Güncelleme Tarihi:
İYİLİK yap ve denize at.
Bu sözü, babacığımdan çok işittim ve o yönde davrandığını da gördüm her zaman. Şimdi, nereye gitsem onun yapmış olduğu iyilikler karşıma çıkıyor.
Dün sabah instagram direkt mesajlardan bir mesaj geldi. Mesaj, İngilizce. Belki anlayamam diye de, çeviri yaparak Türkçesi de gönderilmiş.
İranlı olduğunu söyleyen kişi, tam olarak şöyle yazmış; ‘2009 yılında Antalya’ya Kemer’e gittim. Bir otelin yanında çadırımla kamp yaptım. Açıkmıştım ve yiyecek alacak param yoktu. Ve siz bana yemek getirdiniz. Yanılmıyorsam oradaki otelde çalışıyordunuz. Nezaketinizi unutmadım ve sizi instagramda gördüm ve teşekkür etmek istiyorum ‘
Dedim bu bu fake bi hesap mı? Hesap instagram doğrulaması olan mavi tikli hesaplardan yani sahte hesap değil. Peki bu insan doğru söylüyor mu o ayrı bir sorgulama. O döneme ait fotoğrafları bulursam atayım dedi. Ve ardından fotoğraflar geldi ve anlattıkları gerçek. Ben hatırlayamadım elbette çünkü yıllarca milyonlarca insan misafir ettikten sonra hafıza her kaydı tutamıyor takdir edersiniz ki... Fotoğrafları alınca kardeşime gönderdim. Bu arada bu İranlı genç şimdilerde ünlü bir fotoğrafçı olmuş hatta daha fazlası.
Neyse, kardeşimden gelen yanıt şu oldu; ‘İyilik yap denize at’ . Gerçekten de bu söze tam uyan bir deneyim oldu . İyilik, adı üstünde güzel bir şey. İyilik yapmak lazım. Karşılık ve kendi adına bir fayda beklemeden. Zaten karşılık beklenirse; iyilik değil, bir nevi ticaret olur kanımca.
Hele yaptığın iyiliği unutursan ve yıllar sonra böyle bir hatırlatma gelirse... Tadından yenmiyormuş onu anladım.
Teşekkür ederim baba, bize bu güzel mirası bıraktığın için; iyilik yapmayı öğrettiğin için. Bir insan öldükten sonra, arkasından kötü konuşulmuyor oluşunu bize yaşattığın için de teşekkür ederim. Hoş seda bırakmak o kadar önemli ki... Herkesi mutlu ve memnun edemezsin ama doğru olanı yaparsan; doğru duvar yıkılmaz ve doğru olan yine kendi gibi doğru olanın yanında olur.
Ha, arkasını düşünmeyen hatta yarını düşünmeyen insan dolu bu çağ! Kazık atmayı seven, yalan dolanı kendine huy edinmiş sürü ile insan var. Hep oldu ama bu çağ bizlere bir hayli unutulmaz kötü deneyimler yaşatıyor. Bu çağ dediysem, bu çağın insanları demek istedim.
Bu kadar hayata dair yeter, size geçen hafta gittiğim Kekova’yı önermek isterim. Bu mevsim, Antalya’nın en güzeli bence. Antalya’nın batısı bende hep torpilli, neden mi? Çünkü, o yoluna bile hastayım. Antalya’nın batısı, şu ara çok güzel. Hele de Kekova’nın denizi... Ben diyeyim, yeşil, siz deyin turkuaz... Yapılacaklar listenizde mutlaka olması gereken yerdir; Kekova ve Kale. Benden söylemesi.
Sevgiyle Kalın.