Güncelleme Tarihi:
ÖZE DÖNÜŞ FİLMİ
Öze dönüş isimli bir film setinde gibiyim son bir yıldır...
Tarıma müthiş bir yönelme var, toprağa... her kim ile konuşsam ya avokado yetiştiriyor ya ejder meyvesi ya papaya ya zeytin ya badem... Çoğu insan mesleğinin yanına ama hobi ama ticari düşünerek tarımı ekledi. Pandemi şunu gösterdi: ‘Kendine yetebiliyor musun?, ‘kaynakların dışa bağımlı mı?, ‘sahip olduğun değerin ne kadar farkındasın?... Gibi gibi bir dizi soru... Cevapları bir çok insana göre farklı ama bir öze dönüş çabası ya da en azından yönelişi var diyebilirim. Buğday ambarı, deposu diye okuduğumuz ülkenin bir çok kaynağı zaman içinde terk edildi ve çoğu zarar etmiyor gibi düşünceler ve kaygılarla terk edildi veya da hacmi azaldı. Şimdi, buğday ekenler, var olan arsasından mahsul almak için çabalayanlar ya da arsa arayanlar... Şaşırmıyor değilim! Fellik fellik yeni yerler arayan, bir karış toprağa biber, domates diken insanlar artmaya başladı.
Sevindirici tabiki de; ben alışığım, anacığım hiç boş durmaz, bulduğu her fideyi, tohumu diker yıllardır, aşı yapar kah tutar kah tutmaz ama dener mutlaka. Poşetleri yıkar yine kullanır diye yazmıştım bi zaman kızdı bana; ‘kızım niye yazıyorsun, millet okuyunca kadına bak ne pinti, poşeti yıkıyor diyecekler’ dedi. ‘Anne, rahat ol sen ‘ demiştim. Senesine poşet paralı hale geldi. Anneme dedim, ‘sen doğrusunu yapıyordun, millet yeni anladı’.
Anlamayan bir kitle var... Bunu doğada zaman geçirdiğimde en zirve, en derin, en ücra köşeye gittiğimde bir çocuk bezi, bir pet şişe gördüğümde anlıyorum çok şükür! :( Öyle her markette bulunmayan şeylerin ambalajlarını dağlarda görebiliyorum... Çok yaratıcı milletiz vesselam. Aklım yerinden oynuyor, bu, buraya nasıl gelir dediğim çok oldu.
AKIL TATİLDE
Ha bir de, bu hafta sosyal medyada, Burdur’da bir düğünde attıkları havai fişeklerden çıkan yangına rağmen susmayan müzik ve devam eden eğlence gördüm. Görmez olaydım... Mahalle yanarken, saç tarama sözü vardır; bu kadar mı uyar dedim içimden ve şimdi de dışımdan dedim. Akıl tatilde mi? Nasıl bir yangının yanında müzik hiç aldırış etmeden çalmaya devam eder ve insanlar eğlenmeye çalışır. Bunun bir izahatini yapan oldu da ben mi kaçırdım? Ya da bunun bir izahı olabilir mi(?) Olamaz kardeşim!
Çevresine duyarlı ve çöpünü sağa sola atmayan ve atanı gördüğünde yerin dibine sokacak iki çocuk yetişiyor bizim evde. Eminim bu neslin hepsi öyle, çevrenin önemini biliyor ve bilecek. Çünkü, başka bir yol, bir çare yok. Hisarçandır’da bir hayli ağaç kesimi yapıldı. Yetkililere açık çağrımdır; hemen Antalya’dan Hisarçandır’a tırmanmaya başladığınız noktada sağ tarafta ormanı, köylülerin tüm isyanına rağmen kestiler ve şimdi güzelce evler kondurulmuş aradan dereden gördüğüm. Yazıktır, günahtır... Bir organınızı böyle kolayca nasıl kesebiliyorsunuz. Akıl gerçekten tatilde... Ama bu tatilin faturasını büyük ihtimalle çocuklarımız ödemek zorunda kalacak.
Aklı bir an önce geri çağırmalı, yoksa o aklın olduğundan şüphe edeceğim. Tüm belediyeler, kamusu özeli fark etmez; tek bir kamu spotuna yoğunlaşmalıdır. O da, çevre bilinci. Arabanıza çöp poşeti koymakla başlayabilirsiniz. Benim ne etkim olur demeyin lütfen. Sonra uyarın, eminim bir süre sonra sonuç alırsınız. Şimdi, ‘uyarıp da dayak mı yiyelim’ cevabı aldığımı duyar gibiyim. Yemezsiniz merak etmeyin, siz görevinizi yapın, gerekiyorsa şikâyet mekanizmasını çalıştırın.
Çevreyi kirletenleri şikâyet hattı açarım yetkim olsa. Ve ciddi yaptırımlar ile bu bilinci kısa zamanda yerleştirme çabasına girerim. Bunu yapan belediye başkanı, yönetici olursa, gönlümü fetheder, NET!
Sevgiyle Kalın.