmediği pandemi gibi krizli dönemlerde bölge büyük bir otel mezarlığından farksızdı.
Kültür Turizm Bakanlığı 21 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan duyurusu ile Antalya ili sınırlarındaki hazine arazilerinin otel yatırımına dönüşmesinin önünü açtı.
Buna göre Antalya Kemer Çamyuva’da bin yataklı 5 yıldızlı bir otel veya tatil köyü, Tekirova’da 500 yataklı bir otel, Göynük’te 1000 yataklı 5 yıldızlı bir otel, Alanya Mahmutlar ’da 250 yataklı 5 yıldızlı golf oteli, Okurcalar’da 400 yataklı golf tesisi, Emişbeleni’de 200 yataklı golf tesisi, Belek’te bin 200 yataklı 5 yıldızlı otel, Gazipaşa’da 4 veya 5 yıldızlı 700’şer yataklı 3 tesis için de ihale açıldı. Alanya ve Belek’tekilerin orman arazisi içinde olduğunu da göz ardı etmeyelim.

Haberin Devamı

10 YENİ OTEL, 6 bin 650 YATAK MI GELECEK?
Böylelikle günübirlik tesisler ve personel lojmanları hariç Antalya’ya 6 bin 650 yatak kapasiteli 10 yeni tesisin önü açılmış oluyor. Hani demiştim ya o zamanlar yeni her bir otele seviniyorum diye, artık öyle değil...
Doyuma ulaştığımızı ve biraz sindirme sürecine girmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Bunu vizyonsuzluk ve dar görüşlülük olarak görmeyin lütfen! Turizmin büyümesi, ancak sağlıklı büyümesi tabii ki benim de dileğim. Ama an itibarıyla hem daha uzun yıllar yetecek yatak kapasitemiz var hem de sürekli S.O.S veren doğa ile birlikte büyüme zorunluğumuz. Çoğu sohbetimizde ‘artık çok otel yapıldı, yeter!’ serzenişindeki turizmcilerin sesi hala çınlıyor kulaklarımda.

Haberin Devamı

BİYOSFER REZERV ALANI
Benim gönlümden geçen yeni otellerden ziyade, su kıtlığının, iklim değişikliğinin, kuraklığın, orman yangınlarının, su baskınlarının etrafımızı ağ gibi ördüğü günümüzde, doğası ve tarihi ile övündüğümüz Antalya’nın yeni otellerden ziyade bir biyosfer rezerv alanına biran önce kavuşmasıdır. İnsanın doğa ile baş ederek iyi geçinmesi, böylelikle refah içinde ve uzun soluklu bir hayata kavuşması için oluşturulan biyosfer rezerv alanı ülkemizde sadece Artvin’in Camili köyünde oluşturuldu.
Antalya bu hamle ile rakiplerinin çok çok önüne geçebilir. Turizm artık doğa ile birlikte düşünülüyor. Biz Alanya’ya 3 golf tesisi planlarlarken, Venedik su kıtlığından dolayı turistlerin şişe suyu kullanmalarını yasaklandı, sadece şebeke suyu içebilecekler.
Böyle belirsiz dönemlerde sağlıklı karar vermek çok kolay değil, birlikte düşünüp, tartışıp sonunda doğrusunu buluruz...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!